Medya denen iletişim araçları, dördüncü kuvvettir demokrasilerde…
Elektronik ortamda şimdi çok daha güçlü…
Gazeteler, dergiler, internet sayfaları, Facebook, Twitter, Instagram ve televizyon…
Hele bir de bizim memleketin “müstemleke medyası” gibi ise…
İnsanlarımızı hallaç pamuğu gibi atmakta…
Herşeyi ters yüz etmekte, yalanı gerçek yapmakta, yalakalık ve yancılıkta üstlerine yok…
Yine parası olan, sayfası olan, trolleri olan boru öttürmeye kalkıyor!
*
Yıllarca ellerindeki gazetelerle “iktidar deviren” veya “iktidar yapan” tetikçi patronlar, hiç huylarından vazgeçmediler bu ülkede…
Bir de işin içine alçak FETÖ medyası gibi din sahtekârlarının medyası da sokuldu…
FETÖ’nün defterini dürdüler ama boşluğu dolduran başka yobazlar…
Hala Alman’ın ve Coni’nin desteğiyle denemeler yapmakta…
Son hedefleri Erdoğan…
İçeriden ve dışarıdan saldırı yoğunlaştı.
Bu yolda engel gördükleri tek hedef ise Devlet Bey ve MHP…
Ellerindeki medyayı en iyi şekilde kullanıyorlar…
Biz ise…
Ortadoğu Gazetesi, Bengü Türk TV ve Ülkücü sosyal medyamız ile direnişteyiz…
*
9-10 Aralık’ta Antalya’da toplanan MHP’li Belediye Başkanları toplantısında başkanlarımızla görüşme, medya konusunda fikirlerini alma imkânı bulduk.
Türkmen Beyi, belediye başkanlarına “Sempati ile empati kurma” ilkesinden söz etmişti…
Bunun ilk yolu “hizmet” ise diğer önemli yolu “medya”…
“Damlanın denizle savaşması” mümkün olmadığına göre irili ufaklı yüzlerce belediyemizin halkla bütünleşmesi için sağlam bir medya desteğine ihtiyaç var…
Türkiye’deki medyanın hali malum…
Ya PKK’li, FETÖ’cü, Amerikancı olacaksınız ya da Rusçu-Çinci…
Veya “U” dönüşleri içinde iktidar yağdanlığı!
Türk milliyetçisi güçlü bir medyaya sahip olamadık hiç…
Cilalayıp parlattıklarımız da çıkarları uğruna bir yerlere kapı kulu oldu hep…
*
Medya konusunda çok iyi biliyorum ki Devlet Bey çok hassas…
Elimizdeki bir gazete, iki dergi ve bir televizyona mümkün olduğunca destek veriyor, ileri gelenleriyle bir araya gelip teşvik ediyor, yol gösteriyor…
Seçim kapıda, 2019 çetin geçecek…
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım...
Omuzlarımıza basmalarına izin verdiğimiz bir zamanların Türkiye’sine ve Zaman’ına gösterdiğimiz alakayı Ortadoğu gazetemize gösteriyor musunuz?
İyi biliyorum ki, birçok il ve ilçe başkanlığımıza gazetemiz girmiyor. “Bulamıyoruz, gelmiyor” bahanelerine asla sığınamazsınız; ulaşamayan varsa bizzat ben ilgileneceğim…
Belde, ilçe, il, Büyükşehir ne olursa olsun hiçbir MHP’li belediyeye beş-on Ortadoğu aboneliği yük getirmez.
Yatırım ve hizmetlerini tanıtmakta zorluk çekenler, festivallerde binlerce lira harcayan, sanatçılara para döken belediyelerimizin Bengü Türk TV’mize neden reklam vermediklerini, çevrelerindeki işadamlarımızı neden reklam için teşvik etmediklerini anlamak mümkün değil…
Lakin bu iki yayın organımızın internet sayfaları da kullanışsız, güncellenmiyor…
Facebook ve Twitter’ı kullanamıyoruz.
Türk milleti, milliyetçi Ülkücü Hareket, yaban sosyal medyanın yoğun tesiri altında…
Devlet Bey’in Twitter hesabından yaptığı açıklamaların ne fırtınalar kopardığını unutmamalıyız…
Gündem belirleyen biz olmak zorundayız!
*
Burada gazetemiz ve televizyonumuzun değerli yöneticilerine de büyük işler düşüyor.
Gazete, sayfalarını yenilemeli, kadrosunu büyütmeli, dağıtım ağını gözden geçirerek genişletmelidir, mümkünse aboneliğe geçmeli, büyük illerde temsilcilik açmalıdır.
Tek kanalımız Bengü Türk, kendini süratle yenilemeli, yepyeni programlarla, özenli internet sayfasıyla sosyal medyanın gündemini oluşturmalıdır. Büyük illerde temsilcilik bulundurma yollarını aramalı, bütün Türkiye’nin tercih ettiği kanal olmalıdır.
Bunların hepsi maddi kaynaklara dayalı olduğuna göre…
Ülkücü Hareket’in mensupları, öğrenciden esnafına, sanatkârından işadamına kadar herkes medyamıza maddi destek vermelidir.
Ayrıca Ülkücü-Milliyetçi haber sitelerine destek vermeli, sosyal medyada paylaşım yaparak güçlendirmeliyiz.
Site yöneticileri de haber ajansları ile çalışmalı, sık güncelleyerek amatörlükten kurtulmalıdır.
Yerel Anadolu basını ile sıkı ilişkiler sürdürülmeli, desteklenmelidir.
*
Ondan sorası bize ait…
Devlet Beyimiz ne dedi: “Alnımız açık, başarıda öpülmek üzere. Ensemiz de açık, başarısızlığımızda tokat atılması için.”
Onca destekten sonra başaramazsak tokata hazırız!
Haydi “Milliyetçi-Ülkücü medya” seferberliğine!