ERDOĞAN İSTANBUL'U MU BAŞKENT YAPACAK?

  Nüfusumuz 77 milyonu geçti... 77 milyonun yüzde 92’si şehirlerde, yüzde 8’i de köylerde... Bunun 14 milyon 380 bini İstanbul’da yaşıyor. Kilometre kareye 2 bin 275 kişi düşüyor. Memleketini terk edip İstanbullu olan Sivaslı 737 bin, Kastamonulu 548 bin, Ordulu 500 bin, Tokatlı 455 bin... Şehirde 3 bin cami var, 32 üniversite bulunuyor. AVM’ler, gökdelenler, eğlence merkezleri burada... Havalimanları, köprüler, tüpgeçitler, otoyollar, metrolar, alt geçitler yetmiyor. “Kanal İstanbul” adlı ucube isimli proje ve şimdi de 3 katlı tüp geçit... 15 katrilyonluk yatırım... Yine İstanbul’a... İnsanımızı oraya çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar, sonra da trafikten, otopark meselesinden, konut probleminden, adli vaka artışından söz ediyorlar. Dünya çapında bir meydanı, bir yeşil alanı yokken... Anadolu’ya duble yol, hızlı tren, şehre göç, tarıma tırpan... 12 yılda bir tek dev santral, dev bir fabrika yok... AKP, özel sektörün fabrikaları ile göz boyuyor. Anadolu’da dişe dokunur bütün Cumhuriyet yatırımları, elektrik, telefon, madenler özelleştirildi. Anadolu insanı “taşerona amele”! 2009-2013 arası İstanbul’un nüfusu her yıl 250 bin artmış. Bile bile lades! AKP’nin varoluş kaynağı İstanbul çünkü. Aynı potansiyeli Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve hatta Konya’da garanti göremiyorlar. Hükümet ne varsa İstanbul’a yapıyor. “Çılgın” buldukları bütün projeler İstanbul’a... Bakanlıklar ve ilgili genel müdürlükleri hariç, birçok kurum İstanbul’a taşındı. Merkez Bankası hariç bütün bankaların merkezi İstanbul’da... Yazılı görüntülü basın İstanbul’da... Deprem bölgesi olması, su yolları üzerinde bulunması, stratejik ve jeopolitik yönden buranın büyük bir savaşta tehdit altında olduğunu bilmeyen var mı? Orta Anadolu’daki Ankara’nın konumunun nesi var ki, hükümet geldiğinden beri İstanbul’a yatırım yapıyor? Başbakanlığında İstanbul’da Dolmabahçe’yi ofis yapan, Vahdettin Köşkü’nü restore ettiren RTE, hayalindeki payitaht İstanbul’u, Fatih’le, Kanuni ile Abdülhamit’le yarışmak için besliyor... Onlardan daha büyüğü, daha ses getireniyle tatmin olacak... Ama devlet Osmanlı değil, başkent de İstanbul değil... Türkiye Cumhuriyeti, federe değil, başkanlık değil, halifelik değil, üniter bir hukuk devleti... Devletin adı da “Türkiye” Cumhuriyeti! Semt semt sosyal yardıma, taşeronda asgari ücrete işe bağladığı, mantar gibi türeyen camilerde imanını sandığa bağladığı kitleler İstanbul’da... O semtlerde daha deniz görmemiş insanlar, sinemaya adım atmamış, Beyoğlu’na inmemiş kadınlar, arka bahçe Kur’an kursu ve imam-hatiplerde yetiştirilen gençlerle dolu İstanbul’a dev ama çılgın ve riskli projeleri inadına sürüyorlar. Aslında İstanbul kazanında çile çeken, otobüslerde sürünen, sabahın köründen akşamın geç saatlerine kadar trafiklerde ömür tüketen de onun kendi oy kitlesi... Bilerek zulüm, bilerek nüfus artışı, bilerek rant elde ettikleri projelerle güç ve para kazanıyor, tabana da torba kömür, erzak paketi düşüyor. RTE için HSYK, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Emniyet, YÖK tamam... Önündeki engel, Başbakanlık ve hükümet... “Tek adamlık” için bir basamak kaldı, AKP’den 400 milletvekili... O 400’le dikensiz gül bahçesi oluşturup anayasa yaptıracak, saraya başkan olacak... “Başkanlık” gerçekleşirse RTE, Ankara’da kalır mı? İddia ediyorum, sonra İstanbul’a gözünü mutlaka dikecektir. Derdi “payitaht”tır. İyi biliyorum ki 3. havalimanı projesi gibi, hesabı kitabı, projesi olmayan bir seçim yatırımıyla yine İstanbulluya bir parmak bal... Daha 3. havalimanının hesap edemedikleri dolgusu yapılamamışken, köprünün bağlantı yollarının istimlâki yapılmamışken, Marmaray yarım yamalakken... Bol bol sanal bilgisayar sunumu ile mega diye bir proje gösterisi... Dün 3 katlı proje tanıtımında Serok Ahmet’in sarfettiği sözler bunun delilidir: “Bugün sizlere müjdelediğimiz, 3 katlı mega proje, 3 katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi, 3 imparatorluk demek. Bir anlamda 3 imparatorluk üzerinde İstanbul'un 4. büyük küresel devleti, Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin işaret fişeği de olacak.” Süleyman Şah Türbesini taşıyan “Stratejik derinlik ustası”, yine uçmuş! Artık Ortadoğu da kesmiyor, küresel imparatorluk istiyor! İmparatoru da RTE hazretleri... Payitaht? Çamlıcasına dev cami diktikleri İstanbul... Bakmayın Ankara AOÇ’deki saraya, bu paranoyak yarış uğruna İstanbul’a da çılgın bir saray yaptırırlar... Millet kesesinden değil mi?   Mustafa ÖNDER [email protected]