AKP’nin elleriyle palazlandırıp kuzey Suriye’de PYD’nin önünde dozerlik yaptırdığı IŞİD denen ABD taşeronu eşkıya sürüsünün dinle alakası yoktur.
72 milletin iti kopuğu, esrarkeşi, yobazı, dinsizi ve bu örgütün içinde...
Müslümanlıkla ve Allah’ın emirleri ile alakası olmayan, alenen Müslüman katliamı yapan bu şer şebekesi, sonunda sınırımıza dayandı.
Mülteci kılıfıyla ülkeye doldurulan milyonlarca Suriyelinin kim ve neci olduğu belli değil. Komşu devletin ne kadar muhalifi varsa topraklarımıza girişi çıkışı, hastanelerde tedavi edilişi malum... Tırlarla gönderilen yardımlar da malum...
PKK/PYD’nin kuzey Suriye sınırımızda oluşturduğu kantonlar, “Kürdistan” denen Yahudi tezgahının parçaları olduğu da malum...
İçeride bölücü, dinci, Marksist, DHKP-C’li, PKK’li işbirlikçilerinin oluşturduğu tehlike ve eylemler de malum...
Bizzat Y-CHP’liler ve iflah olmaz devrimbazların oylarıyla desteklediği HDP’nin PKK’nin siyasi uzantısı olduğu ve “sol” diye yutturulduğu da malum...
Türkiye’de nesli tükenmiş “sol”u, HDP çatısında ayaklandırılmaya çalışanlar da malum.
Ellerinde Deniz Gezmiş, Madımak olayı ve Gezi’den başka çiğneyecek sakızları ve sakız üretecek parti kalmamıştı...
Şimdi uzuuun yıllar çiğneyip türküler söyleye söyleye, karanfiller bıraka bıraka söyleyecekleri yeni bir sakızları ve uğruna savaşacakları bir partileri oldu!
Yeni liderleri Kürtçü Marksist Demirtaş, partileri de HDP...
Yıllarca yana yakıla meydanlarda taşıyacakları pankart sakızı da Suruç’ta öldürülenler!
Bir hiç uğruna, “halklara özgürlük” yalanıyla yetiştirilip devrimci yapılarak bilmedikleri Suriye’de, bilmedikleri Kobani’de parklar, kütüphane yapmak ve çocuklara oyuncak götürmek için ordan buradan toplanıp gelen ana kuzuları katliama maruz kaldı...
Analar ağlamadı, cayır cayır yandı analar!
Ama birilerinin umurunda mı? Onlara yeni propaganda malzemesi lazım...
Kendi ülkesinin parçasında asker-polis-sivil katledilip, masum halka olmadık baskı zulmü yapan HDP/PKK için “barış” yaftalı yalanlarla yine gençleri kurban ettiler.
Nesli kurumuş sola, devrimcilik oynayan gençlik derneklerine yeni kahraman lazımdı, yeni slogan sakızı lazımdı, buldular!
Yani devrimci, DHKP-C’li, Marksist, PKK’li, ezilenlerin sosyalist partilisi, LGBTİ’li çeşidi, sosyalist legal ve illegal gruplara ırkçı-faşist-Kürtçü Demirtaş’ın övgüler düzmesi boşuna değil...
“Türkiye'nin sınırlarından TIR'larla silahlar geçirildi, bu insanlığını yitirmiş barbarlık, tecavüz ordusunun elemanları rahatlıkla geçtiler. Ama maalesef bu devrimci gençlerin götürdüğü oyuncaklar sınırdan geçemedi, bu üniversite öğrencileri sınırdan geçemediler. Kimi Trabzonlu, Samsunlu, Dersimli, İstanbullu. Kimi tıp, hukuk öğrencisi, ama her biri bu ülkenin ezilenleri için mücadele geleneğinden, direniş geleneğinden gelen birer yiğit devrimci. Dün ülkemiz işte böylesine 32 önemli evladını, devrimcisini kaybetmiş oldu.”
İşte yeni devrimciler, solun ağzına sakız yapacağı yeni sakız, yeni malzeme!
O ırkçı, Kürtçü faşist Demirtaş, haftasonu İstanbul’da başka bir kargaşaya çağrı yapıyor:
“İstanbul'da IŞİD barbarlığına karşı, uluslararası yürüyüşe vicdanı olan herkesi davet ediyoruz. Barış bayraklarıyla İstanbul'da görkemli bir yürüyüşe davet ediyoruz.”
Sonra elinde başka malzeme olmayınca, onca günahın açıklamasını yapamayıp MHP lideri Bahçeli’yi suçluyor. Milliyetçileri IŞİD zihniyeti ile kınıyor.
Irkçılık yapıp yıllardır 30 bin insanın kanına giren faşistler, Türk milliyetçilerine dil uzatıyor. Memlekette ayakların baş, başların ayak olduğu AKP devrinde olacağı budur! Kendi eliyle yarattığı yılan, kendine dolanmıştır!
O Kürtçü, Suruç’a gidip kin kusmaya devam ediyor:
"Bütün tarihimiz buna benzer acılarla ölümlerle zulümlerle, katliamlarla, acılarla geçti. Bu topraklarda yaşayan bütün halklara, herkese hepimize dayatılan sadece ölüm oldu. Her birimiz kendi ana vatanımızda kendi topraklarımızda öz yurdumuzda neredeyse yüzyıllardır köle muamelesi gördük. Çünkü insanlık düşmanı, insani değerlerin düşmanı hep var oldu, var olmaya devam edecekler.”
Bu kadar sahtekarlık, bu kadar riyakarlık, bu kadar memlekete ihanet, masum Kürt halkını maceralara sürükleyip isyanlarda telef ettirmek, ne zamandan beri kahramanlık oldu?
Akıttıkları kanda ergeç boğulacaklar, bu sahte demokratlıkları, sahte insanlık gösterileri sona ergeç erecektir!
Zulümle abat olunamayacağı gibi, yalanla da ilelebet yaşanamaz!
Dandik solun yeni sakızını iyi çiğneyin...
Zavallı 32 genç, pis bir oyun uğruna hayatlarından oldu. İğrenç medyamız da ölenleri yere göğe koyamıyor. 19 Yaşındaki birinin paraka alacak parası yokmuş da, o parka “devrimci ruh” muş da, neler neler... Kendi giyeceği parkası yok ama Kobani’deki YPG’lilere yardım götürüyorlar! Vay be! Kimi Gezi’de gözünü kaybetmiş, Suruç’ta da bacağını... Kimi hukukta okuyormuş, kimi tıpta... Öğretmen bile var içlerinde! Ordan buradan toplanıp gelmişler, Kobani’ye oyuncak götürüyorlarmış...
Aslan devrimbazlar, Suruç’ta ölen kardeşlerini İstanbul’da silahlarla karşılamış. Tam da meşreplerine uygun...
AKP hükümeti de çukura düşürdükleri memleketin halini öylece seyrediyor.
Mustafa ÖNDER