HANEDAN HORTLADI!

Mustafa ÖNDER

94 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ne saldıran saldırana…

Ne kadar çok düşmanı varmış…

İçeriden dışarından, topyekün saldırıda…

Bahanesi de anayasa referandumu.

Kemalist kılıklı Atatürk düşmanları, Kürtçüler, bölücüler, Osmanlı heveslileri, Halifelik özentileri, emperyalist taşeronları hepsi işbirliğinde…

Memleketi sahipsiz, Türk milletini azınlık sanıyorlar.

Demokrasi havarisi Y-CHP, fırıldağa dönmüş Perinçek’in Vatan’ı, AKP’deki Cumhuriyet düşmanı dinci-yobaz kitle de onların değirmenine su taşıyorlar.

Türkçeyi hor görüp aptalca Osmanlıcayı “dil” sanıp Arap alfabesi diye tutturan cehaletin yaşandığı…

Özenti  “Osmanlı Ocakları” diye derneklerin türediği bu devirde…

Vatan yine Türk milliyetçilerinin, Ülkücü Hareket’in omuzlarında…

Bu sebeple hepsinin hedefinde MHP ve Bahçeli olması boşuna değil.

*

15 Temmuz sonrası yaşadıklarına rağmen hala ders almayanlar da işin tuzu biberi.

            Merhum İstiklal Marşı Şairi Akif’in, “Irkıma yok izmihlal” diye üzerine basa basa söz ettiği “Türk milleti” yerine hala Cumhurbaşkanının, Mersin’de coşup “İslam milleti”nden söz etmesini nasıl açıklayabilirsiniz?

            “Ümmet” diyecekti herhalde…

“İslam milleti”, hangi millet acaba diye sorsak…

            “Baş”ı olduğu “cumhur”un “Türk milleti” olduğunu nasıl anlatsak acaba?

“Türkiye Cumhuriyeti Türklerindir” diye nasıl izah etsek?

Anlayacağınız Ülkücü Hareket’in sorumluluk ve mücadele alanı gün geçtikçe büyüyor!

*

Son günlerde bir hanedan artığı ekranlarda dolaşıyor.

Atalarının kemiklerini sızlatacak haller sergiliyor.

622 yıl imparatorluğu yöneten hanedandanmış.

Sultan çocuklarının hanedan üyesi sayılmadığı, geriye bıraktıkları borçları Türkiye Cumhuriyeti’nin ödediği hanedandan…

1924’te Ankara Hükümeti’nin saltanatı kaldıran kararı ile sona eren hanedanlıktan…

Bu hanedanın kadınlarının yurda dönüşüne, Menderes tarafından 1952’de, erkeklerine ise 1974’te Erbakan ve Ecevit birlikte izin vermişti.

AKP ise, Osmanlının 700. Yılı kutlamaları için Neslişah Osmanoğlu’nu da çağırmıştı.

82 yıl sonra Cumhuriyet'ten sonra aileleri yurtdışına sürülen hanedan mensupları, "Biz çok acı çektik, ama Atatürk'ün kararı doğruydu" demişlerdi.

Bu haddini aşan 1987-İstanbul doğumlu kızcağız, babası Beyrut’a sürgün edilenlerden.

II. Abdülhamit’in torunu, Nilhan adlı bu kızcağıza kimler gaz veriyor, kimlerden cesaret alıyorsa Türkiye’ye efelenmeye başladı.

Kestirmeden milyoner olmak için “Kim Milyoner Olmak İster” adlı yarışmaya katılmış. O kadar hırslı hanım sultan!

Uyanık, vekillere mektup yazıp düğününün Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmasını da istemiş!

Atatürk’e laf eden bu kızcağız, galiba Atatürk olmasa şimdi kim bilir hangi saray mensubunun kaçıncı karısı olacağını hiç düşünmemiş!

            Medya onun densizliklerini sergiliyor, ekran ekran gezdiriyor.

İyi ki Topkapı Sarayını evimizdi diye istememiş!

            Boyundan büyük işlere kalkışıyor, yıllar sonra affedilişine, yurda dönüşüne izin verilişine bile ne saygısı, ne minneti var.

            Belli ki hala padişahlıkla yönetildiğini sanıyor.

            Memleketin orasında burasında mülk peşinde.

            Birtakım aklıevvel hukukçular da ona rehberlik edip şeytan pabucu dikiyor.

            İnsanın “Tamam ulen, öde dedenin ödediğimiz borçlarını, verelim adayı” diyesi geliyor!

            Son olarak Galatasaray adasının sahibi olduğunu iddia etmiş.

Ama…

Hak iddia ettiği Galatasaray Adası'nın (Suada) tapu kayıtlarındaki ilk sahibinin Ermeni Mimarbaşı Serkiz Efendi olduğu, 1948'de Serkiz Efendi'nin varisleri adına tescil edildiği, onların da Galatasaray Kulübüne sattığı ortaya çıktı.

            *

            Malları(!) için Türkiye'yi mahkemeye vermekle tehdit eden bu hanedan kalıntısı, 1821'de ölen Napolyon'un, 1842'de doğan II. Abdülhamid için "benden sonraki ikinci zengin Abdülhamid Han" dediğini iddia edecek kadar da cahil!

            Eee,  fesli deli Kadirlerin gün boyu Cumhuriyet ve Atatürk’e sövdürüldüğü ülkede elbette zorla memlekete davet edilip miras derdine düşen zavallı hanedan yetmeleri çıkar!

Küstahlığı bununla da kalmaz, referandum için 'evet' dediğini belirterek, "Kılıçdaroğlu diyor ya, 'Neyinize yetmedi parlamenter sistem' diye. Bizim canımıza yetti parlamenter sistem artık" diye konuşur!

AKP’nin ötekileştirme ve kutuplaştırma siyayseti gün be gün artarken, hanedan torunu, yakını, akrabası olduğunu iddia eden tipler her yana yayılıyor.

Maymuna dönen medya da bu haddini bilmeyen artıkları adım adım takip ediyor.

Osmanlıcılık oynayarak nereye varacak bu hiç ders almayan AKP acaba?

Zavallı kızcağız, Osmanlının bir Türk boyu olduğunun bile farkında değil…

Yakında dersini alır!

Hem Atatürk’ten, hem Ülkücü Hareket’ten!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.