MHP’de liste işi bitti, küskünler, sıra beğenmeyip adaylıktan çekilenler ve yine Bahçeli eleştirileri türedi.
7 Haziran, MHP için ne ilk ne de son seçimdir ve siyaset uzun solukludur.
Bakıyoruz, listeye giremeyenler telefonları kapatmış, aleyhte demeçlere başlamış, verilen sözleri deşifre edenler bile var... Onlara kim ne sözü verdiyse gidip onlarla birebir hesaplaşsınlar bu bir, Ülkücü Hareket’e kimsenin ipotek koyamayacağını iyi bilmeliydiler bu da iki!
Teşkilatların temayülü, adayların kişilikleri, müfettişlerin raporları, genel merkezin çalışması ve Bahçeli’nin onayı ile listeler yola çıktı... Bunu herkes biliyordu.
İlk başta birçok adamın dosyasının iadesi çok isabetlidir. Başka ellerde yellenip çorba içmeye gelenlerden bıkmıştık!
MHP’yi yakın bir iktidar beklemektedir ve bunun içindir bu kavga. Bunu bilenler de kasten partiyi yüzde 18-20’lerde gezdirmekteydiler.
İlk kez bir MHP’li yüzde 40’lardan bahsetti. Helal olsun Yusuf Halaçoğlu! Yüzde 18-20’yi neredeyse zafer ilan eden bizim saflara iyi bir ders oldu!
Adaylarını MİT’e tahkikat yaptıran korku, Padişah ve AKP’deki sahte de olsa çark etmeler MHP’nin ayak seslerindendir!
MHP’nin BBP ve SP ile ittifak yapmaması da hayırlıdır. Bu saatten sonra artık MHP, salt oyunu bilmeli, kendini Ülkücü, Milliyetçi, Hareketçi, Türkeşçi, MHP’li bilenler mutlaka gidip oyunu kullanmalı, asla “oyum ziyan olmasın AKP veya CHP’ye vereyim” dememelidir!
Zurnanın zırt dediği noktada bu ihanet yapılmamalı, yüzde 30 veya yüzde 40 neyse ortaya çıkmalı, parti ona göre profil çizip politikalar geliştirmelidir.
Ne yazık ki zafer yakınken yine o hastalık zuhur etti.
Listelerde yer bulamayanlar, isteği dışında aday gösterilen il ve ilçe teşkilatları “Bizans hastalığı”na yine yakalanıyor.
Mevcut vekillerden aday yapılmayanlar hiç muhasebe yaptılar mı, Ülkücü seçmenin isteklerine, “Beni bu işlerle meşgul etme” diyenlerin yüzü var mıydı acaba?
Delikanlı gibi duran, sabreden, siyasetin uzun soluklu olduğunu bilen Gaziantep adayı Prof. Ümit Özdağ’ı, efendiliğini bozmayan ve teşkilatlarıyla asla kopmayan Kocaeli adayı Saffet Sancaklı’yı, aday olmayan ama bunu fitneye kullandırmayan Sinan Ogan’ın partiye bağlılığını iyi bellemeliler.
Siyasete girmek isteyen ama RTÜK’te sessizce liderden gelecek emri bekleyen ve görevini sürdüren Esat Çıplak iyi bir örnek olmalıdır.
Üstelik, Sayın Bahçeli, Ekmeleddin İhsanoğlu’na MHP’nin vefasını çok güzel göstermişken...
Afyon’da Aziz Aslan ve İsmail Elibol, Bursa’da Kadir Koçdemir sabrın meyvesidir, Uşak’ta Durmuş Yılmaz nokta vuruşudur! Isparta’da Nuri Okutan, Hatay’da Celalettin Yavuz, İstanbul’da Ahad Andican isabettir. Ankara’da Erkan Haberal ve Bircan Akyıldız doğru tercihtir.
Hele hele Diyarbakır’da Mehmet Teyyar Karakoç ve Ayşe Önene alkışlanır!
Cihan Kahveci ve Mehmet Aslan gibi “delifişek bozkurt”u İstanbul adayı yapmak, gençlere güzel bir örnek olmuştur. Bunun “Gazinocular kralının oğlu” olmakla bir ilgisi yoktur!
Liderin bildiği gerekçelerle aday yapılmayan Özcan Yeniçeri’nin durumu üzücü ama meraklısı olduğu medyayla TBMM’de toparlanma merasimi düzenlemek yakışmadı.
Gelelim “ekran yörüğü” Ramazan Kıvrak’a... Bozkurt yerine “rockçı” işareti yapan bu sempatizan Muğla-MHP adayının Yörükleri kullanarak “gurur”dan bahsedip adaylıktan çekilmesi ne kadar acıdır.
Türklüğün tehdit altındayken, yerini beğenmeyip MHP’yi özbeöz Türkmenin gururunu incitmekle suçlaması densizliktir. Bu medya aktörüne Yörükleri temsilen MHP’de 4.sıra verilmesi onun için “en büyük onur”dur, farkında mı?
Siyaset, sipsi çalıp poşu bağlamakla, yayla şenliklerinde türkü çığırmakla olmuyor!
Muğla’nın dengeleri, daha çok çalışma ihtiyacı, yayladaki, obadaki yörüğü sandığa taşıma becerisi göstereceğine çekiliyor!
Sayın Bahçeli de dâhil, MHP’de kimsenin yeri doldurulamaz değildir! Bu dava ne yiğitler çıkarır!
İzmir’de kaç dönemdir Vural ve Tanrıkulu’nun iki ayrı bölgede liste başı yapılması, İzmir’li Ülkücüleri üzdü. Şahsiyetlerine diyeceğimiz yoktur ama ikinci-üçüncü sıradan konup İzmir’in evlatlarına yer verilerek Vural ve Tanrıkulu itici lokomotif yapılırdı.
İzmir’de liste dışı kalan Dervişoğlu’nun, "Genel Başkan, son kurultayı seçimden önce yaparak liderlik gücünü en üst düzeyde kullanmış, sadece ülkenin kaderini değil aynı zamanda partinin ve bizlerin kaderini de avcunun içine almıştır. Bir şahsa böyle bir gücü teslim ederseniz, sonucuna da rıza göstereceksiniz" açıklaması haksızlıktır.
O Dervişoğlu ki, 9 yıl İl Başkanlığı Bahçeli döneminde, 2009’da Belediye Başkanlığı adaylığı Bahçeli döneminde, 2011’deki 3.sıra vekil adaylığı ve 2012’deki Kongrede Genel Başkan adaylığı da Bahçeli döneminde idi! “Adaylık beklentisi olmadan başvuru yapmak” nasıl bir hedeftir?
Yine İzmir’de MHP’nin Murat Taşer’e verdiği şeref unutulmamalıdır.
Kahramanmaraş’ta 6.sıra adaylıkta verimli olamayacağını bildirip çekilen Dr. Faruk Atlı’yı anlamak mümkün değil. 1. Sıra olunca verimli, 6.sırada yok! Bu nasıl bir dava adamlığıdır! Sıranda adam gibi mücadele et, partini taşı hiç olmazsa!
MHP’nin çingene, eşcinsel, Ermeni, Kürtçü, sanatçı, engelli diye güya “pozitif ayırımcılık” ama aslında ayrıştırıcı adaylara yönelmemesi “Türk milleti” bütünlüğü açısından da başarıdır. Meclis daha önceki yıllarda diğer partilerden sanatçı, Ermeni, Yahudi vekiller görmüş ama kaprisleri dışında faydaları olmamıştır.
Partide kadın-erkek ayırımı da son zamanların göstermelik modası...
Kadının patır patır öldürüldüğü ülkede, okumuş, tecrübeli ve cesur kadın her zeminde yer bulur. MHP bunun örnekleri ile dolu...
Mevcut liste söylendiği gibi bir samimiyet ve liyakat testidir. Liste nispeten gençleşmiştir. Geçen dönemde özel hayatları, medyadaki tavırları, çevre ilişkileri problemli olanlar “dinlenmeye” alınmıştır.
“Listede yer aldıysam partim iyi, almadıysam kötü” kafasının “dava” ile alakası yoktur!
Bu hareket, her devirde liyakatli, becerikli, tahsilli kadroları ile var olacaktır, kimsenin tekelinde değildir.
Başbuğ’un söylediği Bizans hastalığı tam zafere yaklaşmışken yine nüksetmektedir, acilen bu mikrop bünyeden temizlenmelidir. İl ve ilçe teşkilatlarımız uyanık olmak, dedikoduya, fitneye fırsat vermeden her adayın arkasında durmak zorundadır.
Bir uyarı da Ortadoğu Gazetesi ve Bengü Türk televizyonuna, Ülkücü internet sitelerine... Artık şu dönemde sayfalarınızı artırın, ambargolu Ülkücülere yer açın, tirajınızı Türkiye’ye yöneltin, ekranı zenginleştirin, kamerayı vatandaşa çevirin. RTÜK korkusunun ecele faydası yok! İnternette MHP’li adaylara ümit bağlamış siteler, atağa geçin, sürekli haberlerinizi güncelleyin. Haftadan haftaya haberler ve yazılarla, bozuk alfabe ile camiayı oyalamayın!
Bırakın artık şu BBP ittifakı masalını, eskileri, müsveddeleri...
Hedef MHP iktidarı...
Mustafa ÖNDER
[email protected]