EN İYİSİ FABRİKA AYARLARINA DÖNMEK…

Mustafa ÖNDER

CIA’cı Barkey, Fuller ve Rus Dugin memlekette kuyu kazarken…

            ABD, İsrail, memleketten vatandaşlarını uzaklaştırırken…

            Öğleden sonra 16.00’da haber alınan darbe girişimini engelleyememişken…

            İblisin uşakları milleti kurşunlayıp Başkenti ve Gazi Meclisi bombalamışken…

“Milli irade” ve Milliyetçi adamların cesaretiyle çetelere fırsat verilmemişken…

Tankların üzerine bir tek AKP’li siyasetçi çıkamamışken…

Anında cesurca bir Bahçeli çıkışı yapamamışken…

Yine Türk milletini demokrasi nöbetine çağırıyorlar…

Yıllarca yasakladıkları Taksim’de miting yaptırıyorlar…

Daha önce dinlemedikleri OHAL teklifini hayata geçirirken…

Daha devlet çetelerden temizlenememişken…

            Daha onca şehidin acısı ortada iken…

            Devlet cinnet geçirmiş bir ihanet şebekesince darbeye uğramışken…

            Bu hengâmede Güneydoğu’daki şer çetesi PKK/PYD de azmışken…

            Ardı ardına şehit haberleri içimizi yakarken…

            Sözde Kürdistan adımları Irak’ta gerçeğe dönerken…

            Halep yanarken…

            Bütün aldatılmalara rağmen…

            Bütün gaflete rağmen…

            “Milli devlet” ve “Türk milleti” için muhalefet ciddi destek verirken…

            Yine Türk milletini meydanlara çağırıyorlar…

            Her gün sela vermeye devam etmek…

            Her gün bedava otobüslerle meydanlara halkı taşımak…

            Her gün bedava meydanlarda yedirip içirmek…

            Yine o meydanlarda saçma sapan “yeşil” bayraklar sallamak…

            Diyanetten emirli onun bunun cenazesini kıldırmamak…

            Türk vatanında ne idüğü belirsiz mülteci kılıklı Suriyelileri bayraklarıyla meydanlara sokmak…

            Arada bir çaktırmadan “Beraber yürüdük biz bu yollarda” nakaratına heveslenmek…

            Yine o meydanlarda TRT’den yasaklı Ülkücü Yıldızdoğan’ın şarkılarını çalmak…

            İsmini her yerden silmeye karar verdikleri Atatürk’ün posterini Genel Merkeze asmak…

            “Gâvur” dedikleri İzmir’de kamu binalarına astıkları Cumhurbaşkanı ve Başbakanın posterleri ile her gece Konak Meydanı’nda demokrasi nutukları attırmak…

            Ordu’nun makamında hırpalanan komutanlarını hala işbaşında tutup hesap kitaba dalmak…

            Yandaşı, havuzcusu, muhalifi bütün medyadan Bahçeli methiyeleri düzerken FETÖ’cü avı bahanesiyle suçsuz günahsız Ülkücüleri tasfiyeye kalkışmak…

            Ne yapıyorsunuz ağalar?

            Ve…

            Gelelim süreci en iyi yöneten adama…

            Ne yaptılarsa MHP’ye sızmalarını her şeyi göze alarak engelleyen biri…

            Cinnet gecesi Bozkurt kalesinde İblislere fırsat vermeyen Türkmen Beyi…

            “Vatan söz konusuysa gerisi teferruattır” derken…

            Bu badireyi atlatmakta Ülkücülerin hakkı ödenemezken…

            Hala MHP’de onun bunun değirmeninin suyunu tazelemeye çalışan alıklara ne denebilir?

            Darbeden alınganlık gösteren biri, sitesinde yine asparagas, suç bastırıcı habere heveslenmiş…

            Güya “yüzbinlerce kişi” Ablaları için sosyal medyada tepki gösteriyormuş!

            Hem de FETÖ çetesinin lanetlendiği ülkede…

            “Tanrı size akıl fikir versin” desek, Şeytan’a kiraya veriyorsunuz!

            “Geçti Borun pazarı, sür eşeğini….” desek, para çok, başka eşekler bulursunuz!

            Çok deşelemeyin, şu hengâmede o değirmenin “su kaynakları” patlayıverir, aman ha?

            Neyse…

            En iyisi Mustafa Kemal’in Cumhuriyet ilkelerine, fabrika ayarlarımıza geri dönmek!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.