Daha dün bir bugün iki… Çırak girdiğin dükkânda alet edevatın adını bile belleyemezsin…
Ama sen çıraklığı bırak kalfa olmadan ustalığa soyunmuşsun…
Buna cin olmadan adam çarpmaya kalkmak denir yoldaş…
Hele bir dur, nefeslen, ağzından çıkan nereye gidiyor, kime hizmet ediyor bir düşün!
Akdeniz Üniversitesi’nde Ülkücüler PKK’li bölücülerle çatışıyor bilmem haberin var mı, varsa neden Baro’da gür bir ses yok?
Birçok gazeteci dandik soruşturmalardan devamlı savcı karşısında, haberdar mısın?
En mühimi memleketin ve davan saldırı altında, farkında mısın?
Dün Antalya bir şehit uğurlarken bölücülere lanet yağdırdın mı yoksa senin hukuk kavgan sadece cemaatin okulları ve gazeteleri için miydi?
Cin olmadan adam çarpmaya kalkmışsın…
MHP ile HDP ve Y-CHP’yi aynı kefeye koymanı kim istedi?
1980 öncesinin Ülkücüleri, milleti ve devleti düşünmek ve uğruna savaşmaktan “oğullar”ını ya Ülkücülükle eğitememişler ya da armut diplerine düşmüş, iyice anlaşıldı…
İkibuçuk aydır Antalya’dayız…
Davanın ve partinin aklı başındakilerle hasbıhallerimiz oldu. Yusufiyye misafirleri ile de muhabbetimiz oldu, teşkilatlardaki yenilerle de…
Bozok yaylasındanmışsın… Ocaklardan geçtin mi bilmem ama Antalya Ülkücüleri bağrına basmış seni. Lakin erkenden “baba mirası”nı yiyip bitirme hevesine kapılmışsın yoldaş… Kalfa olmadan ustalığa soyunmuşsun… Hatta onu da aşmış, “kuşak kuşanmaya” kalkışmışsın…
Medya insanı maymun eder gardaş…
Seninki emekli Emniyet Müdürü falancanın siyasetteki falcılığına benzemiş…
Ankara’da bomba patlayınca “müsebbipleri” telin etmek sevdan, elinde bomba gibi patlamış! Belki niyetin o değildi, ama akılda olmayan dile düşmez derler…
Yıllardır MHP’nin teröre karşı duruşu belli, milli meselelerde tavizsiz tutumu belli iken, “Bahçeli’yi istifaya davet etmek”le nerelere selam çaktın gardaş?
PKK’nin üstlendiği bir vakadan nasıl Ülkücü Hareket’i sorumlu tutarsın?
Vatan diye, millet diye, albayrak diye ölüme koşan Hareket’in mevcut seçilmiş liderine baş kaldırmak yeni töreniz mi?
İstiklal Harbi’nin muzafferi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e nazire “Anatürk” rezilliğine bürünen küstahlığa mı göz kırparsın; bir yerlerdeki ağabeylerine mi?
Antalya unutmamış olanı biteni…
Zamanın il başkanının kardeşinin halini umursamadığını, Ülküdaş falan tanımadığını anlattılar. Gel zaman git zaman Kepez İlçe Kongresi’nde teşkilatın MYK’sine nasıl adapte edilmek istendiğini, ağabeylerinle bağını nasıl övünerek anlattığını, TBB seçimlerinde nasıl genel merkezde turladığını anlattılar.
Birileriyle Kıbrıs’taki kumar oynanan otellerin “hukuk”unu savunduğunu söylediler.
Geçen kongrelerde adının “il”de dolaşmasından pek memnunmuşsun, Kepez’de oynadığın oyun akıllarda kalmış, öyle diyorlar! “Adaylığın için” Genel Merkezin seni ikna etmeye çalıştığını fısıldatmışlar basına…
Kepez’de coşup gürlemiş, “Seçimlere çakma ülkücülerle değil, gerçek ülkücülere girelim” bile demişsin!
Mikrofon ve kamera adamı maymun eder gardaş…
“Adalet cüppesi”ne siyaset yakışmaz, dikkat edeceksin…
“Ülkücü hafıza” unutmaz, gazete sayfalarında, internet kayıtlarında duruyor hepsi, Türk milliyetçilerinin liderini "Sözde muhalefet partileri dâhil tüm yetkilileri istifaya çağırıyorum" diye işin içine sokmayacaksın…
Muhalif tabiriyle “Balgat’taki dükkân”dan sana da mı yer açtı abla ve ağabeylerin?
O kadar ki, o abla ve ağabeylerin bile Bahçeli’yi HDP ve Y-CHP ile bir tutmak kabalığını göstermemişti. Ankara’daki bomba sebebiyle Bahçeli’yi istifaya çağırmakla, “PYD terör örgütü değildir” demenin farkı olmadığını bilmiyor musun gardaş?
“Terör bir bumerangtır” gardaş, nerede, ne şekilde olursa olsun, gelir estireni vurur!
Günal ve Yurdakul’dan cevabını almışsın…
Bölücü PKK/HDP’nin, başkanlık sevdalısı PKK sevici AKP’nin önündeki tek engel MHP ve Bahçeli’dir, ne çabuk algı operasyonlarının tezgâhına geldin yoldaş?
Bak seçilemeyip dik duran bir gardaşın sana ne demiş: “Antalya Barosu; MHP'nin liderini istifaya çağıma hadsizliğini ve densizliğini gösteren devekuşları haddinizi aşmayın.”
Cin olmadan adam çarpmaya kalkınca galiba seni cin tutmuş!
Aklını başına al yoldaş, ağabeylerin ablaların ortalıktan çekildiğinde, “baba mirası hatır” da bitince buralarda in cin top oynarken yanında bir tek Ülkücü bulamazsın!