Karanlık OdaTV’si, Fitneçağ’ı, Cumhuriyet’i, Birgün’ü, İP’çisi, Gelecek’sizi, Y-CHP’lisi zilletçiler cümbür cemaat…
Yalanın, iftiranın, düzenbazlığın doruğuna çıkmış, FETÖ kriptolarına yapılan saldırı bahanesiyle Ülkücülere hücum etmekte beis görmüyorlar…
PKK sevicisi ve Y-CHP yancısı Cumhuriyet’in geçtiği habere bakın:
“Ülkücü kökenli 3 isme yapılan saldırı dikkatleri MHP'ye çevirdi…”
Mal bulmuş Mağribi gibi, hadi bakalım, cümbür cemaat!
*
Şimdilik gündemleri birkaç MHP ve Bahçeli düşmanının başına gelenler…
Biri Fitneçağ’ın sinsi kalemşörü Orhan Efendi…
Kolundan yaralanmış ve ifade verirken diyor ki: “ Saldırganlar, ‘MHP'den geliyoruz. MHP'yi eleştirme. Ülkücüler bunun hesabını sorar’ dediler…”
İP’in başkanı Topuklu, sosyal medyadan akıllara durgunluk veren açıklama yapmış hemen:
“Bu alçakla saldırılar, Türk basınına düşen kara lekedir. Türkiye'nin en deneyimli gazetecisine bile saldırıyorlarsa ya da saldırtılıyorsa bunun arkasında mutlaka organize bir talimat vardır. Türk polisi suçluları yakalar, yeter ki hukuk ve yargı gerekli cezaları versin.”
Peh peh! “Türkiye’nin en deneyimli gazetecisi(!)”ymiş adam!
Bunun üzerine fırsat bu fırsat patronu sazı almış, hedefi yine Ülkücüler:
“Gazetemiz Ankara Temsilcisi Uğuroğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ'a saldırmışlar. Söyleyecek sözü olmayanlar, yine itleri sokağa salmışlar!”
Seviyesiz ve cibilliyetine uygun bir tahrik…
Dersimli Kemal geri kalır mı hiç? Hemen demokrasi ve darbeden bahsetmiş:
"Bunlar demokrasiye darbe vurmak isteyen kendini bilmez çapulcular. Gazetecilere saldıranları şiddetle kınıyorum. Siz kimseye hakaret etmeyen, kimseyi küçük düşürmeyen üslup sahibi bir gazetecisiniz. Saldırganların Türk polisi tarafından adalete teslim edileceğinden eminim."
İP’in Aydın’ı ise evlere şenlik açıklama yapıyor:
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Koray Aydın mesajında; "Ülküdaşımız Afsin Hatipoğlu, Selçuk Özdağ ve Orhan Uğuroğlu peş peşe saldırıya uğradılar. Geçmiş olsun diyor, saldırıları lanetliyorum. Başbuğ Alparslan Türkeş diyor ki; "Fikirler kaba kuvvetle değil, daha üstün fikirlerle mağlup edilebilirler!"
Hele bakın İP’çiye… Hemen Başbuğ’u istismar etmekten de utanmıyor!
Vay koçum, direkt adres göstermekte mahirdirler zaten… Başlarına ne gelirse Ülkücülerden… Reklâmın kötüsü olmazmış ya!
*
Diğer saldırıya uğrayan ise Serok Ahmet’in yardımcısı ve siyaset fırıldağı Özdağ…
Başından yaralanan Özdağ, "Beş kişiydiler. İkisi sopalarla vururken, biri silah tutuyordu. Silah çekersem belki ateş edecekti. Kafamdan kanlar akmaya başladı" demiş…
Serok Ahmet ise, "24 saat geçti silahlı-sopalı saldırganlar nerede? Azmettirenler nerede? Failler bulunup ortaya çıkarılana kadar soracağım: Terör Ankara'da, failler nerede?" efeliğine soyunmaz mı?
Devlet gereğini yapıyor, kör ve sağır mısınız ağalar?
*
HaberTürk’ün kalemşörü Nagehan’ın yazdığına ne dersiniz:
“Öte yandan mevcut ülkücüler ve eski ülkücüler arası bir iç hesaplaşma mı var sorusu ister istemez akıllara geliyor.”
Dertleri Ülkücü Hareket’i “ülkücü görünümlü kriptolar”la çarpıştırıp sahte kahramanlar türetmek…
Bu laflar Ülkü Ocakları ve MHP’lileri tanıyamamış cehalet örneği…
Bunlar “Şemsiyeden fırtına yaratma derdindeki zavallık”tır!
Devlet Ata, Ülkücüleri sokaktan çekeli yıllar oldu… Niyetiniz niye ille “sokak”?
*
Hepsine cevap MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Bey’den geldi:
"Ülkücü gençler artık sokaklarda değiller. O durum 80 öncesinde kaldı. Ülkü ocakları kültür ve irfan ocakları oldu. Entelektüel merkezler oldu artık.”
“Şiddetten çok çekmiş insanlar olarak bu saldırıların sonuna kadar karşısındayız!”