Koşar adım diktaya gidiyor... Padişah anayasa ve hukuk tanımadan suç işlemeye devam ediyor. TBMM’de ettiği yemine asla uymuyor. Dün Tokatlılara hitap ederken, AKP Genel Başkanı gibi “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söyletiyor. Eliyle güya “dört yüz milletvekili” diye işaret ederken “Rabia” işareti yapmaya devam ediyor. Tokatlılar’ın arasına bindirilmiş Ak gençlik tayfasını “Ya Allah Bismillah, Allah ü Ekber!” diye bağırttırıyor! Türkiye Cumhuriyeti’nin reis-i cumhuru... Meclisi, Hükümeti, başbakan ve bakanlıkları “beklemeye” almış... Başbakan ve hükümet çok başlılıkmış, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay çok başlılıkmış! Eh, TBMM’den örtülü ödeneği çıkarttı, sarayda güvenlikte, canlı yayın araçları da alındı, keyf keka! Ne yapıp yapıp “Başkanlık sistemi”ne geçilmeli, padişahlığını ilan etmeli! Mutlaka! Birinci derece sit alanı AOÇ üzerine kondu saray yaptırmaktan, bunu da önce Başbakanlık diye yutturmaktan çekinmiyor... Cumhura baş olunca da cebren işgal ediveriyor! Atatürk’ün Çankaya’sını kasvetli buluyor. TOKİ’nin maliyetini açıklarsa kıyametin kopacağı kaçak saraya yerleşiyor. Türkiye’de mahkeme kararına rağmen yapılışını engellemeye kimsenin gücünün yetmediği saraya... Herşey kendisi için... TMSF orospusu yapılmış medya organları, ihale peşinde koşan satılık gazeteler de onun saray hayatına övgüler düzüyor. Çarşambanın gelişinden Perşembe belli çünkü... Yakında ortalığa dökülecek ucube, millî menfaatlere aykırı ne kadar “çılgın proje” varsa nimetlenmek lazım! “Milletin a...na koyma” hikâyesini hatırlayın... Padişah şimdi de diyor ki çift başlılık olmaz! İlle padişahlığını ilan edecek... Belki halifeliğini de... Serok Ahmet de öylece bakıyor. Sabaha karşı grubundaki vekillere emrivaki kanun çıkarttırıldığından habersiz... Örtülü ödeneği bile oldu artık... Kimlere, nerelere nasıl harcanacak Allah bilir... Hiçbir sorumluluğu yok... Ya Allah’a olan sorumluluğu? Kendi yüzde 50’si hiç sorgulamıyor onu... Sadece övgüler düzüyor, dalkavukluğuna oynuyorlar... Kandırdığı öbür yüzde 50 değil aslında... Kendine oy veren yüzde 50, yani AKP’liler... Yavşaklık aşamasındaki basın da saraya övgüler düzüyor. 1150 odalı o Saray dediğin katrilyonluk... Kapısında onca lüks araç, milyarlık dev uçak... Süslemesindeki ithal ağaçların tanesi 5 bin Avro... Mutfaktaki altın varaklı bardakların tanesi bin lira... Halk sekiz yüz liralık ücretle sürünsün... O katrilyonluk saraylarda muhtarlara caka satsın! Yakında camisi, kütüphanesi, ahırları, kümesleri de bitince oradan çıkmaz olur. Atladığı gibi helikopter veya uçağa doğru miting alanlarına... Baştan sona hukuksuz... Sözde toplu açılışlara gidiyor, bol bol kendini Başkan yapacak 400 milletvekili istiyor... Kimin için AKP için! MHP veya CHP için isteyecek değil ya! Yandaş Yeni Şafak da hanımefendinin muhteşem sarayda "sade" ve "mütevazı" yaşadığını haberleştiriyor. Hanımefendi, limon ve elma kabuklarını bile ziyan etmeyip sirke yaptırıyormuş, asla kışın domates ya da salatalık sofraya getirilmiyormuş, bir kase çorba, bir çeşit yemek ve salatayla yetiniliyormuş! Bu reklamı biz yemeyiz ama onun yüzde 50’lik AKP’li seçmeni yer! Yer mi? Yer, yer! 50 milyonluk güvenlik sistemi, 1150 polis koruması, 4,5 santim kalınlığında ve metrekaresi 9 bin avroluk özel camlar, 1 milyon 200 binlik özel dokuma halılar... Soma’da, Ermenek’te 10 milyonluk güvenlik odalarını alamayan, emekliye bayram ikramiyesi veremeyen, öğretmen açığını gideremeyen AKP hükümeti... Padişaha örtülü ödenek vermekte, canlı yayın aracı almakta, saraydan Türkiye’nin gözetlenmesini sağlayan sistemi kurmakta, onlarca yeni araba almakta sıkıntı görmüyor. Ona oy veren yüzde 50’yi “sürü” yerine koyup aldatıyorlar. Hâlbuki kendini Müslüman, inançlı, tesettürlü ve muhafazakâr gören o yüzde 50, iyi bir Müslüman olarak olanı biteni yargılamalı... Bu kandırmacaya bir son vermeli... Asla ona Başkanlık yolunu açacak AKP’ye değil 400 milletvekili, 40 vekil bile vermemeli... Tabii düşünebiliyorlarsa eğer... Gönül gözleri kapalı ve basiretleri bağlı değilse! Elleriyle büyüttükleri adam, koşar adım diktaya gidiyor... Çıkardıkları son kanunlara bir baksalar anlayacaklar ama onlar besleme Yeni Şafak gibi sarayın mutfağındaki sirkeyle uğraşıyor. Besledikleri canavar önce onları yiyecek, haberleri yok! Mustafa ÖNDER mustafaonder35@gmail.com