DİLİ OLMAYAN TÜRK MİLLİYETÇİLERİ!

Mustafa ÖNDER

Adamların ağzında hep Arapça kelimeler. Yeni Osmanlıcılar ya... Türkçe diye bir dertleri yok! Bir ara oy için cemaatin Türkçe olimpiyatlarında esip gürlediler sadece...

Ama çılgın projeleri hep İngilizce gramere uygun, "Kanal İstanbul", "Borsa İstanbul" gibi uyduruk tamlamalardı! Dev "kültür merkezi"ne "Arenamega" ismi vermek de, stadyumlara “arena” demek de onların işiydi…

“Tek bayrak, tek vatan” der, 'tek millet'ten bahsederler ama ‘Türk milleti’ni değil, 'ümmet'i kastederler... "Tek dil"i kabul etmezler. Bir asimilasyon denemesi!

Adamlar,"Türk milleti"ni 36 etnik yapıya ayırmaktan bile çekinmedi; üstelik Müslümanlığı hep Arapçaya bağladılar.

"Ordu-millet"in önce "askerini" hâl yoluna koydular, şimdi dilimize musallatlar. Geriye ne kaldı? Eğitim! Onu da bitirmek üzereler zaten!

13 yılda 5 bakan, her birinin "millî eğitim”e darbesi ayrı. Eğitim bakanlığı Kürtçüyü de gördü, intihalci profesörü de... Şimdi "Molla Kasım" mahlaslı biri var. Hallaç pamuğu gibi attırmaya devam ediyor sistemi.

Çepeçevre sarıldığımız bir dönemde, akıl almaz işgüzarlıklara soyunan dandik ve hayın aydınlarımız, Türkçenin ilim dili olmadığını bile söyledi. Osmanlıca özentisi başladı.

Osmanlıca bir devrin Arapça alfabeli Türkçedir ve ömrünü tamamlamıştır. Bilim dünyası gerekli uzmanları yetiştirerek açığı kapatınca mesele biter!

Ama eski TDK Başkanının "Türkçe bitti" itirafı bir felaketti, bu tiplere dilini eşşek arıları soksun demek yetmez, bin beter olsunlar!

TV’de “Polis hırsızların eşgallerini belirledi” diye abuk sabuk bir dille haber sunanların devrine kaldık. “Eşgal”, “işler güçler” demek. Adamlar “biçim, kılık” anlamındaki “eşkâl” diyeceğine “eşgal” diyor!

Atatürk sağ olsa bu kurumdakilerin bilim rütbelerini sökerdi!

Bu yüz karası dilci, "Osmanlıca'nın tamamen unutulması durumunda Türkçe zarar görür ve Türkçe düşünme kabiliyetini bitirir." bile dedi!

Aziz Atatürk'ün TDK'sinin başındaki koskoca "prof" etiketli bilim adamının yeni Osmanlı sevdası uğruna döktürdüğü incilerdi bunlar... Türkler, Göktürk, Uygur, Arap, Latin ve Kril alfabelerini kullandı asırlar boyu, Türkçeyi unuttu mu?

Lanet olası bir "barış süreci" için, AKP olmadık işlere kalkıştı.

Dünyanın en çok konuşulan beşinci dili, sanat, kültür, bilim, şiir ve musiki dili güzelim Türkçenin boğazını sıkmaya çalışıyorlar. Çünkü güçlü dili olan güçlü millet ve güçlü devlet olur!

Öve öve bitiremedikleri Özal'ın bilgisayar ve cep telefonu teknolojisini alırken asla Türk alfabe ve klavye sistemini düşünmemesi teknolojinin dilimize vurduğu ilk darbe idi.

"Buzdolabı", "dolmuş", "kaptıkaçtı", “bilgisayar” gibi kelimeleri bulan millete, İngilizce saldırısı yapıldı. Kanunlarla dil korunmadı, hatta ticaret kanunundaki maddeleri de AKP kaldırınca ortaya "Kebaphci Hasan", "Osman Catering", "Yağmur Cafe", "Zafer Plaza", "Dürümland" gibi ucube ticarî tabelalar türedi...

Şimdi açılımlarla gelen tehlike, dil birliğine son baltayı vuruyor, Türkçe isimler Kürtçe isimlerle değiştiriliyor ve Kürtçe tabelalar asılıyor!

Güneydoğuda açılan Kürtçe kursları ilgisizlikten kapanıp gitti ama kasten Mardin Artuklu, Muş Alparslan, Bingöl  Üniversitesi ve Van 100.Yıl Üniversitesi’nde Kürtçe Yüksek Lisans  alımları başlatıldı.

Alfabesi yok, dil birliği yok, Kurmanci ve  Zazaca konuşanlar birbiriyle anlaşamazken Yüksek Lisans Programı başlatmanın amacı ne olabilir? Kimi Arapça alfabe ile kimi Latin alfabesi Kürtçe eğitime soyundu.

Anayasanın 42. maddesi mutlaka kaldırılmasını, Kürtlerin yoğun olduğu illerde, Kürtçe ikinci resmi dil olarak kabul edilmesini istediler.

Siyasetçilere Abazaca, Arapça, Ermenice, Kürtçe propaganda yapma imkânı da verildi. Bu memlekette Lazca, Gürcüce, Hemşince, Adigece, Arnavutça, Avarca, Azerice, Boşnakça, Pomakça, Bulgarca, Romani, Domani, Gagavuzca, Gürcüce, Hertevince, Kabardeyce, Kazakça, Kırgızca, Kırım Türkçesi, Kumukça, Yahudi İspanyolcası, Ladino, Osetçe, Özbekçe, Pontusça, Yunanca, Süryanice, Tatarca, Türkçe, Türkmence, Uygurca ve Zazaca gibi 36 yerel dil konuşulduğu düşünülmedi.

Dünya dili güzelim Türkçe’yi konuşup yazamayan kafa, elbette “gözaltına almak” yerine “gözetim”, “rögar” yerine “logar”, Türk devletleri için “Türkî devletler” yazacak kadar cahildir. Noktalı virgülü(;) nereye koyacağını bile bilmez, Osmanlıcadan bahseder…

İşin kötüsü, Türk milliyetçiliği iddiasındaki bizim camia dil fakiridir.

Türkçenin muhteşem özelliklerini, noktalama işaretlerini, güzelim isim ve sıfat tamlamalarının tadını, imla kurallarını hiç önemsemez; odalarına Osmanlı arması asmayı, Arapça tamlama kullanmayı kültür sanır!

O kadar büyük Ülkücüdürler ki, şimdiki lider Bahçeli’nin çekilmesi halinde üst katta “onursal başkan” olarak kalmasını isteyecek kadar Türkçe düşmanlığı yapar!

Çünkü “onur” Fransızcadır ve –sal eki getirilip uydurulmuştur. Bizimkilerin sık sık kullandığı, “sorun, koşul, siyasal, etnik, denli, kez, yasa, kırsal, oluşum, süreç” gibi saçma sapan kelimelerin yapısını bile bilmezler…

Sanata, kültüre, sinemaya, müziğe, resim ve heykele yabancılaşmış bir kitle, 12 Eylül öncesi kıyasıya verdiği “yaşayan Türkçe” kavgasını unuttu, şimdi sadece Balgat’taki taht için kavga veriyor!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.