ÇOCUKLARIMIZI CEPHEYE SÜREMEZSİNİZ!

Mustafa ÖNDER

 

Olan bitenin tek sorumlusu AKP ve RTE’dir.

Ellerine kan bulaşmış, komşunun topraklarına fitne sokulmuştur.

Kandil’deki şer odağını dağıtmak yerine masaya oturanlar, elleriyle Kuzey Suriye’de yeni düşmanlar üretmiştir.

IŞİD’e DAEŞ demekle üzerlerindeki vebal eksilmiyor.

Milletin vergilerini içeriye doldurdukları milyonlarca Suriyeliye harcayanlar, onları şehirlerin sokaklarında dilencilik ve fuhuşa sürükleyenler vebal altındadır.

BOP eşbaşkanı olmakla övünenler, Arap baharı tezgâhıyla İslam dünyasının tarümar edilmesinde parmağı olanlar, iftar sofralarında “Sınırlarımızda yeni bir devlete izin vermeyiz!” naralarını boşa atmasın!

Nasıl bir muhafazakâr iktidardır ki, “barış dini” İslam’a, “Yurtta sulh, dünyada sulh” düsturunu şiar edinmiş Türk dış politikasına ihanet ettiler. Vehhabi Suudlardan başka dostları kalmadı... Sekiz yerde büyükelçiliği yok!

7 Haziran tokadının sersemliğini atlatmaya başlayanlar, Suriye’de bir savaşa yönelerek prim yapma sevdasına kapılmış gibi...

13 yıllık kirli iktidarın günahlarına ortak olacak koalisyon ortağı ararken, askere “Suriye’ye girin” talimatı verilmiş.

Arınç'ın Balyoz’da sarfettiği, “İyi ki bu generallerle savaşa girmemişiz” sözlerini unutmuşlar!

Müstafi bir hükümet, askeri bir konuda karar veremez! Bu hükümet, çocuklarımızı cepheye süremez!

Suriye’ye girdiğinizde, kimin ne olduğu belli olmayan içerideki milyonlarca Suriyelinin ne halt edeceği belli olmaz, bunu göze alabilirler mi?

Belli ki siyasi ikballeri uğruna savaştan kahramanlık çıkaracaklar...

Uzun zamandır Genelkurmay Başkanı Özel’e baskı var.

Hükümet, Cerablus’a girerek 90 kilometrelik bir güvenlik hattı oluşturulmasını, Öncüpınar ve Cilvegözü Sınır Kapıları’nın da IŞİD’in eline geçmesi engellenmeyi, göç dalgasını ve Kürt koridoru da engellenmeyi hedefliyormuş.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “911 kilometrelik Suriye sınırında şimdi PYD, IŞİD, Özgür Suriye Ordusu, El Nursa gibi gruplar var. Böyle bir durum ülke güvenliği açısından sonra derece vahim bir durumdur. Eğer, Suriye topraklarında bir güvenli bölge oluşturulmak isteniyorsa, bunun için önceden mutlaka Suriye ile temas kurmamız gerekir.” diyor.

İktidarın iflas eden dış politikası, sınırdaki 11 kapıdan kimi PKK’nin, kimi IŞİD’in, kimi ÖSO’nun, kimi de Esad’ın kontrolüne bıraktı. Ekonomik zararın haddi hesabı yok.

Baş sorumlusu RTE ve AKP... Rejim çökecek, Şam’da Cuma namazı kılacaktı!

“Analar ağlamasın” yalanıyla, Güneydoğu’yu terör örgütü ve yandaşlarına teslim eden, askeri birliğinden çıkamaz hale getirenler, “alan hakimiyeti”nin terör örgütünün eline bırakanlar, Peşmergeye Suriye’ye geçiş sağlayanlar, şimdi savaş tamtamları çalıyor.

Türkiye’nin, PKK-PYD kontrolü altındaki yerlerde güvenli bölge oluşturmak istemesi, PKK’yı da rahatsız ediyor. Suriye’ye girilirse PKK, Güneydoğu’da harekete geçebilir.

Kandil’deki Karayılan köpeği ürmeye başladı bile: “Müdahale ederseniz Türkiye’yi savaş alanına çeviririz!”

Şimdi RTE kalkmış, bizimle alay eder gibi “Suriye’nin kuzeyinde, bir devlet kurulmasına izin vermeyiz” diyor.

Bir zamanlar Kuzey Irak’ta da aynı nakaratları dinlemiştik de Kuzey Irak’ta Barzani Kürdistan’ı kurulmuştu!

Şimdi de Batılılar bölgede bir ‘Kürdistan’ kurulması ve Irak sınırından başlayarak Türkiye hattı boyunca Akdeniz’e ulaşacak bir koridor oluşmasında kararlı...

Buna rağmen müstafi hükümet ve RTE, askere Suriye’ye gir diyor.

Hangi askere? Ergenekon ve Balyoz’da darmadağın ettiği askere!

Bütün dert erken seçime zemin hazırlamak...

Beyler, siyasi ikballeriniz uğruna, çocuklarımızı cepheye gönderemezsiniz!

Ceremesi çok acı olur!

 

Mustafa ÖNDER
mustafaonder35@gmail.com
facebook.com/mustafaonder15
twitter.com/mustafaonder07

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.