“İRADE”NİN “MİLLİ İADE”SİYLE ŞAŞIRDILAR!

Mustafa ÖNDER

 

 “Sandık”tan başkasını kabul etmeyen, demokrasi, teamül, kanun ve anayasa tanımazlar, “sandık”ta çarpıldı!

Anadolu’da “eşekten düşme” denir buna… Dayak yemişten beter olursun…

Hani şu “attan düşme”yle hiç alakası yoktur!

Türk milletinin milli iradeyi milli iade eylemi ile eşşekten düşen iktidar yanlıları, ne diyeceklerini bilemiyor…

Parsel parsel satılanları 8 Haziran’da açıklayacağını söyleyen Arınç, serseme dönmüş, “ben 8 Haziran’dan sonra dedim” diye kıvırtmakla meşgul…

Dalkavukluğun zirvesine ulaşmış Metiner, yenilgi sonucu “Gezi’de yapamadıklarını sandıkta yaptılar” zırvasıyla “Ahmet Davutoğlu’nu yedirmeyiz!” diye höykürüyor!

Davutoğlu’nun kim yiyebilir, hiç düşünmeden konuşmuş zavallı!

3 günlük suskunluğa gömülen reisleri bir vesile ile konuşuyor.

Aklında onu vekil yaptıran Baykal var, gerisi geliyor…

Güç zehirlenmesine uğrayıp katrilyonluk saraylarında kibre kapılanlar, “herkes egosunu bir yana bırakmalı” demiş!

Baykal şaşkına dönmüş, "Cumhurbaşkanı koalisyon kurulamamasında erken seçimi doğal sonuç gibi görüyordu, bugünkü konuşmasında bakışı farklı gibi." açıklaması yapıyor… Oturmuş densizler sürüsü halka, alın teriyle çalışan işçiye, esnafa dil uzatıyorlar! “Gâvur İzmir” ile başlayıp, “haşhaşiler, açık giyinen, içki içen” diye İzmirlilere saydıran Cuma İçten’den tutun, RTE’ye ihanet edildi diye aşçı kıyafetini kefen diye yutturup millete söven Rizeli deliye kadar çıldırdılar…

Dincilik adına, muhafazakârlık adına…

İşçiyi yerlerde tekmeleyen beyinsizler, vatandaşına “ananı da al git “diyen gafiller, araklama bestelerle şarkıcılığa soyunan çalgıcılar, yedikleri şamarın sersemine dönmüş, her şeyi sandık olarak gören sahte demokratlar hakaretlere başladı…

Yine görgüsüzlük, kibir, cehalet…

İktidarın maaşlı fetvacısı Yeni Şafak yazarı Kahraman, “Yolsuzluk hırsızlık değildir” dediydi, dün de AKP'yi övmekle bitiremeyen Karaman, başka partilere oy verenleri 'ırgat' ilan etti. Nefret dolu yazısında “Birden fazla muhalif parti, bir kısım medya, bazı sivil toplum kuruluşları, bir kısım patronlar, Türkiye’nin tam manasıyla bağımsız ve İslam dünyasının ümidi bir ülke olmasını istemeyen dış mihraklar… elele vererek Ak Parti iktidarına son verdiler” diye “milli irade”yi yok sayıyor!

“Birkaç ırgat bir araya geldi ve bazı eksikleri ve kusurları olsa bile Türkiye’yi şaha kaldıran ve alternatifi de ortada bulunmayan iktidarı yıktı” ifadesini kullanan allame, “Ey muhalif partiler, Erken seçim bir yanda dursun, şimdi muhaliflere diyorum ki, yıkmayı becerdiniz, hadi yapın da görelim” diye de efeleniyor!

Kocaeli-Darıca AKP’li Belediye Meclis üyesi ve Gebze Ticaret Odası Disiplin Kurulu üyesi Ahmet Hakan Hocaoğlu, seçim sonuçlarını görünce Facebook’ta yayınladığı "Kafasına kuş sıçtığında şans topu oynayan bir toplumun; Ağzına sıçana oy vermesi normaldir" yazılı resme kendi partilileri de tepki gösterince silmek zorunda kaldı…

Gelelim RTE’nin “saz çalana inanmayın” dediklerinden yandaş Uğur Işılak’a…

Yalakalık yapa yapa AKP'den milletvekilliğine ulaşınca ilk işi halkı küçümsemek olmuş!

Seçim öncesi “milli irade” diye kıçını yırtan bu fırıldak, internette, "AKP'ye oy vermeyenler utansın" sözleriyle cibilliyetini ortaya koymakla kalmadı, "Bakıyorum da bakkalı, manavı, berberi, kasabı koalisyon hükümetini çoktan kurmuşlar. Siyasetçiler bu işten anlamıyor herhalde.. :)" diye akıllara zarar laflar etti…

Gelelim HDP sevicisi Sevilay’a…

Bilindiği gibi AKP, 17-25 büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından, “denize düşen yılana sarılır misali” Sevilay Yükselir gibi ‘devşirmelerden’ yardım isteyince, önceleri Erdoğan ve AKP’ye demediğini bırakmayan Sevilay, Havuz medyasının zehirli şerbetinden yudumlamaya başlayınca, bir anda AKP’nin en yılmaz savunucusu oluvermişti. Bu coşkulu savunuculuğun ardında sağlam bir cukka vardı tabii!

Uzun zaman AKP yandaşlığı yaptı… HDP seviciliğinden Kovulunca sövmeye başladı. Şimdiye kadar bütün yazdıkları ve söyledikleri yalanmış yani…

Ünlü “balkon”dan 7 Haziran akşamı kovulan Melih Gökçek’in Ankarası denize dönmüş, adam şehriyle uğraşmayıp durmadan komplo teorisi üretiyor!

İnternet belediye başkanı Melih, Twitter’dan Melih Gökçek Twitter hesabından “Hadi AKP’ye oy vermeyenler gözünüz aydın…Merkezi Londra’daki HSBC Bank Türkiye’den çekiliyor… Türkiye’de 298 şubesi olan banka Türkiye’den kaçıyorsa bu ne anlama geliyor?.. Yani diyor ki koalisyon geliyor ben kaçıyorum…” diye yazmış…

Adamlar aylardır söylüyordu çıkacağız diye…

Memlekette huzur kalmamış, yolsuzluk diz boyu, yargıya güven bitmiş, keyfi bankaya el koyma başlamış ve padişahlık türemiş, kim kalır bu ortamda?

HSBC, iki günde mi karar aldı sence? Şaşarım bu aklına… Bunu git serok Ahmet’e yuttur, padişahına yuttur!

Bunları bırak da sel basan Ankara’yı kurtar!

Ya şu PKK’nin siyasi uzantısı HDP’nin eş başkanı görgüsüz Demirtaş’a ne demeli?

“HDP ile yan yana durmak size şeref kazandırır” sözleri, eşkıya ile Oslo’da “şeref”i pazarlık konusu yapanları nasıl da güzel açıklıyor!

Gözünü sevdiğim Türk milleti “milli iradeyi nasıl da iade etti”riverdi…

Milletin kurduğu “kumpas”ta debelensinler dursunlar, gerçek yüzlerini biraz daha göstersinler, son dersi iyi verecek o yüce millet!

 

Mustafa ÖNDER
mustafaonder35@gmail.com
facebook.com/mustafaonder15
twitter.com/mustafaonder07

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.