Bu ülke ne çektiyse “okumuş”larından çekti!
İşte size canlı bir misal… Badem bıyıklı yalaka sarı sendikanın genel başkan yardımcısı bir âdem… Saçı sakalı birbirine karışmış, kendini AKP hükümet sözcüsü sanan kıravatsız bir “öğretmen”!
Biz düşmanın mertinden korkmayız ama bu dinci kisveli, çıkar peşinde kılıktan kılığa giren tiplerden korkarız. Bunlar milletin maddi ve manevi değerlerini elma kurdu gibi içten içe kemiren asalaklardır çünkü!
Olaya bakın…
Koskoca Başbakanı basın toplantısı sırasında daha önce vefat etmiş bir şehit annesiyle telefon görüşmesi yaptıran sahtekâr zihniyetin aleni yansıdığı sendikacılar…
Üyelerinin maddi, manevi ve sosyal haklarını savunacağı yerde iktidar tetikçiliği yapan, tehdit ederek eğitimcileri zorla sendikaya üye yapan sarı sendikacılar… Baskıyla üye yapıp “Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşuyuz” diye böbürlenen zavallılık!
Sendikacılık ve eğitimcilikten ziyade AKP’nin yan kuruluşu gibi siyaset yapan ikiyüzlülük!
Bir devlet memuru ve 657’ye tabi olan bu adama dur diyecek bir yetkili yok mu?
Badem bıyıklıların sendikası ve onun yavrusu ümmetçi eğitim(!) sendikası…
İnternet sayfalarında yöneticilerinin kılık kıyafetine bir bakın… Sanırsınız ki Cumhuriyet Türkiyesinin değil de İran’in muallimleri! Kıravat takmıyor hiçbiri…
Atatürk, Cumhuriyet ve Türklük düşmanlığı temel politikaları olmuş…
MHP kaçkını birine konferans verdirmiş o sendika… Bakın o kaçkın ne demiş:
“Milletleşme sürecimizin iki kaynağından biri dindir, diğeri de Osmanlı İmparatorluğudur. Ulusçuluk veya ulusalcılık, ümmet içinde milletleştiğimiz tarihsel yapıyı Selçukluyu ve Osmanlıyı reddeden sömürgecilerin kurduğu dünya görüşünün devamı olarak ortaya çıkan elitlerin, bir halkı kendi kültüründen uzaklaştırarak bir siyasi topluluk olarak uluslaştırma projesine dayanıyor.” Vay, vay, ilme bakın be!
Bu badem bıyıklı sarı sendika, 2013’te “Andımız yasaklansın” diye kampanya yapan sendikadır…
Bir ara Bülent Arınç’ın, “AKP’nin, gölgesinde büyüttüğü Memur-Sen dışında kimsenin taleplerini dikkate almayacağını” itirafında bulunduğu sendika…
AKP iktidarına yakınlığıyla tanınan bu güya eğitim-öğretmen sendikasının Birecik Temsilcisi, kızlı-erkekli karma eğitimin insan fıtratına aykırı olduğunu söylediydi. Bu sendikanın bir eski Başkanı da, “ülke şartları göz önüne alınmalı, devlet memurluğu güvencesi kaldırılmalı” diyebilen bir memur sendikası başkanıdır!
Yaklaşık üç milyon kamu çalışanı, iki milyon emekli ve bunların aile fertleri ile toplam yirmi milyon insanımızı ilgilendiren 2016 ve 2017 yılları için devam etmekte olan Toplu Sözleşme Süreci bu yandaş Konfederasyon ile Hükümet arasında imzalanan yeni “satış sözleşmesi” ile fiyasko ile sonuçlanmıştır!
Memur yerine AKP’nin iktidarını ayakta tutmaya çalışan eski genel başkanları da yandaşlığının ödülünü alıp milletvekili oldu! Bu ekip “Türk” ve “Atatürk”ten hiç hazzetmez!
Sendikanın internet sayfasında neler yazıyor bakın:
“Cumhuriyetin kuruluşu, bir bakıma Batıcılık ve Türk milliyetçiliği düşüncesinin zaferini, Osmanlıcılık/İslamcılık düşüncesinin yenilgisini ifade ediyordu. Böylece yeni Türkiye' yi milat sayıp tarihi sıfırlayarak, geçmişi unutma ve unutturma kararlılığıyla toplumun hafızası yok edilmeye çalışılmıştır.”
Bunların bir genel başkan yardımcısı var. Evlere şenlik… Adamın “yeni anayasa, yeni müfredat” yazısına bakın:
“2010’daki 18. Millî Eğitim Şûrası’nda sendikamızın teklifleri doğrultusunda yeni eğitim sistemine geçiş istikametinde önemli açılımlar oldu. Milli Güvenlik Dersi’nin ve ‘Andımız’ uygulamasının kaldırılması, sistemi daha sivil bir düzlemde restore etme iradesinin hayata geçmesiydi. Kur’an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin müfredata girmesi gibi önemli kararlar, müfredatın millî, manevî evrilmesinde önemli aşamalardır.”
“19. Millî Eğitim Şûrası’nda da, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflara da Din kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin konulması, sarmallık anlayışıyla değerler eğitimine öğretim programlarında etkin bir şekilde yer verilmesi, Osmanlı Türkçesinin Anadolu imam hatip liseleri ve sosyal bilimler liselerinde zorunlu, diğerler liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması gibi önemli kararlar alındı.”
Bu adam dün Burdur’da asmış kesmiş yine… Bu kadar kin, bu kadar yobazlık, bu kadar laiklik düşmanlığı nereden geliyor bilmem! Ama adam galiba bir muallim!
Meydanı boş bulup konuşmuş:
“Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan ciddi bir şekilde arındırıp medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir müfredatı bu ülkenin en büyük sivil toplum teşkilatı olarak ortaya koymamız gerekiyor!”
Neymiş, neymiş? Vıcık vıcık ithal, oradan buradan bellenmiş “içselleştirmiş”i kullanan zavallı bir ümmet bebesi…
Allah bizi bu Cumhuriyet düşmanlarından kurtarsın! Allah eğitimcileri bu yobazların elinden kurtarsın… “Andımız”dan korkan bir eğitim sendikası… Arap seviciler ordusu!