12 Eylül öncesinin anarşist örgütlerinin yerini sonra ASALA aldı, DKHP-C aldı, PKK aldı, TKMLP aldı, FETÖ aldı…
Bu şer yuvaları, çoğu zaman işbirliği halinde oldular.
Emperyalistler hiç boş bırakmadı Türkiye’yi…
Kimini “devrim” dalgasına, kimilerini “Ermeni” dalgasına, kimilerini “Kürtçülük” dalgasına, kimilerini “din” dalgasına ürettiler.
Cumhuriyet’in kuruluşundan beri başımızdan bela hiç eksik olmadı.
Son 15 yıldır da AKP hükümetleri, PKK ve FETÖ ile cebelleşiyor.
“Ne istediniz de vermedik” gafleti 15 Temmuz’da patladı.
“Çözüm” gayyasına düştüklerinden beri memleketin başı dertten kurtulmaz oldu.
Şimdi yana yakıla, Devlet Beyin çare teklifleri ile terörü kurutmaya çalışıyorlar.
Özellikle PKK’nin para kaynakları kurutulamadı…
Kurutulmadıkça da yok olmaları mümkün değil…
Türkiye’nin gençliğine musallat olan “uyuşturucu” PKK’nin işiydi.
Bu İblis sürüsü, bütün askeri ve polisiye müdahalelere rağmen, şimdi kaçak tütün ve sigaraya el atmış durumda…
Mahallelerde, pazarlarda mantar gibi tütün dükkânları türüyor.
Ne kadarı kontrol altında bilinmez.
Taa Özal zamanında başlayan TEKEL’in peşkeş çekilmesi, bütçeye kaynak bulmak için içki ve sigaraya yapılan zam üstüne zamlar, “merdiven altı” ve “kaçak” sigara ve içkiyi körüklüyor.
İnsanların çoğu, ucuza tütün alıp sarıyor, ucuz sigara bulup içiyor.
Dört bir yanda kaçak tütün ve sigara satışı var.
Kuzey Irak’taki Barzani’nin ve PKK’nin değişik kanallardan temin ettiği sigara ve özellikle tütün, iç piyasamızda cirit atıyor.
PKK, bu ülkede çağımızın vebasıdır.
Ne sözde uğruna savaştığı Kürtlere rahat veriyor, ne de parçalamak istediği ülkenin gençliğine huzur veriyor.
Dağa kaldırdığı Kürt kız ve erkekleri, şeytani örgüt PKK’nin ağababalarının kucağında heba olup gidiyor.
Bu Ermeni döllerinin Haçlının sinsi emellerine hizmet etmekten başka bir amacı yok.
İhanet ve kahpelik üzerine örgütlenen bu İblis sürüsü, uyuşturucudan besleniyor.
Büyük şehirlerin varoşlarına ve lüks semtlerin batakhanelerine bir göz attığınızda, bu pis ticaretin elebaşlarının PKK uzantıları olduğunu rahatlıkla görürsünüz.
PKK, bölgede çağın vebasıdır.
Irak’tan sonra Suriye’de oynadıkları oyun ve girdikleri kılıklar, hiç de o ülkelerin hayrına olmadı.
Bu şer şebekesinin besin kaynağı uyuşturucu, silah, sigara kaçakçılığıdır.
Son zamanlarda bu ticaret ağına kaçak tütün de katıldı.
Devletimizin vergi kaybı oldukça büyük…
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) ve emniyet yetkililerinin verilerine göre, Türkiye genelinde 15 bin 400 noktada kaçak açık tütün satılıyor ve bunun tamamına yakınının üreticisi veya yurt dışından tedarikçisi PKK…
Türkiye’nin uyuşturucu konusundaki tavrı sonuç vermeye başlayınca PKK, tütün kaçakçılığına yöneldi.
Zamları da fırsat bilen tütün kaçakçıları, iç piyasada oldukça büyük paralar kazanıyor.
Köşebaşlarındaki tütün dükkânları, elektronik sigara ticareti, internet üzerinden satış çok dikkat çekici..
Devletin vergi kaybı ise 5 milyarı aşıyor ve kanunlar da yetersiz.
Sigara kaçakçılığına 3 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezaları verilirken kanun dışı kaçak açık tütüne idari para cezası verilmesi önemli bir faktör.
E-sigara kartuşları içinde nikotin sıvısı dışında uyuşturucu maddelerin de satıldığı söyleniyor.
Büfe, bakkal ve sokaklarda tane sigara satıldığı, bunlara uyuşturucu maddelerinin katıldığı biliniyor.
Ve bu zehri, kahpeliğin kitabını yazan PKK pazarlıyor.
PKK, mutlaka yok edilmeli, devlet sigara ve tütün konusunda tedbirli olmalı, halkın sigara ve içkisine zam yaparak sağlığını koruyacağını düşünmekten vazgeçmelidir.
Merdiven altı ve kaçak her satış, milletimize kurşun olarak dönmektedir.
Türk gençliğinin geleceği tehdit altındadır.