Şaka gibi…
Padişah, savcının öldürüldüğü operasyona katılan polisleri kutluyor.
Sadrazamı da başarı bir operasyon diyor!
Camide akreditasyon uygulayıp Hürriyet’e, Zaman’a, Ortadoğu ve Yeniçağ’ı savcının cenaze namazına almıyorlar.
O fotoğrafı yayınladıkları için…
Aklını yitirmiş bunlar.
Yüksekova’da kahpece arkadan vurulan askerlerin fotoğrafını yayınlamak serbest, DHKPC’ninki yasak!
Biri iyi terörist, diğeri kötü!
Medyaya yayın yasağı getiriyorlar!
Sonra yurt dışı seyahatinden gece yarısı geldiği İstanbul’da cenaze evine gidip miting yapıyor!
İstanbul’da “AKP’nin seçim bildirgesini” okudum diyeceksin, 10 saat sonra “Ben öyle bir şey söylemedim” diyeceksin.
Rahmetli Birand’ın “canlı yayını”nda “Başkanlık istiyorum” diyeceksin, 10 dakika sonra gözümüzün içine baka baka “ben öyle bir şey demedim” diye inkâr edeceksin!
Başbakanken “Kürt meselesi” diyeceksin, reis-i cumhurken “nerden çıkmış bu Kürt meselesi, neyi eksik bunların?” diyeceksin…
Akıllara zarar…
80 ilde elektrikler kesiliverince ülke felç oluyor, ne enerji bakanı ne de reis-i cumhur seyahati kesip yurda dönmüyor.
Milletin yatak odasını gözetleyenler teröristlerden habersiz!
Ertesi gün sağa sola baskın yapıp DHKPC’li topluyorlar.
Bu sıralarda tımarhanelik biri “kılıçlı” bir bayrakla AKP Kartal İlçe binasını basıyor.
Padişah taaa Romanya’dan diyor ki, “Çözüm sürecine yönelik saldırı…”
Allah Allah!
Tam da o sıralarda aylardır her olayda adı geçen kahpe bir terörist İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne saldırıyor!
Derken Yılmaz Güney taklitçisi Tarık Akan, “O eylemcilere terörist diyemem” gibi bir absürt açıklama yapıyor.
CNN Türk muhabiri de “Terör saldırısı demeyelim” allameliğinde…
Yalaka gazete yazarı Yayman da kehanette bulunmuş, terörden AKP’ye kâr biçiyor:
“Önce Gezi eylemleri. Sonra 17-25 Aralık darbe teşebbüsü yapıldı. Bunların hiçbiri başarılı olmadı. Tayyip Erdoğan her hamleden sonra daha da güçlendi. Geldiğimiz noktada Erdoğan karşıtları için fazla seçenek kalmadı. DHKP-C gibi çok sahipli bir taşeron örgütü kullanarak sansasyonel eylemler yapacaklar.”
Milli Eğitim Bakanı olup eğitim dışında elektrik kesintisi ve medya akreditasyonuyla ilgilenen Molla Kasım, “Kim yaptıysa iyi yapmış” diyor.
Tımarhaneye dönmüş bir ülke ve başı hunili deliler ortalıkta…
Devlet’in güvenliğini “taşeron”un üç kuruşa çalıştırdığı özel güvenliğe bırakmışlar, devletin polisi “paralel avı”nda veya onun bunun mitinginin güvenliğini sağlamakla görevli…
Resmi üniformasıyla vatanın sokaklarında dolaşamayan askerler yaratıldı…
Üstelik özel birimlerdeki tecrübeli polisler görevden uzaklaştırılmış, MİT başkanı siyaset yapmaya soyunmuş, hala vekâleten işi götürüyor, DHKPC’liler de isimleri biline biline orada burada devlet kurumu basıyor…
PKK demişsin keyf keka… HDP eliyle, akılsız ve tımarhanelik solcuların desteğiyle yüzde onu geçmek için pusuda…
Şu ara ne bebek katilinin emirleri, ne Kandil’in tehditleri gündemde… Şimdi “şehit üzerinden prim” yapıyor AKP…
MHP’ye şehit kanı üzerinden politika yapıyor diyordu, cenaze evinde miting yapıyor.
Etekleri tutuşmuş, MHP geliyor.
Çaresiz tımarhanede kim varsa serbest, deliler meydanlarda…
Akla zarar beyanlar, yasaklar, kararlar…
Birileri bunları acilen psikiyatriste götürsün…
Mutlaka tedavi edilmeleri lazım, bunun başka izahı yok!
Mustafa ÖNDER
mustafaonder35@gmail.com