ESNAFI AVM’YE KURBAN EDEN AKP DEĞİL MİYDİ?

Mustafa ÖNDER

  Gözümüzün içine baka baka “yalan”ın bu kadar katmerlisine pes! Deprem sonrası toplanma alanlarına bile AVM yaptırdılar. Gezi olmasa neredeyse Taksim’e bile AVM yapacaktı Padişah! Her yerde mantar gibi türeyen AVM’ler için imar değişikliği yapan onlardı. Her caddeye birer ikişer AVM açılırken, Türk esnafını koruyan, AVM’leri şehir dışına taşıyan bir kanun bile çıkarmadılar! Çoğu yabancı sermayeli, dev binalarda 320 AVM faaliyette... Elin oğlu sermayeyi katma değer üretecek tesise değil, tüketimi körükleyen tesise yatırıyor. Diş macunundan otomobil lastiğine, maydanozdan mobilyaya, külottan bilgisayara, ayakkabıdan balığa kadar ne ararsan dolu içleri... Çoğu kendi markaları ile et, süt, yoğurt, ekmeği fason üretimle ucuza satıyor. Kampanyaların haddi hesabı yok. Cukka sağlam, ya nakit ya da kredi kartı! Trafikte 1 dakika beklemeyenler, ne hikmetse dakikalarca kasalarda bekler oldu. Sıcak ve soğukta insanları 3-5 saat âdeta hapsediyorlar! Sinemaları, pastahaneleri, “cafe”leri, restoranları, çocuk parkları, caddeleri belirli saatlerde kördüğüm eden otoparkları var. Ama bir tabak makarnayı “spagetti” diye 20 liraya, İngilizce isimli “cafe”lerinde çayı 5 liraya, suyu 2 liraya satarlar! Öyle ince belli bardakta falan çay içirmezler, abuk subuk fincan veya cam bardaklarda verirler ki 5 liraya sesiniz çıkmasın! “Esnaf” dediğin komşum, kardeşim, amcam, teyzem... “Esnaf” dediğin bakkalım, manavım, fırıncım, berberim, terzim, lokantam, gazetecim, pastacım, tamircim, nalburum, anahtarcım, saatçim, telefoncum... Aybaşına sıkışınca deftere yazanım, geç vakitte ekmek bulduğum, sigaramı tedarik ettiğim... Çoğu rekabet edemedi, birer birer kapandı. Ayaktakiler de şimdi sadece tekel maddesi, ekmek, su ve gazete satıyor! Yine sokak halkının veresiyesini karşılamakla meşgul! Bağ-Kur, vergi ve zabıta ile cebelleşebilenler ayakta... Padişah Köşk’e çıktı, heybede azık kalmadı ya... Emanetçisi, “Ahilik Haftası” sebebiyle “esnaf” üzerinden hamaset yapmış. Milleti acı acı güldüren laflar: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir Ahi devlettir.” Fakir fukaraya aş, iş sağlayacağına, torba kömür, erzak paketi göndermeyi “ahilik” sanıyor garibim... Ahilik demek, sosyal ahlak demektir, sizin sosyal ahlakınız var mı Bay Emanetçi? Hiç yüzü kızarmadan, "Allah, elimize, dilimize, belimize, soframıza, kapımıza haram yaklaştırmasın” diyebiliyor. Yahu, madem haramdan korkuyorsun, getir şu 4 bakanın fezlekesini Meclise... Baskı yaptırma mahkemelere, hırsızlar, rüşvetçiler yargılansın... Dağıt şu havuz medyasını... TMSF’deki malları adalet üzre yönet... Ve yalanı patlatmış: “Esnafı AVM’ye kurban etmeyeceğiz!” Vay benim “stratejik çukur” ustam vay! Dış politikayı kördüğüm ettin, sıra esnafta mı? Yalanın bini bir paraya: “Hem esnafımızı yaşatacağız, hem de yeni yapılacak AVM’lerde esnafımız için yüzde 5’lik kontenjan ayıracaklar. AVM işletmecilerine sesleniyorum, siz de AVM’leri dualarla, helal rızıkla besleyin.” Helal ve haramdan rahatça bahsediyor. Sözlükte herhangi bir kelime gibi... Oysa o AVM’ler yabancı sermaye, holding demek, Fransız, Alman, İngiliz, Hollanda, Kuveytli sermaye demek... Türk holdingler demek... Nakit, kredi kartı, trink para demek! İçi lüks, gösteriş, yüksek kira, yabancı marka, yabancı satış marketleri dolu, haberi yok, helal rızıktan, garibim esnafa yüzde 5 kontenjandan bahsediyor... Bu yüzde 5’in sırrı “her AVM’ye bir çay ocağı” olsa gerek! Yetim Ahmet’in sıcak bir bardak çayı yudumlayacağı ocaklar! AVM’deki tek “esnaf” da o çaycılar olacak herhalde... Kaç esnaf kepenk kapatmış haberi yok. Meydanlarda “simit satana” bile izin vermiyorlar haberi yok! TESK’in kayıtlarına göre son 10 yılda 1 milyon 213 bin esnaf iş bırakmış. Bir de Suriyelilerin haksız rekabeti çıktı. Adamların ne vergi kaydı, ne çalışma izni var. Sadece Mersin’de 250 bin Suriyelinin yaşadığını düşürseniz, olayın vahametini anlarsınız! İkide bir verginin, Bağ-Kur borcunun faizini silip borçlandırmak ahilik mi hoca? Havuzcu patronların borcunu sildiniz, esnafın belini büktünüz. Kalkmışsın, “Türkiye bir ahi devleti” diyorsun! Bunca yalan, talan... Ahilik dediğin ahlâktır hoca, ahlâk! Şereftir, namustur! Kaldı mı ki?   Mustafa ÖNDER mustafaonder35@gmail.com  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.