‘MUSTAFA’DAKİ GÜNAHINI AFFETTİREMEZSİN CAN!

Mustafa ÖNDER

Evet, Can Bey,

Yeni Yüzyıl’dan Hürriyet’e, Milliyet’ten Cumhuriyet’e kadar hepsinde yazdın.

Daha 9 Kasım’da Almanya’da “Abim Deniz” adlı kitabını imzalarken, “Deniz Gezmiş, 68 kuşağının simgesel eylemlerine imza atarken, Amerikan 6. filosunu püskürtmeye çalışıyorlardı ve emperyalizme hayır, 6. filoya hayır diyorlardı. O zaman onların karşısına çıkan güç, hep İslamcı örgütlerdi ve yaşasın İslam diye yürüyorlardı. Amerika'nın arkasında, kol kanat geren İslamcı örgütler duruyordu. Denizler idam edildi ve bugün onlar iktidar oldu ve bakıyoruz Merkel'in Almanya'sı onlara destek için Türkiye'ye geliyor” diyordun.

Yine Almanya’da “Bu çapta bir baskıyı 12 Eylül’de bile hissetmedim” derken, daha 19 yaşında değil miydin Can? Basının hangi birimindeydin o devirde?

Cumhuriyet, 12 Eylül’ü ve 28 Şubat darbesini desteklemişti.

Şimdi AKP karşıtlığı demek HDP yoldaşlığı demek mi Can?

Muhabirin Kandil’de röportajlar yapıp PKK güzellemesi yaptı.

Saray dalkavuğu Tayyar’a, “PKK, Cumhuriyet’i nasıl satın alıyor, anlamış değilim” bile dedirtiniz.

Ara Güler’in RTE’nin fotoğrafını çekmesine tepki göstermiş gazeten.

Cumhuriyet’in genel yayın yönetmenliğini yapıyordun, 27 Kasım’da tutukladılar…

Medyadaki tatlısu solcuları alkışlayarak yolladılar seni Silivri’ye…

Pek sevmesen de MHP’li Prof. Dr. Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canlı yayında seni tehdit etmesinin ardından tutuklamaların yaşanacağını söylemişti…

Vatana ihanet dışında hiçbir gazetecinin cezaevinde olması tasvip edilemez…

Fikir hürriyeti ve haber verme hürriyetine baskıyı elbette kınıyoruz.

Gazeteci ve yazarların hakaret davalarıyla cebelleşmesine göz yumulamaz.

Gazetemizin yazarları da mahkemelerle uğraşıyor, Ülkücülerden haberin olmaz diye söylüyorum…

Arkadaşların Silivri kapısında nöbet tutuyorlar Can.

Ama dün havuz gülü Sabah, Nedim Şener’in "Gökçe Fırat'ın ve cemaatçilerin kirlettiği Umut Nöbeti benim için bitmiştir" dediğini yazdı.

29 Mayıs 2015’te gazetende, Suriye'ye gönderilen MİT TIR'ları haberini ‘İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar’ manşetiyle duyurunca bu haberlere yayın yasağı getirilmişti.

RTE, “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” diye bas bas bağırmış, bundan vazife çıkaran savcılar, ‘devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasî ve askerî casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, terör örgütünün propagandasını yapma’ suçlarından soruşturma başlattı.

Saray da 24 Kasım'da “O tırlar Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürüyordu. Şimdi diyecekler ki ‘Başbakan tırların içinde silah yoktu’ diyordu… Varsa ne olacak yoksa ne olacak.” demişti.

Sen şimdi tutuklu ve Silivri’desin…

Çanakkale’de sana Homeros Ödülü verdiklerinde, AKP il başkanı “Ne Homeros’a, ne Çanakkale’ye yakışır” demişti.

Diyarbakır patlamasından sonra HDP’liler gibi RTE’ye “Seni başkan yaptırmayacağız” twitleri de attın.

 

Belgeselciliğe TRT’de başlamıştın, Mehmet Ali abinle işi pişirdin, Show TV, Kanal D, CNN Türk ve NTV’de ilginç şeyler yayınladın, reklamın boldu.

2008’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü yargılayan ve adeta kötüleyen bir belgesel yayınladın, birilerini çok mutlu etmiştin…

DTP’liler tam da özerklik, eyalet falan derken imdada yetişmiştin…

Hatırlıyor musun Can Efendi, “Mustafa” filmiyle neleri yıkmaya kalktığını?

İşlediğin günahın hesabını burada veremezsin de yukarıda nasıl verirsin bilmem!

Eser senin mi yoksa Vamık Volkan ve Şerif Mardin’in tesirinde miydi?

Bu belgesel senin ruhundaki hangi kaosu yansıtıyor?

Yalan ve gerçekle nasıl oynayabildin, Vahdettin’i nasıl kahraman ilan ettin Can?

Kürtleri sevindirecek “eyalet sözü”nü nasıl uydurabildin?

Silivri’deki zulmü, “günahlarımın kefareti mi acaba” diye düşündün mü hiç?

Mazlum milletlerin kendilerine rehber aldığı Mustafa Kemal’i “rakı”ya indirgemek neyin eseriydi?

“Yataktaki adamı” rakı sofrasına taşımak nasıl bir şeytani akıldı?

Bitkin ve yapayalnız bir liderin “Diktatörlük” niyetini nasıl yazabildin Can?

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ü nasıl “Mustafa” yapabildin?

90 yıllık Atatürk Cumhuriyeti’ne döşediğin mayınlar “iki ayyaşçılar”ın yolunu açtı, memnun musun Can?

Bir şey daha… Cemaat sermayesiyle yaptığın bir “Said-i Nursi Belgeseli”ni çıkınca yayınlamayı düşünüyor musun?

Ama 9 Kasım 2008 ‘de Hürriyet’te Ayşe Arman’ın“Said-i Nursi belgeseli için Fethullah Gülen'den para mı aldınız?” sorusuna, “Mümkün mü böyle bir şey? Benim yazılarıma bak, Fethullah Gülen-Amerikan ilişkisi üzerine en az on tane yazım vardır. Ayıplamaz mı insanlar? Elbette böyle bir şey yok. Said-i Nursi'yle ilgileniyorum çünkü merak ediyorum” dediydin be Can… 

Herşeye rağmen bir insan, bir gazeteci olarak bir an önce kurtulman dileği ile…

Sadece basın hürriyeti adına!

 

Mustafa ÖNDER

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.