Diyanet İşleri Başkanlığı, her şeyden önce Türkiye’deki bütün cami ve mescitlerde resmi görevliler dışında, cemaat, tarikat mensubu, şeyh, şıh, hoca gibi sivillerin imamlığına, vaazına asla izin vermemelidir! Resmi görevlileri de en az İmam-Hatip mezunu ve İlahiyat mezunu olmalıdır. Ama heyhat! Çoğu cami onun bunun gösteri alanıdır, efendilik mekânıdır! Hepsinin de ne hikmetse vakfı, külliyesi, İnternet sitesi hatta TV’si bile var... Dünyalıkları şahane! Nereden çıkıp geliyor bu sarıklılar, şalvarlılar, cüppeliler? Bu milletin ahreti, dünyası bunlara mı kaldı? Neymiş, jilet harammış! Devlet, memura sakalı serbest bırakmalıymış! Ona buna kölelikle meşgul anlı şanlı gazeteciler, yazarlar orda burada sürterken, elin cüppelisine köşe yazarlığı yaptırırsan olacağı budur! Televizyonlarda milyonların karşısına “din âlimi” diye çıkararak attırıp tutturursan olacağı budur! Bu milletin parasıyla milyarlık makam arabasına binen Diyanet’in sırmalı cüppelisi ne işe yarıyor? Ya RTÜK denen hükümet sansürcüsü? Türkiye Cumhuriyeti şeriatla yönetilen bir devlet mi? Bu ülkenin savcıları, dürüst bilim adamları niye susuyor da bu şarlatan kılıklı adam baş tacı ediliyor? İlköğretimi zor bitirmiş ama profesörlere ahkâm kesiyor. Memleket bok çukurunda, bölünme tehlikesi ile karşı karşıya, hırsızlık, yolsuzluk almış başını gidiyor, uyuşturucu kol geziyor, ucube herif kalkmış jiletten bahsediyor. Bir diğeri günün 24 saati yarı çıplak kızları oynatarak Mehdiden, Deccal’den, meczup Said-i Kürdî’den bahsedip duruyor, RTÜK’ten bir satır kınama yok! Dandik Osmanlı hayaline kapılanların Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet’in protokolü ile devlete bağlı üniversite yurtlarında, gençlik kamplarında, gençlik merkezlerinde din eğitimi verilecek, Arapça ve Osmanlıca kurslar açılacak; Kuran kurslarındaki çocuk ve gençlere spor yaptırılacakmış! Müslümanların inancından para kazanan sarıklı cüppelilerle nereye gidiyor bu halk? İlköğretimi bile zor bitirmiş, onun bunun yanında ilmini geliştirip vaaza başlamış. Televizyon kanalları paylaşamıyor. Fenerbahçe için ondan dua isteyen Yıldırım’ı kırmayıp dua edince FB puan farkını kapatıyor! Canı balık çekince Arnavutköy’de ailesiyle kalkan balığı yiyor, çıkışta kızları Porsche Cayenne’le, kendisi de Lincoln cipiyle evine yollanıyor! Ekranda kendisine bir İslam âlimi tarafından gönderilen Hadis-i Şerif'i okuyor, Hz. Muhammed'in bin 400 sene önce IŞİD için Müslümanları uyardığını söylüyor. Yaz gelince denizde jet-skiye biniyor. 1999’da yaptığı 17 Ağustos depremi konuşmasını daha unutmadık. Bu konuşmasıyla DGM’ce TCK 312 gereği “Halkı din, mezhep ve inanç farklılığı gözeterek birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde düşmanlığa alenen tahrik etmek”ten 13 ay hapis yattığını unutmadık. Başkanlığını babasının yaptığı vakıf tarafından Beykoz Çavuşbaşı’ndaki 20 dönüm arazi üzerine devâsâ boyutlarda yaptırdığı külliyenin, hazine arazisi üzerine “kaçak olarak inşa edilmesinden dolayı el konularak Hazine'ye devredildiğini” unutmadık. 2009’da Barbie bebekler erkekleri tahrik ediyor fetvasını unutmadık. 2011’de Karagümrük çetesi operasyonunda tutuklandığını unutmadık. O sarıklı, "Cemevi ile camiyi eş tutmak mümkün değil. Camilerde sadece Allah’a ibadet edilir ancak cemevlerinde saz çalınıp, şarkılar, şiirler söyleniyor" diyen adamdır. O cüppeli, “Hala birinci kat semanın aşağısında olan gezegenler ve yıldızlar hakkında; "Mars'ta su var mı?", "Et var mı-but var mı?" manyak manyak işler... Ben sana söyleyeyim, sen oraya çıkamadan dünya kopacak. Uzay araştırmalarına boşuna masraf yapılıyor. Versinler bana 100 bin dolar her şeyi söyleyeyim” diyen adamdır. Kafayı kazıtıp çıktığı ekranda şimdi jiletle, sakalla uğraşıyor. Jiletle sakal traşı olmak harammış! Şu devirde İslam adına millet birbirini boğazlarken, orucu, namazı, cihadı tartışacak cehalete onlar yüzünden düşmüşken, İlahiyat’ın âlimleri yolsuzluk hırsızlık değildir diye fikir yürütürken o jiletle korkutuyor insanları! Devlet memurlarına sakal bırakmak serbest olmalıymış! Bu şekilde çalışan memurların aldığı para helal değilmiş! Devlet, insanları günaha sokuyormuş! Bankada çalışmak harammış! Paracıklarını yastığının altında mı nemalandırıyor acep? Eeeee, şu meşhur İslamcıların faizsiz “katılım” bankacılığını anlayabildiniz mi? Duydun mu Kolkoparanoğlu Ahmet? Şu sakal işine bir el atıver! Bankaları da kapat! Mustafa ÖNDER [email protected]