‘DEVR-İ SABIK’ MI YARATACAKSINIZ?

Mustafa ÖNDER

Her ikisinin de sözüne güvenilmez olduğunu icraatlarınızdan biliyoruz.

Y-CHP ve Millet ittifakının adayı Dersimli Kemal Bey, esnafa karşı diyor ki: “"Bana oy vermeseniz bile size hakkınızı teslim edeceğim" 

Belli ki “Bana oy vermezseniz hesabını sorarız, en azından hizmet alamazsınız!” demek istemiş.

Çünkü önceki yerel seçimlerde belediyelerdeki çalışanlara “Bana güvenin, kimse düşüncesinden dolayı işten atılmayacak, söz veriyorum” demiş ve seçimden sonra Y-CHP’nin kazandığı belediyelerde binlerce kişi işsiz kalmamış mıydı?

“Yürüyen merdivene ters binen bir adam”a nasıl güvensin esnaf?

*

Bir senedir o bakanlığa baskın, bu kuruma tehdit, bu yargıya şantaj, şu askere gözdağı vermekle ünlü değil mi bu Y-CHP?

Meclis kürsülerinden memura, bürokrata, müteahhite, holdinglere bas bas bağıran, iktidarın kararlarına imza atmayın, aldığınız işlerin bedelini ödemeyiz diye tehditler savuran bunlar değil miydi?

Daha dün Y-CHP’li Erkek, “İktidarımızda devr-i sabık yaratmayacağız” demedi mi?

Beyinlerinizin ardındaki karanlık ne?

Fikri Sağlar’ın “Devr-i sabık yaratmayacağız, demek gelecekte de sabıkalılar yaratacağız demektir!” sözü ne anlama geliyor?

Güccük ortak Babacan bile, “Devr-i sabık olmamalı. Suçun ferdiliği diye bir şey var” diyorsa, dilinizin altında bir bakla var demektir…

Yoldaşınız Şık’ın, geçenlerde söylediği İktidar değişimi olursa devr-i sabık yaratmayacağız diyenlerin de Erdoğan'la yargılanması gerek” sözleri milletten sakladığınız gerçek mi yoksa?

HDPKK’ye verdiğiniz sözler arasında bu var mı?

Bu millet, sizin hangi lafına güvensin? “Irak’ta askerin ne işi var, Suriye’de ne işimiz var? Libya’da ne işimiz var? Türkiye Azerbaycan’a silah gönderiyor” diyen siz değil miydiniz?

Önceki gün Bulgaristan’da “devlet” mi aklınıza geldi de, “Tek bir lafım olacak. Türk Dünyası politikası, Akdeniz politikası, dış politika ve savunma sanayi politikası. Bunlar devlet politikalarıdır. Ve devlet politikası partilerden bağımsızdır. Çünkü devlet bakidir.” demek gereği duydunuz?

Bay Kılıçdaroğlu, noldu sizin “ahlâk ve adalet iktidarı”nıza?

*

Siz Millet ittifakının üyeleri alışıksınız milleti tehdit etmeye, TBMM’de kurşun saçmaya…

İP’çi Akşener de bir devr-i sabık yaratacaklarının sinyallerini veriyor:

Recep Bey ve arkadaşlarına karşı adil davranacağımıza söz veriyoruz.”

Hayrola, siz savcı mısınız mahkeme mi?

Yüzde 52’sinin iradesiyle gelmiş bir iktidarı neyle tehdit ediyorsunuz?

“Kumar ve noter masasında oturmam” deyip de süklüm püklüm masaya dönenlerin hangi sözüne inanır bu millet?

Sonunda işiniz Atatürk’ü istismar etmeğe kaldı! Atatürk resmi önünde Atatürk’ü taklit ederek bastırdığınız afişlerde “tarih yazacağız” lafı neyi işaret ediyor Meral Hanım? Gizli ortağınız HDPKK ile neyin tarihini yazacaksınız? O zaman görün siz adalet kime nasıl işliyor?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.