Partinin olağanüstü kongresini tarlalardan yürüye yürüye gittikleri otelde yaptılar…
Angara’nın göbeği dururken…
Sabahın 10’undan ikindiye kadar delege avındaydılar, bir türlü sayıyı bulamıyorlardı.
Polatlı’nın şehrül eminin akrabası bir Noter bulup gelmişlerdi, adama bağıra çağıra ha bre delege kaydettiriyorlardı.
Çağrıcıların başı kürsüye çıkıp “752 imza aldık, 50 kişi daha sırada” dedi…
İmza verenlerden biri Kıbrıs’ta tatilde olduğunu ilan ediyor ama Otelde imza veriyordu! Hem de cepten, “Whatsapp” vakasıyla!
Başka biri de gün boyunca MHP Genel Merkezi’ndeydi, onun da imzasını atıvermişlerdi! Noter 656 kişi dedi…
“Yalan beyan” vardı, “iftarı Ankara İl Başkanlığımız verdi” diyebilen sahtekârlık gibi her türlü alavere dalavere yapıldı!
“İktidar oluyoruz” diye heveslenen masum Ülkücüler de her okunana el kaldırdı!
MHP düşmanı Akit’in gizli kamerasına bile engel olamamışlardı.
Sadece ablaları için diğer dördü figüranlık yaptı.
Bir güzel tüzüğü değiştirdiler.
“Genel Başkan seçimi” bahaneydi, 7 Haziran sonrası suçlarını akladılar…
AKP’nin akıl hocalığında, cemaatin “whatsapp” uygulamalarıyla ihraç edilmekten, disiplin suçlarından kurtulacaklardı güya…
Rahmetli Ali Güngör için yapılanlara Bozkurt gibi yetiştirdiği oğlu gereken cevabı verdi koca koca adamlara, ablalara…
Hukuk, kanun, tüzük hiç önemli değildi. Bir de “komisyon” kurup başına da İzmirli ağabeylerini getirdiler, şimdi MHP’de Genel Başkan falan yoktu, MYK yoktu, her şey oydu!
Bu yolun taşlarını birileri döşedi…
Bu Ülkücü Hareket’in içine bu mayını birileri tuzakladı…
Ülkücülerin “kardeşlik” hukukunu şahsi ihtirasları uğruna birileri bozdu…
Şehirlerimizde dolaşa dolaşa fitne tohumu saçıldı.
Mesela… Bir gerçek vaka nakledelim:
Bir şehrimiz… Güller diyarı… Gülistan!
Orada şehrül emin bir MHP’li…
Orada MHP’li bir mebus vardı…
Orada MHP’lileri temsil eden bir İl Başkanı da vardı.
Orada Bozkurtların Ocağı ve bir reisleri de vardı…
Orası Gülistan…
Orada MHP teşkilatlarında oyun oynayan birileri vardı…
Gülistan’ı talan etmek isteyen tilkiler türedi.
Hesap peşindeydiler…
İkiyüzlü, rant ve koltuk düşkünü…
Omurga yok, kaburga yok!
“Makam”da Genel Başkanı temsil edip dışarıda muhaliflerle iş çeviren birileri…
Konya’da Lider MHP’lilerle iftar yaparken, onlar bir yerlerde birileriyle buluşup fırıldak çeviriyorlardı…
Omurgasızdılar…
Muhalifi oldukları “Lider”i temsil eden makamdan istifa edemeyecek kadar zayıf birileri…
Lider’in elini öpe öpe gözüne girip mebus olan hem de arkasından fırıldak çeviren biri…
Lidere inat, muhaliflerin yanında yer alan mebus…
Bir de CNN Türk’te övüne övüne, “Bu Kurultay’da kimse Sayın Dr. Devlet Bahçeli ile yarışmıyor. Asıl yarış daha büyük, buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rakip çıkacak, belki o rakip Erdoğan’ı alt edip Türkiye’nin yeni lideri olacaktır” diye ahkâm kesen hadsizlik!
Ama yalnız değildi…
“Yukarıdan” baskıyı yeyince güya Mebusun münferit hareket ettiğini, İl Başkanlığı ile alakası olmadığını söyleyen ama “kınamayan” ikiyüzlü teşkilat mensupları…
Olayı geçiştirmeye yönelik bildiriye imza atan Şehrül emin ve Ocak Başkanına ne demeli?
Gerekli tepkiyi yüksek sesle seslendiremeyen ağalar?
Ülkücünün oyuyla delege olmuş 7 kişinin, adeta İl Başkanının haberi yokmuş, il başkanı Genel Başkanın yanındaymış senaryolarıyla 19 Haziran’da boy gösteren birileri…
Birilerine neler verildi de imza attı biliniyordu.
Biri Denizli’de Abla ile görüşüyor, biri destek için damadını gönderiyor…
Hepsi tilki kesilmiş, kendilerini kurnaz sanıyor…
Gülistan’da hiçbir şey gizli kalamadı…
Bu davanın, bu partinin sahipleri, liderinin yanında olan Bozkurtlar vardı…
Gülistan’ı tilkilere talan ettirmeyecek Bozkurtlar nöbetteydi…
Lider’in dediği gibi “sürprizler”i vardı, hepsi hazır olmalıydı…
Şimdi Gülistan 10 Temmuz ve sonrasını bekliyor…
Dört gözle hem de…
Mustafa ÖNDER