İblisi bile yanlarında çırak bırakırlar.
Ne ahlakla, ne insanlıkla, ne vicdanla alakaları kalmış…
Hayvan dediğin mahlûkat bile cinsine bunları yapmaz…
Dünya savaşlarında “hastane”lere kurşun sıkılmadı, yaralılar tedavi edildi, esirler güvendeydi.
Tarihimizde ibadethanelerin tarümar edildiği, kutsal mekânların bombalandığı görülmemiştir.
Kan içmekle ayakta kalan, uyuşturucu, silah, mazot ve sigara kaçakçılığından beslenen, onun bunun taşeronluğunu yapan bu Kandil devşirmesi dinsiz, vatansız, kahpelerin yapamayacağı rezillik yok…
Ambulansa roket atar atar, yolu kesilip hastaya, yaralıya gitmesi engellenir.
Yangına, insan kurtarmaya giden itfaiyeyi sabote eder, itfaiyeci dedikleri de gittiği yerde öylece bakıp yanan insanları seyreder!
Bu nasıl bir kin, bu nasıl bir şovenist kafadır ki, devlet kurumlarında, hastanesinde çalışıp millet parası yiyecek ama devlet adına mücadele eden asker ve polise hizmet etmeyeceksin…
Üniversitelerin sağlık kurumlarına yerleşip, hastanelerin kadrolarına kurulup devletin resmi güvenlik görevlilerine yardım etmeyecek, yaralısını tedaviye yanaşmayacaksın…
Koskoca kütüphane yanarken kenarda inadına seyredecek, eşkiyanın köpekliğini yapacak ve devletten de maaş alacaksın…
Şehidin cenaze konvoyuna saldıracak kadar gözünüz döndüğüne göre…
Bu kadar mı kudurdunuz?
Bu kadar mı ecelinize susadınız, cami duvarına işeyen itler?
Dedik ya, “or..pu içeride olunca kapı kilit tutmaz” diye…
Bu kahpelerin boy boy açıklamaları Twitter ve Facebook’ta dolaşıp duruyor, hala yetkililer niye gereğini yapmaz acaba?
Bu millet malı hastahanelerde canımızı daha çok acıtacak ihanetleri olması mı gerekiyor?
Çözüm çözüm çözdükleri Güneydoğu’da girmedikleri delik, kullanmadıkları kademe, atanmadıkları görev kalmamış, AKP bu başarısıyla övünebilir!
Daha geçen gün HDP’lil vekillerin karılarını nasıl AA’ya atandıkları ortalığa dökülmesi de AKP-HDP muhabbetinin en iyi delili!
Şimdi “kandırdılar, aldatıldık” masalı da anlatamazlar artık!
Bu bölgede görevlendirdiğin memurun, doktorun, hocanın, asker ve polisin hiç mi özgeçmişine bakmıyor, hiç mi istihbarat çalışması yapmıyorsunuz mübarekler?
Bölge belediyeleri PKK’nin üssü olmuş.
Mardin Artuklu ve Dicle Üniversiteleri terör yuvası.
Elin oğlu devletin üniversitesinde gündüz külahlı, gece silahlı…
Kimi Yüksekova’da hemşire, kimi psikolog Koaceli’nde, kimi Şanlıurfa’da radyoloji teknikeri… Kimi Ankara’da öğretim üyesi olmuş…
Kimi hizmetli kılığında Tunceli’de, Cizre’de, kimi Van’da hemşire, kimi Tatvan’da röntgen teknisyeni… Kimi Kızıltepe’de sağlık memuru, kimi Silvan’da, kimi Ankara Etlik’te doktor kılığında “katil devlet” diye bağrışmakla meşguller…
Bu nasıl bir gaflettir, bu kurumların yöneticileri, sorumluları ne iş yapar?
İşe alırken Türk çocuklarına kırk dereden su getirtirken AKP bu namussuzları nasıl hala işbaşında tutulabilmektedir?
Bu vatanı, “doğudan bir Kürt genci batıya mutlu bir şekilde gelebildiği halde, batıdan bir Türk gencinin doğuya Allah’a emanet gidebildiği” topraklar haline getirenler utanmalıdır.
Vatana ihanete idamı kaldıran, bebek katilini İmralı’da ağırlayan, Habur’da eşkiyaya bayram ettiren zihniyetin, Türklere “Sivas’tan ötesine gidemezsiniz!” diye höykürmesinin anlamı buymuş demek ki…
Memleketin Güneydoğusunda kurtarılmış bölgeler ilan etmiş, sokak sokak hendek kazmış, silahlanıp tuzaklar kurmuşlar, onlar da görmemiş, duymamış, susmuşlar!
“Güzel şeyler olacak” demişlerdi, hakikaten PKK/HDP için güzel, Türk milleti için acı şeyler oldu; hastahanelerimiz, kamu kurumlarımız “terörist karargâhı” oldu, içeriden ha bre hançerliyorlar! Kürtçü-bölücülerin tarihi soysuzlukları tekerrür ediyor.
Millet parasıyla terörist beslemek de “stratejik çukur” mucitlerine yakışırdı!