“Sandık” gerçeği sadece AKP kazanınca kutsal...
“Millî irade” sadece sen yüzde 52 ile seçilince geçerli...
Hırsız 4 bakanı adalete teslim etmedin...
Atatürk’ün Çankaya’sı sana “kasvetli” geliyordu...
İhtirasına “itibar” dedin...
Mahkemelerin bütün kararlarına rağmen inatla AOÇ’ye “Başbakanlık” diye yaptırdığın 1150 odalı kaçak saraya yerleştin.
Etrafın birçok dalkavukla dolu...
AKP’nin maaşlı trolleri sana laf ettirmiyor, cenazede konuşanları bile tutuklatıyorsun...
Millete inat, anayasaya inat meydan meydan gezip AKP’ye oy istedin, tehdit ettin.
“400’ü verin huzura kavuşun” bile dedin.
Bütün muhalefeti, tarafsızlık yeminine rağmen AKP Genel Başkanı gibi eleştirip AKP’ye alenen oy istedin.
Bütün işlerini “örtülü” millet kesesinden yaptın...
7 Haziran’da bütün iplerini elinde tuttuğun ve 2023, 2053 hatta 2071’i hedefleyen AKP iktidarının çöküşünü görünce şoka uğradın...
“Millî irade” yüzde 60 ile “dur” demişti, bir süre sonra “koalisyonun kötülüğü” üzerine tasma taktığın medyada bombardıman başlattın.
Milletin sandıkta indirdiği Davutoğlu’nu “Başbakan adayı” olarak 35 gün oyalattın.
Ne CHP’ye, ne MHP’ye fırsat tanıtmadın.
Komplo teorisyenlerin Ala, Fidan, Akdoğan çirkin oyuna başladılar.
İlk fişeği göçmen sağlık bakanın vermişti: “Başkanlık olsaydı terör olmazdı”!
İktidar gitti, çözüm bitti!
İktidar gitti, Dolmabahçe mutabakatı inkâr edildi, terör şehirlerden fırladı!
Şimdi memleketin Doğu ve Güneydoğu’su kan gölü...
Terör sokakta kol geziyor, polisini bile koruyamıyor, askerini üniformasıyla memleketinde dolaştıramıyorsun... Derdin bu kaosta seçim yaptırmamak, gayri resmi hükümetle oyalanmak mı?
30 Ağustos’ta “Başkomutan”lığa soyunup kaçak sarayda gövde gösterisi yapıyor, Zafer Bayramı kutlamalarına yasak getirirken resepsiyon veriyorsun...
Memleket kan gölüne dönmüş...
Sadece Güneydoğuda değil, memleketin her yerinde eşkıya sokakta roketatar kullanıyor, hükümetin Konya’da şehit çocuğuyla maçta gösteriş yapıyor...
Yıllarca “rüzgâr ektin” beyim, şimdi “fırtına biçme” zamanı...
Sen Hollanda maçında gösteri yaparken eşkıya yine Dağlıca’yı bastı ağa...
Onlarca asker şehit ve yaralı!
“Millî yas” ilan edeceğini sanmıyoruz, sen ancak İslam düşmanı Vehhabi kralı ölünce yas ilan edersin değil mi?
Anadolunun yiğit fidanları bir bir düşüyor toprağa, rahat mısınız?
Analar ağlamıyor, cayır cayır yanıyor, geceleri sarayınızda uyuyabiliyor musunuz?
Çözüm çözüm çözdüğünüz Türk milletinden özür dileyecek misiniz?
Ergenekon, Balyoz, casusluk kumpaslarıyla çökerttiğiniz orduyu “uzman çavuşlarla” mı terörle mücadele ettireceksiniz acaba?
“Devlet” bu kaos ortamında işi gücü bırakmış, Konya’da maç seyrediyor! Seçim gösterisi yapmakla meşgul!
Oturup orada evlere şenlik bir de demeç veriyorsun:
“Çözüm Süreci aslında bunlar tarafından bir ihanetle değerlendirildi.” Çözüm Süreci'ni bunlar adeta Güneydoğu'da, kısmen doğuda kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler ve çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar.”
Siz Başbakanken, Cumhurbaşkanı iken oldu bunlar, söyleyin siz armut mu topluyordunuz, yoksa dershanelerde paralel avına mı çıkmıştınız ağa?
Sizin işiniz hep aldanmak, aldatılmak mı?
“Başkanlık” versek “krallık” istersiniz siz! Hırsınızın sonu yok ki!
Hiç mi vicdanınız sızlamıyor o yüce makamda muhtarlara muhbirlik aşılarken?
Memleket yanıyor, siz hâlâ 400 vekil olsaydı diye AKP yandaşlığı yapıyorsunuz...
Milletin aklıyla alay etmek değil de nedir şu söyledikleriniz:
"Eğer 400 milletvekilliğini alabilecek veya bir anayasayı inşa edebilecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı durum bugün çok daha farklı olurdu.”
Vah ki vah, millet can derdinde, siz ikbal!
Belli ki yaşadığımız bu kaos, sizin de dediğiniz gibi 7 Haziran’da vermediğimiz oylar yüzünden...
Belli ki Bay Başkomutan, eşkıyanın bastığı Dağlıca’da gidenler vatan çocukları, seninkiler değil!
Hay sizin “400 vekil”inize de, “istikrar”ınıza da, “yeni Türkiye”nize de...
Mustafa ÖNDER
İlgili Haber