Avrupa ve özellikle ABD müttefikimiz falan değil...
NATO’nun da güvenilecek bir teşkilat olmadığı kaçıncı defadır görülüyor.
Kahpelikleri bir değil, iki değil…
Vazgeçilmez olduklarını sanıyorlar…
*
Haçlının Bozkurt bakışlı Atatürk’ün zaferinden beri bitmeyen kini, Türk’ü Anadolu’dan atma histerisi açıktan doruğa ulaşmış vaziyette…
12 Eylül’de, 28 Şubat’ta kazandıklarını sanıyorlardı.
Türk milliyetçiliği karşılarına yine dikildi…
MHP lideri Bahçeli, "Teröre net tavır alamayan, mazeret üreten ülkeler bilsin ki; zulme ortak olan potansiyel düşmanlardır" uyarılarını sık sık yapmıştı!
Ayrıca şu ikazlarda da bulunuyordu:
“NATO bugüne kadar herhangi bir yaramıza merhem olmuş değildir. Üstelik Türkiye’ye kurulan tuzaklarda adı sıklıkla geçmiştir. Bilhassa darbeler tarihi incelendiğinde henüz aydınlanmamış çok sayıda iddia ve itham NATO’yu direkt kapsamına almıştır.”
*
Mübalağa değil…
Ülkücü Hareket ve Türkmen Beyi’nin yıllardır süren direnişiyle…
Arap baharı’nın Türkiye ayağı çuvalladı, BOP tökezledi…
“Çocukları 15 Temmuz’da kaybeden” Coni, yine olmadık hileler peşinde…
Ama “Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası ittifaklar, yüzümüze gülerken sırtımıza hançeri saplamak, ayağımıza ve bahtımıza pranga vurmak için çalışmış, çabalamış ve oyun içinde oyun planlamışlardır. Açıkça ifade etmem gerekirse NATO bunlardan birisidir. NATO yıllardır altımızı oymuş, hassasiyetlerimizi kaşımış, siyasal ve toplumsal kaosların kışkırtıcısı, azmettiricisi olmuştur" diyebilen bir Bozkurt yine dikildi karşılarına…
*
İlk denemeleri askerin başına çuval geçirmekti.
Mukabilinde sessizliği, çözüm süreci hikâyelerini görünce “çocukları FETÖ’nün alçakları”nı devreye soktular.
CIA’in cemaatçi ve liberal solcularla işbirliği aşikâreydi artık…
Türkiye FETÖ alçağı ile mücadele ederken giden ABD büyükelçisi, vize çomağı soktu.
Amerikalı papaz ve konsolosluk görevlisi 2 hainin tutuklanması olay oldu…
Alçak Barzani’nin referandum oyununa çanak tuttular…
Biz “Afrin” dedikçe, ABD, “YPG/PYD” inadındaydı…
Sonunda Erdoğan “IŞİD’le PYD’yi icat eden aynı” diyordu.
Coniler, züzlerce katil IŞİD’linin Rakka’dan çıkışına izin verdi.
ABD'li küstah bir Albay, “Türkiye'nin Afrin'deki PYD/YPG'lileri hedef alması halinde karşısında kendilerini bulacağı” tehdidini bile savurdu...
Yine Devlet Bey, “Terör örgütleriyle NATO’nun ne işi var?” uyarısını yapıyordu!
*
Peş peşe Türk ve Türkiye düşmanlığı sahnelenir oluverdi.
AB, almamak için fırıldak üzerine fırıldak çeviriyor.
Almanya, Ermeni anıtı dikip iğrenç bir Erdoğan karikatürüne ödül verirken…
Suudi Arabistan ve Lübnan’da yeni bir tezgâh çıktı…
Doların ateşi çıkarıldı, Halkbank hisseleriyle oynanıyor…
ABD’de Zarrab davası çetrefilli hale geldi.
ABD’de Erdoğan’lı, Fethullah’lı dizi televizyonlara sürüldü…
*
ABD’nin taşeronu NATO için Bahçeli’nin dedikleri bir bir çıktı…
NATO, FETÖ üssü gibiydi.
Rus’un S-400’lerine NATO rest çekerek, Türkiye’yi tehdit etmeye kalktı.
ABD’li Heidi Grant, “Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri satın alması halinde Türkiye'nin NATO teknolojilerine erişiminin kısıtlanacağını ve Türkiye'nin F-35 tipi 5. nesil bombardıman uçaklarını edinme ve kullanma imkânlarına yönelik tedbirler alınacağı” tehdidinde bulunmaya kalktı…
Devlet Bey, yine “Türkiye bağımsız bir ülkedir ve kimden istersek alırız” restiyle hükümete destek verdi.
*
Norveç’teki NATO tatbikatında kahpelik doruğa çıktı…
Gerçek yüzlerini gösterdiler.
Tam bir Türkiye husumetiydi!
Norveçli bir FETÖ’cü Kürtçü, bile bile Atatürk ve Erdoğan’ı “düşman hedef tahtası” yapmıştı…
Kıyamet koptu!
Türk askeri çekildi.
Erdoğan en sert şeklide cevap verdi.
NATO Genel Sekreteri özür diledi, Norveç özür diledi…
Atatürk ve Erdoğan fotoğrafını seçen alçağın işten atıldığını açıkladılar…
Olan biten Devlet Bey’in deyimiyle “Tamir ve telafisi olmayan bir rezillik”ti…
Biz alttan aldıkça bunların devam edeceği yine ispatlanmıştı…
*
Edirne’de “sandalyede namaz gösterisi” yapan “NATO’cular”a inat…
Bu korkunç kumpastan çıkışta Türkiye’nin güvencesi…
MHP ve Bahçeli’nin “ittifak”ı Türk milleti üzerine kurulu kirli oyunu bozmak içindir…
Bunu Ülkücü Hareket iyi kavramalıdır!
Devlet Beyin şu sözleri “Türk’ün özgüveni”nin ta kendisidir:
“NATO yokken biz vardık, şayet ve gerekirse biz bu yapının içinde olmazsak da dünyanın sonu değildir.”