Önce zihinleri karıştıran istismar sözleri ediyor ki, partide kalan az buçuk Atatürk sevdalılarını kandırsın:
“Hiç kimse unutmasın, bizim ruhumuzu oluşturan temel öge Kuva-i Milliye’dir!”
Sonra şu cümleyi söylüyor:
“Çakalların bulunduğu yerde hiç kimse bize bir şey söyleyemez!”
Laf Y-CHP’li Dersimli Kemal’e ait… Ne demek istemiştir sizce?
- “Etrafım çakal dolu” mu?
- “Etrafımdaki çakalları aşıp bana ulaşamazsınız” mı?
- “Ben bir çakal sürüsünün ortasındayım” mı?
Siz nasıl anladınız?
*
Konu Alaattin Çakıcı Bey’in Dersimli Kemal Bey’e yazdığı mektup…
Adam, yiğitçe, sosyal medyanın karanlık sokaklarına dalmadan el yazısıyla bir mektup yazıp yayınlamış…
Bu memleketin vatansever bir evladı olarak medenice, cesurca bir açıklama yapmış…
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz…
Bir derdiniz varsa bu ülkede yargı mekanizmaları vardır, başvurur hakkınızı ararsınız…
Ama yok…
“Erdoğan’ı eleştiriyorum, ses Bahçeli’den geliyor; Bahçeli’yi eleştiriyorum, ses yer altı dünyası liderinden geliyor!” sözleri bir ana muhalefet liderine ait olamaz!
Bay Dersimli, “biz PKK’ye vurdukça da ses sizden geliyor” ya, siz “terörist” misiniz?
Memleketin çileli, vatansever evladı Çakıcı cevap vermiş:
“O yalaka ağzından Atatürk’ün manevi değerlerini kirletme!”
*
İçine PKK kaçmış Kemal Bey ve O’nun Y-CHP’sinin “anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilmesi, yerel özerklik, PKK, Kürtlerin siyasi temsilcisidir, Demirtaş serbest bırakılmalıdır” açılımlarına karşı…
Türk milliyetçilerinden alacağınız cevap Alaattin Çakıcı’nın verdiğidir:
“Bak Kılıçdaroğlu, kitle psikolojisi ile sana hainler gaz verir, zorda yanında olmazlar. Onun için sana ‘akıllı ol’ diyorum.”
Ve sonra Çakıcı der ki:
“Vatan hainleri ile Bahçeli’yi bir kefeye koyarsan hayatının hatasını yaparsın!”
Bunun neresinde yanlış?
*
Dersimli Kemal hâlâ diyor ki:
“Hiç kimse unutmasın, bizim ruhumuzu oluşturan temel öge Kuva-i Milliye’dir!”
Algı tuzağına sıkça düşen bir genel başkan…
Türklükten nefret eden bir Dersimli Kemal…
Atatürk ile Deniz Gezmiş ve Ahmet Kaya ayrımına varamamış bir genel başkan, CHP’ye lider olabilir mi?
Sarf ettiği cümleyi doğru anlayan yurtsever bir CHP’linin “çakallarla” ne işi olabilir?
“İti köpeği ve kurdu çakalı ayırt edemeyen” bir genel başkan için ne diyebilir?
Konuşmasını promtra koyup konuşturanlara bir baksın Bay Kemal…
“Gaf lideri” Bay Kemal, Türk dünyasının lideri Devlet Bey’e ve O’nun yol arkadaşlarına laf ederken bin defa düşünüp öyle konuşmanı salık veririz.
*
İçinize PKK kaçmış, elde ettiğiniz şehirlerde otoparklar dâhil her şeyi HDPKK’ye bırakmışsınız, işbirlikçileriniz köşe bucak saklanır olmuş, netameli her konuda sinsi planınız Küçükçekmece’deki gibi ifşa olmuşken…
İster 15 Temmuz hain provaları, ister FETÖ kriptoları, ister deşifre olmamış cemaat artıkları, ister AB-D uşakları devrede olsun, TBMM çatısı altındaki alçakça ihanetler olsun, başaramayacaksınız!
Karşınızdaki Kırıkkale mapushanesindeki cesur poz…
O poz “millî iradenin” ve “vatanseverliğin” pozudur!
İşte pislik, PKK’lı ve hain yeraltı dünyasının korkulu ismi, Türk dünyasının efsanesi Alaattin Çakıcı Bey için Türkmen Beyi’nin söyledikleri:
“CHP Genel Başkanı’nın hakaret ve hıyanetlerine sosyal medyadan yayınladığı bir açıklamayla tepki gösteren değerli Ülküdaşım Alaattin Çakıcı’ya mafya bozuntusu demek, yeraltı dünyasının karanlık yüzü suçlaması getirmek müfterilik, seviyesizlik, rezilliktir!”
“Kamuoyu nezdinde algı oluşturmaya çalışan Kılıçdaroğlu ve yanında yöresinde yuvalanan işbirlikçilere cevabım şuudur: 1-Alaattin Çakıcı bir Ülkücü şehidimizin oğludur. 2-Alaattin Çakıcı ülke ve millet sevdalısı bir Ülkücüdür. 3-Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır!”
Siz hain çakal Seloları kahraman, Çakıcıları mafya görmeye devam edin, memleketi alçaklara parsel parsel dağıtın, Türklüğün zaferleriyle delirin…
Sonunuz hüsran, az kaldı Dersimli, az kaldı!