Kolay “lider” yetişmiyor bu ülkede…
Lider olmak da kolay değil…
Hele hele Milliyetçi-Ülkücü Hareket’te…
Bilgi, tecrübe, sabır, sebat, liyakat, feragat, dirayet, sadakat, belagat, atak, irade, karar verebilme gücü, mensubiyet, güzel ahlak, vefa…
Dünyevi zevklerin kölesi olmama, mütevazılık, hoşgörü, inanç, güven, motive etme…
Kin gütmemek, şefkatli olmak, gönül almak, öfkelenmemek, adil olmak…
*
Dede Korkut’un, Yesevi’nin, Şeyh Edebali’nin, Osman Beyin, Yunus Emre’nin, Hacı Bayram’ın, Köroğlu’nun, Karacaoğlan’ın, Fatih’in, Atatürk’ün ve Türkeş’in harman olduğu bir kişilik…
Türkiye’nin hep teminatı olacak…
O’nun liderlik ettiği bir hareket de Türkiye’nin istiklal ve istikbali…
Her yüzyılda binbir bela savuşturarak ayakta kalmayı başaran “Türklük”ün bağrından kopup gelen bir lider…
O’nunla 49 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin her sıkıntısını aşan bir siyasi hareket…
*
19 Haziran’da Samsun’da böyle bir lideri gördü Türkiye…
Herkesi ters köşe yaptı yine…
Türkiye, iki gündür Bahçeli’nin “adamlığı”nı konuşuyor.
Samsun’da mitingten sonra geçen gün trafik kazası geçiren Topuklu’nun Samsun İl Başkanını ziyaret ediyor…
Adam, MHP’nin eski il başkanıydı…
Yolunu ayırdı…
Ayırmakla yetinmedi, Bahçeli’ye demediğini bırakmadı…
“Partimizin Genel Merkez yönetiminin tutum ve davranışlarını doğru bulmadığım, sırtlarını dayadıkları iktidara yaranmak ve koltuklarının bekâsını sağlama almak için Türk Milletinin ve çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atan ve bu yolda ihanetle eşdeğer uygulamalara imza atanlarla yan yana anılmayı kendime zül kabul ettiğim için, mensubu olmaktan gurur duyduğum Milliyetçi Hareket Partisinden istifa ediyorum.”
Daha birçok hakaret…
*
Zordur lider olmak…
Hele hele Milliyetçi-Ülkücü hareket’e lider olmak çok zordur…
Herkesi şaşırttı…
Mitingten sonra hastaneye gitti, eski il başkanı ve Topuklu’nun il başkanını ziyaret etti…
Ailesine geçmiş olsun dedi, yetinmedi doktorundan bilgi aldı…
Üstelik O, ameliyat masasında iken sırtına aldığı ihanet hançerlerini taşırken…
Kurmadıkları tuzak, atmadıkları iftira ve yapmadıkları hakaret kalmamışken…
Aylardır kin kusanlar, ağızlarından salya akıtanlar…
Hatta Ülkücüler bile şaşıp kaldılar!
*
Ziyarete gittiği önce bir “insan”dı, sonra da eski bir “dava arkadaşı”…
Aday Tanıtım Toplantısında pişmanlık duyanlara çağrıda bulunan, kucağını açıp yuvaya dönmelerini isteyen de O’ydu…
Bu “kutlu dava”ya bir çivi çakanı unutmamaktı mesele…
Hatırdı, gönüldü…
Ülkücülerin “adam gibi adam oldukları” idi!
Mesele “şühedaya vefa, millete beka”nın içindeki sırdı!
*
Kimselerin arayıp sormadığı bir dönemde, 2 yıl önce 20 gün hasta yatağında iken bizi sıcacık bir telefonla hayata bağlayan liderdir O…
Kalemin, sanatkârın kıymetini bilendir…
Gurura, kibire yer vermeyen adamdır…
İnancını reklam ettirmeyen, namazı, Cuması iftiralara uğramış bir samimi Müslüman…
“Devlet” kadar sırrı, hangi dip ve zirvelerde olursa olsun deşifre etmeyen “Devlet”tir…
Binleri yedirir içirir de, Allah’tan başkası bilmez…
Camiler, okullar, kreşler, huzurevleri yaptırır, burslar verir de kimseler bilmez…
Yıllardır ağalar beyler Ülkücü şehitleri konuşur durur da, yalnız O “anıtlaştırır”…
Hareket’in genel merkezinin inşaatına bir kuruşluk “haram”ı bulaştırmayan Bahçeli’dir…
Güvendiklerine kurdurduğu reklamsız vakıf ve derneklerle bilmediğiniz birçok hayır işini yaptıran da O’dur…
İki gündür ekranlarda konuşuyor…
“Ben” demedi hiç…
Nefsini öldürmüş bir Türkmen Beyi…
“Aklı hep Türkiye”…
Birileri “ikbal” için şeytanla işbirliğindeyken…
İyi bakın Samsun’a…
Orada bir “lider” göreceksiniz…
Gerisi Türk milletinin iradesidir!