Bu parti 46 yıllık ama bu dava yüz yıllık!
İlmek ilmek, emek emek, altın teri ve kan akıtarak dokunmuş bir kutlu ideoloji...
MHP de bu ideolojinin üstüne kurulmuş siyasî teşkilatımız...
İktidar olmak, devleti ve milleti yüceltmek sevdasındayız.
Milyonlar bütün eziyetlere, çilelere, yokluk ve sıkıntılara rağmen MHP’yi buralara taşıdı...
Neticesi alınmış saçma sapan bir başkanlık iddiası uğruna her uzatılan mikrofona konuşarak bir çuval inciri böyle berbat etme lüksünüz yok!
Meclis Başkanlığı seçimi için CHP'li eleştiriler için “Biz eğer Sayın Deniz Baykal'ı desteklemiş olsaydık, dinsiz, inançsız bir partinin adamını seçtirdiniz' diye bize yükleneceklerdir” sözü nereye varır, hesaplayamıyorsanız, emeklerimize yazıktır!
Beyefendi, iyi bir tarih ilminiz, parlak bir etiketiniz de olabilir...
Talih sizi bir yerlere sürükleyip önemli bir göreve getirmiş olmasını, medyadaki cazibenize bağlamak cehalettir!
Bu kürsülerden ne âlimler, ne profesörler, ne etiketli adamlar gelip geçmiştir.
MHP, asla dik başlılık götürmez, hele hele çatlak sesi hiç kaldırmaz.
MHP’li diline, eline ve beline sahip olması gereken insandır. Yakın zamandaki kaset olaylarını unuttunuz mu?
Akşener meselesinin dallanıp budaklanıp nerelere vardığını unuttunuz mu?
Bütün baskılara, kirli oyunlara rağmen bir “dik duruş” sergilenmekte ve Ülkücü camiaca desteklenmekte iken, medyaya MHP’nin gerekçeleri bir bir ikna edilip anlatılırken yapılan pişmiş aşa su katmanın daniskasıdır!
Durup dururken hem AKP’nin hem CHP’nin ağzına sakız verilmiştir.
MHP’de siyaset kolay değildir, sıradan bir vekilin bu çeşit sözlerini kınar geçerler ama MHP’li vekil olunca işin rengi de seyri de hemen değişir!
Rakiplerinizin “Irkçılık, faşizm, cemaat işbirliği, AKP’nin koltuk değneği” iftiralarına bu kadar kolay fırsatlar veremezsiniz.
Bin düşünüp bir konuşmak varken, liderden habersiz demeç verilmemesi gerekirken popüler adınla doğaçlama konuşursan olacağı budur!
Üstelik İstanbul teşkilatından genç ve ateşli Aslan ile aynı günde...
Alın birini, vurun diğerine...
Üç-beş kişinin sizi alkışlamasını “takdire şayan” olduğunuza yormak gaflettir!
Özrünüz kabahatinizden büyüktür ve Ülkücü Hareket’e yakışmıyor!
Size ciddiyetle söz hakkı verecek gazete ve televizyonun olmadığını, her mikrofona konuşmanızın işlerine gelenini cımbızla alıp manşet yapacaklarını bilmemeniz mümkün değildir!
Kimsenin bu bembeyaz davaya leke sürmeye hakkı yoktur.
Biz bu tür tipleri ve icraatlarını asla affedemeyiz!
Sarayla danışıklı dövüşe girişen birinin foyası ortaya çıkarılmışken gereksiz bir polemik ve düşünülmeden edilen sözlerle olayın üstü örtülüvermiştir.
Yandaşı, havuzcusu, dincisi, bölücüsü, eski ülkücü müsveddeleri bir blok oluşturmuş MHP düşmanlığı yaparken düşüncesizce polemikle şer cephesinin değirmenine su taşınmıştır.
Hatırlayın, bir zamanların ünlü savcısının Türkçe ezan skandalı ile MHP’de yarattığı sancıyı...
Hatırlayın, densiz bir Ocak başkanının büyük kongrede yarattığı görüntüyü ve sonuçlarını...
Daha dün, Ahmet Hakan’ın Hürriyet’te Bahçeli ile röportajında kullanılan çay bardaklı “eski” bir fotoğrafın ahalide nasıl yorumlandığını hatırlayın...
MHP’de siyaset yapmak zordur. İstişare, aklıselim, lider, davanın gerekleri, ahlak, Ülkücü şiar ve geçmişten ders alma gereklidir.
MHP’li hukuka, adalete, eşitliğe, inanç hürriyetine, teamüllere bağlıdır.
Durup dururken MHP lideri Bahçeli’den şu haklı sözleri duymak hoş mu oldu?
“Herkes ağzından çıkan sözlerin nereye gideceğini iyi ölçmeli, iyi tartmalıdır. Söze hâkim olunmazsa tutsak düşülmesi mukadderdir.”
“İfrat ve tefritten kaçınmak herkesin vazifesidir. Din ve inançlar üzerinden yeni istismar kanalları açmak kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Kimin neye nasıl inandığını tayin makamı kimseye düşmeyecektir. Kasten çarpıtılan cümleleri fitne santrali gibi kullanmak da şirretliktir.”
Var mı bu camiaya bir diyeceğiniz?
Mustafa ÖNDER
[email protected]
facebook.com/mustafaonder15
twitter.com/mustafaonder07