Bu Batı’nın ikiyüzlü, kahpece yaklaşımları kabak tadı verdi.
Adam taaa Okyanus’un ötesinden gelip aptal Arapların topraklarında demokrasi, barış, hürriyet yalanlarıyla enerji kaynaklarına oturacak…
Zırt pırt üsler kuracak, önüne gelen taşeronuna silah verecek…
Biz sınırımızdaki tehlikeyi bertaraf etmek için oralara gidemeyeceğiz!
Almanya’nın küstah Merkel’i bize parmak sallayacak, bir an önce oradan çıkın diyecek!
Hadi canım sende…
*
Batı’nın elleri kolları kan içindedir…
Vicdanı kirlidir…
İnsanlık düşmanıdır…
Gittikleri hiçbir ülkeye demokrasi, barış ve huzur asla getirmezler!
İnadına kan, gözyaşı, acı, bölünme, kardeş kavgası, sömürü getirirler…
Dünyanın nerense bakarsanız bakın, Batı’nın kirli, kahpe ve katliam dolu eserleriyle karşılaşırsınız.
Batı’nın en büyük vampiri ABD’dir.
Sonrası İngiltere, Almanya, İspanya, Fransa, Hollanda gelir…
“Soykırım” yaftasını takabilecekleri en son millet asla Türkler değildir!
Yeryüzündeki “mazlum milletler”in yegane örnek aldığı ülke Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti idi…
Batı şimdi Türkiye’nin önünü kesmeye çalışıyor. “Türk asrı”nın inşasından korkuyor.
*
Batı, Asya’da ve Ortadoğu’da iğrenç emellerinin önündeki en büyük engelin Türkiye olduğunu çok iyi bilir.
Tarihinde asla işgalci, katliamcı bir siyaset gütmeyen Türk milleti, başı sıkışan her milletin yardımına koşmuş, gittiği ülkelere huzur, adalet ve medeniyet götürmüştür.
Suriye mültecilerine ev sahipliğimiz son örneğidir.
Nazilerin kamplarda yaktığı Yahudilerin barınağı Türkiye’ydi.
Ermeniler, Yahudiler, Rumlar, Hristiyanlar sirkede kurt yaşar gibi yaşadılar.
Ülkenin bankaları, sanayi kuruluşları ellerinde oldu.
İyi birer vatandaş oldukları sürece en iyi makamlara geldiler.
Lakin hep “Haçlı nefreti”ni içlerinde yaşattılar.
Devlet ne zaman tökezlese başımıza bela olmaya kalktılar.
1915 olayları böyle bir ayaklanmanın sonucuydu.
“Tehcir”e tabi tutuldular.
*
Batı, Türkiye’ye ne zaman baş eğdirme derdine düşse bu “1915 tehciri”ni karşımıza “soykırım” olarak çıkarma alışkanlığı peydah oldu.
Son örneği Hollanda…
Krallıkla yönetilen Hollanda, bacak kadar boyuyla, Türkiye’yi soykırımla suçluyor.
Avrupa'nın ortasında Srebrenitsa'da acısı hala dinmemiş soykırıma göz yuman bir ülke olarak utanmadan bize ders vermeye kalkıyor!
Avrupa’nın içinde, her türlü rezilliğin çıktığı bir ülkedir Hollanda!
Ne kadar baş belası, ahlaksızlık varsa bağrına basar.
İngilizce “Netherlands”, yani Hollanda “Alçak ülke” demek!
Adı üstünde alçak!
İnekleri, peyniri, gayleri, eşcinselleri, yüzde elli ateist nüfusu ve serbest uyuşturucu satışıyla meşhur!
Faşizm hızla yükseliyor.
*
Yakın zamanda bakanlarımıza yasak uygulamaya kalkmıştı.
Bu densiz ülke, köle taciri olarak insanlığa çok çektirdi.
Bu utanmaz ülke, taa Asya’da Madagaskar’ı, Sri Lanka’yı, Endonazya’yı işgal etmişti.
Jakarta’da binlerce Çinliyi katletti.
Java adasındaki insanları öldürdüler.
Kuzey Amerika’daki Kızılderili katliamının baş oyuncularıydılar.
Yakın zamanlardaki katliamları arasında Bosna Hersek’te Sırpların soykırım yapmasına göz yummak da var.
Ahlaksız, vicdansız, kirli, kahpece bir oyunun içinde Hollanda…
Aslında kiminle dans ettiğinin farkında değil…
Türkiye’de 22 milyar dolarlık yatırımları var.
Akıl tutulmasında büyükelçisini çekti.
Elleri kanlı bu ülke Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde çıkan soykırımın tanınmaması kararına rağmen, soykırım kararı alıyor.
Bu densiz ülkeye iyi bir ders vermek lazım.
ABD’den, Almanya’dan, Hollanda’dan “müttefik” falan olmaz!
Geçmişi karanlık birer katliamcılar…
“Alçak ülke” Hollanda için…
TBMM’den çıkarın bir soykırım kararı, olsun bitsin!