“BU MADALYA ATATÜRK VE CUMHURİYET’İNDİR!”

Mustafa ÖNDER

 

Bir Türk milliyetçisi olduğunu her fırsatta açıklıyor.

Mardin-Savur’dan çıkmış, şımarmamış, milletini unutmamış bir mütevazı adam…

10 çocuklu çiftçi bir ailenin okuttuğu, ABD’de “Ben Türk’üm” diyebilen bir adam.

Ailesine sıkı sıkıya bağlı…

Kafası berrak, insan sevgisi ile dolu, gerçek bir ilim adamı…

Elde ettiği başarı yılların alın teri, kimsenin bundan söz ettiği yok.

Hayatını bilime, insanlığa harcamış.

Hala “Zamanım yok, laboratuarım beni bekliyor” diyor…

Vatanın simidini ve incirini özlemiş.

Bahçeli, grup toplantısında ondan gururla bahsetti.

MHP, Sancar’ın TBMM’ye davet edilerek onurlandırılmasını istedi ama galiba karşılık bulmadı.

CHP de İ.Ü. bünyesinde “Aziz Sancar Enstitüsü” açılmasını teklif etmiş.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde RTE ile görüşmesinden sonra kendisiyle aynı çatı altında röportaja soyunan havuzcu kanallar, onu istedikleri gibi konuşturamadılar, o inadına kendi doğrularını söyledi…

Cumhuriyet, Atatürk ve Türklük düşmanlarına tokat gibi cevaplar verdi.

O, Fakir Anadolu’nun Mardin’inde o devirlerde okuduğu Cumhuriyet okullarının kendisine çok iyi eğitim verdiğini, olağanüstü öğretmenleri olduğunu vurguladı hep…

Aklında hep Atatürk ve Cumhuriyet vardı.

Kravatında Osmanlı tuğrası, ceketinin yakasında da Türk bayrağı ve Atatürk rozetleri…

Galatasaray’a üye oldu, spocuydu, kalecilik bile yapmıştı Mardin’de.

Vatanı çok özlemişti, milletteki özlemi görünce “Bu açlığı bilseydim, daha çok çalışır, daha önce gelirdim” demeye çalıştı…

Bazı belediyeler onun adını bazı cadde ve sokaklara vermeğe soyunmuş şimdi.

PTT’nin onunla ilgili bastığı pul bir jestti.

İlmi, başarısı ve kişiliği ile Türk gençliğine ilham kaynağı olacaktır.

Türkiye’de hep bilim adamı ve sanatkârların kıymeti öldükten sonra bilinir. Ortalıkta dolaşıp duranlar medya soytarılarıdır aslında…

Türk milletini kötüleye kötüleye ödül alan Ermeni sevici Pamuk’u bağrına basmadı bu millet… Ders olsun onlara!

Türkçe’ye ve bilime ömrünü veren Merhum Prof. Oktay Sinanoğlu’ndan sonra yüzümüzü ağartan mümtaz bir vatan evladıdır Sancar…

“Ülkücü” kelimesinin sözlük anlamını kavrayan bir âlim…

Beşiktaş Ülkü Ocağı’nın kurucularından…

Hani şu “9 Işık”ın umdelerini bilen biri… Milliyetçi, vatansever, idealist, ahlâklı, ilimci, çalışkan, halkçı, köycü, teknolojici, nazik, mütevazı, atalarıyla gurur duyan, ecdadını bilen bir Anadolu çocuğu…

Ata’sına ve Cumhuriyetine vefasını madalyasını Anıtkabir’e armağan ederek gösteriyor.

19 Mayıs’ta yapacağı armağanı, şimdiden genelkurmay’ın kasasına ediyor ki, birilerinin yaptığı gibi iş sözde kalmasın…

Daha havaalanına iner inmez, orada kendisini bekleyen Ülkü Ocakları Adana İl Başkanı ile görüşüyor, Ocak’ın düzenlediği bilgi yarışmasının görüntülerini görünce teşekkür ederek duygulanan Ülkücü o…

Orada Ocak Başkanı Yunus Uzunlular’ın sözleri de müthiş: “Ocağa giden genç Atatürk olur, Alparslan olur, Fatih olur' demiştik ama eksik söylemişiz. 'Ocağa giden genç Prof. Aziz Sancar olur' ibaresini de eklememiz gerek.”

Yurdun dört bir yanında Bahçeli sayesinde sokaktan kurtulan Ülkü Ocakları’nın Bozkurtlarına en güzel örnek…

Bilim, teknoloji ve sanatla mücehhez Türk gençliği, bu milletin tek umududur.

Bozkurtların başaramayacağı hiçbir şey de yoktur!

Burada haddimiz olmayarak MHP’ye bir teklifimiz olacak:

Devlet Bey, mesela MHP Grup toplantısında küçük bir “altın Bozkurt” hediye etse, son derece memnun olmaz ve bir Ülkücü olarak şeref duymaz mı?

 

Mustafa ÖNDER

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.