15 Temmuz, yılların birikimiyle beyinleri uyuşturulmuş, 12 yıl sirkedeki kurt gibi yaşamış darbecilerin cinnet haliydi!
Bu cinnet, vatansever bir devlet adamı ve onu takip eden Türk milleti ve Ülkücü-Milliyetçi sağduyu ile yok edildi.
Bu işin kahramanları darbeci generali alnından vuran astsubay, Türkmen Beyi ve 1.Ordu Komutanı’dır, kim ne derse desin…
Geldiğimiz noktada, Doğan Medyasının stajeri, Taraf’ın kalfası ve şimdilerde ekranın ustalığına soyunan Nevzat Çiçek bile Twitter’da diyor ki:
“Devlet Bahçeli sen ne büyük bir insansın, bu halk bu darbede ne yaptığını öğrendiğinde seni minnetle anacak!”
Bu açıklamayı ekranda da sürdürüyor:
“Ordu’daki Ülkücü komutanlar önceden darbeyi Bahçeli’ye haber veriyor. 1. Ordu komutanı Cumhurbaşkanına güvence verip İstanbul’a çağırıyor…”
Programda araya telefonla MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın giriyor:
“Genel Kurmay Başkanı darbecilerce derdest edildiği sıralarda yaveri Sayın Bahçeli’yi arayıp “Her şey kontrol altında” diye yanıltıcı bir bilgi verse de, 12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü yaşamış Bahçeli ikna olmuyor, Başbakanı aratıyor...”
Efsane değil hakikat!
“Başkomutan” için 1.Ordu komutanına “teminat”ı verdiren vatanseverdir O…
“Liderlik”, öngörü, feraset, tecrübe, soğukkanlılık ve cesaret ister…
Bahçeli’nin önceliği her zaman “Devlet, Millet, Türklük” oldu.
İşte millet, zaman ve olaylar canlı şahittir!
O’nun liderliğindeki “Başbuğ emaneti MHP’nin de önceliği hiçbir zaman iş, aş, zenginlik olmadı. Ülkücülere bunları vaat ederek siyaset yapmak ahlaksızlığın zirvesiydi zaten…
2011’de devrin başbakanını uyaran da Türkmen Bey’i idi:
“MHP'yi bölünme ve kardeş kavgasına karşı engel görenler, okyanus ötesi fetva makamlarının ve içerideki uzantılarının da tahrik ve provokasyonlarının menzilinde siz de varsınız.”
Geçen Nisan’da “TSK’nin PKK’yle mücadelesinde istihbarat zafiyetine yol açan paralelcilerin hükümet tarafından deşifre edilmesi ve bu kişilerin devletin içinden acilen temizlenmesi gerekir” diyen de Türkmen Beyi idi…
“Cemaat faaliyetleri durdurulsun” dediğinde topta tutulmuş, cemaate saldırı olarak niteleyen AKP’li Suat Kılıç, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Faruk Çelik, Recep Akdağ, Hüseyin Çelik, badem bıyıklı sendika başkanı ve akademisyenler Bahçeli’yi kınamış, hatta “paranoyakça” demişlerdi.
O, “Gülen, Türkiye’ye gelsin, iddiaları aydınlatsın” dediğinde, “O başımızın üstündedir, 40 yıldır tanırız” diye cevap vermişlerdi.
Besledikleri, ne istediyse verdikleri yılan kendilerine saldırıverdi.
Efsane değil hakikat; O, 15 Temmuz’da “Devlet adamlığı”nı ve asil “Türk milliyetçiliği”ni yine gösterdi.
Paralel sevicilere, paranoyakça diyenlere, “O olduğu sürece MHP’ye oy vermem” diyenlere inat…
“Sokağa bakın, millet Bahçeli’yi istemiyor” diyenlere inat…
“Devlet Bahçeli el öptürmekten başka bir şey yapmıyor” diyenlere inat…
Efsane değil hakikat; bir başına Cumhuriyet’in Başkenti Ankara’da, Genel Merkez’de, darbecilerin beline ilk darbeyi indirdi.
Efsane değil, hakikat; MHP’li vekilleri defalarca bombalanmış Gazi Meclis’e ilk gönderen lider oldu.
Efsane değil hakikat; Gazi Meclis’te yüzlerine “İşi ehline vermezseniz, darbeyi de eniştenizden haber alırsınız. Hani MİT müsteşarı sır küpünüzdü! Biz tren garında, havalimanı saldırısında hep istihbarat zaafiyetine dikkat çektik” diyen de onun Grup Başkanvekili idi…
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önceliği her zaman “Devlet, Millet, Türklük” oldu.
Efsane değil hakikat; günlerdir meydanlarda Türk bayrakları dalgalandırılmakta, Bozkurt işaretleriyle dolaşılmakta, Mustafa Yıldızdoğan ve Osman Öztunç şarkıları söylenmekte, AKP’liler “Ülkücü yemini” etmekteler…
Efsane değil hakikat; şimdi millet, “Biz Devlet Bahçeli'nin elini değil, ayağını öperiz” diyor...
Efsane değil hakikat; “Ortaya ’elma’ deyince çıkanlar”la, “hiç saklanmayanları” tarih mutlaka yazacaktır!
2013’ten beri “inlerine gireceğiz” yaygarasıyla vakit geçiren AKP, 3-4 gündür hem armut gibi FETÖ’cü toplamanın telaşında, hem de bu başarıyı meydanlarda milliyetçi slogan, türkü ve işaretlerle kendi zafer propagandasına dönüştürmek için uğraşıyor.
Fakat Ülkücü Hareket’in Başbuğ’un tarif ettiği “Ülkücülerin, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısı olduğunu” unutuyorlar.
6-7 ay MHP’de Bahçeli ve MHP aleyhine döndürülen kumpasın bozulduğunun da farkında değiller.
Efsane değil hakikat; tanklar kamyonlara değil, Türkmen Beyinin atağına yenildi!
Efsane değil hakikat; tanklar, “Yürümezsek Hak yolda, erimezsek hak yolda, çürümezsek Hak yolda, gök girsin kızıl çıksın!” diyebilen Türkmen Beyi’ne yenildi!
Gerisi laf ü güzaf!