MEHMETÇİK, TANRI, ALLAH…

Mustafa ÖNDER

Bal gibi muhteşem bir bilim ve sanat dilidir Türkçe…

Başka dillere 20 binden fazla kelime vermiş ve dünyanın en çok konuşulan beşinci dili olduğunu unutmuşuz…

Arapça’da yaklaşık iki bin, Farsça’da üç bin, Rusça’da iki bin beş yüz ve İngilizce’de üç yüz kelimemiz var…

Ordu-milletiz…

“Türklük ve İslamiyet kaynaşmış”, mübarek dinin bayraktarı olmuşuz…

*

Adı “Mehmetçik” olan ve imanını “şehadet”te gösteren Türk ordusunda…

Asker ocağında yemekte “Tanrı’mıza hamdolsun, milletimiz var olsun!” yerine “Allah’mıza hamdolsun” duasıyla Müslüman Türk çocukları daha iyi Müslüman mı olacak?

İçişleri Bakanlığı duayı değiştirmiş!

2016’da bir aklıevvel TBMM Dilekçe Komisyonu’ndan “Tanrı” kelimesinin değiştirilmesini istemişmiş de…

Haberin altına bir vatandaş da yazmış:

“Ordu’nun siyasetçiye teslim etmediği bir sancak kaldı herhalde!”

*

Diyanet’e göre “Allah’ı kastederek Türkçe ‘Tanrı’ demek, İslam’a aykırı değil”

Bizim dinciler, “Tanrı”nın Cumhuriyet’ten beri kullanıldığını sanıyor olmalı…

Hoca Ahmet Yesevi’nin şu sözlerine ne diyecekler?

“Tengri Teala sözin,
Resûlullah sünnetin,
İnanmağan ümmetin,
Ümmet demes Muhammed”

Yunus’un “Çalap”ını, Türkçe “Yaradan”ı ne yapacaklar?

Akşam vakti eve çıkagelene neden “Tanrı misafiri” diyorsunuz?

Mesele Arap seviciliği mi?

*

Sıkça dillendirilen “yerli ve milli”nin anlamı sadece “yerli üretim” olamaz, “Türkçe hassasiyeti”miz mutlaka olmak zorundadır.

Terörle mücadele eden yiğitlerin üniformalarına taktığı Göktürk alfabesiyle “Türk” armasının milli gücünü yasakladılar…

TSK’ye ürettiğimiz milli araç ve silahlara “Altay”, “Atak”, “Toros”, “Ateşkes”, “Sapan”, “Mızrak” adları verirken…

Türk çocuklarına “Aleyna, Sanem, Rumeysa, Kayra, Melis, Julide, Bade, Alara, İleyda…” isimlerini koyma yarışındalar…

Bu şuursuzluğun, Arapça hastalığının amacı nedir?

Sinsi bir “asimilasyon”un basamakları Ordu’ya mı uzandı?

*

Alçak FETÖ’nün kirli oyunuyla kıyıma uğrayan Türk Ordusu…

Ergenekon ve Balyoz’da darmadağınık edilen…

15 Temmuz’da milletine kurşun sıkan kahpelerin yuvalandığı…

A’dan Z’ye yeniden yapılanan Ordu’nun milli gelenekleriyle oynamayın…

Sembolik de olsa bayan subaylara başörtüsü hakkı bile verdiniz, anladık.

Oysa subaylık bir “tercih meselesi”dir, kendine has kuralları, tarihi gelenekleri vardır, her babayiğitin harcı değildir…

*

NATO’nun ikinci ve dünyanın sayılı güçlü ordularındandır Ordumuz…

Akif, İstiklal Marşı’nı “kahraman ordumuza” ithaf etmiştir.

Kara Harp Okulu’nun 2016-2017 açılış töreninde “1283” numara okununca Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı “İçimizde!” diye haykırmışlardı…

Önceki gün Erdoğan, Harp Okulu’nda “Harbiye Marşı”nı söylüyordu…

Ve orada dedi ki:

“Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılmış her saldırı şahsıma yapılmış demektir.”

Böyleyken, birileri bu değişime neden kurşun sıkıyor?

Bu ne menem bir şey ki, “din” işi “askerin duası”na dayandı!

Yoksa korktukları yükselen “Türk milliyetçiliğinin önünü kesmek” mi?

*

TÜRK DÜNYASININ UNUTULMAZ BAŞBUĞU ALPARSLAN TÜRKEŞ BEYİ, DOĞUMUNUN 100.YILINDA RAHMET, HÜRMET VE ŞÜKRANLA YÂD EDİYORUM… MEKÂNI CENNET OLSUN!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.