NEREDEN NEREYE GELİNDİ?

Mustafa ÖNDER

En sert eleştirileri MHP Lideri Devlet Bahçeli yapmıştı AKP ve Erdoğan’a… FETÖ ve PKK terör sarmalındaki iktidar, durmadan hata yapıyordu…

15 Temmuz 2016’daki alçak/kahpe darbe girişimi herşeyin kırılma noktası oldu.

Türk milliyetçilerinin ve inanmış vatanseverlerin direnişi, namussuz Pensilvanya artıklarını hezimete uğrattı. O kanlı gecede MHP lideri Devlet Bey, genel merkezde devleti ayakta tutabilmenin gayretindeyken, Y-C HP’li Kılıçdaroğlu gibiler, saklandıkları evlerde olayı televizyondan izliyordu. AB-D’ye, içteki ve dıştaki alçaklara rağmen asil Türk milleti vatan savunmasından zaferle çıkmış, “bundan sonra darbelere geçit vermeyeceğim” demişti!

Ve 7 Ağustos’ta 5 milyon insanın şahlandığı Yenikapı Mitingiyle Türkiye yeni bir yüzyıla adım attı!

Türkiye, AK Parti ve MHP’nin, Erdoğan ve Bahçeli liderliğinde kenetlenmesiyle yeni bir ufka yelken açtı. “Devletin ve milletin bekası” söz konusuydu. “Cumhur ittifakı, bunun üzerine inşa edilmiştir.”

Y-CHP’li Kılıçdaroğlu, “zoraki” Yenikapı Mitingine katılmış olsa da, içindeki ihtirasın ihanetlerini sık sık ifşa ediyordu sonraları. Batı ne derse onu yapmak, onlara danışmak ihtiyacını sık sık duydu ve hep “Erdoğan ve Cumhur ittifakı düşmanlığı”yla beslendi.

Şimdi adamlar boşuna “Bu tahtı devireceğiz” demiyorlar!

*

Yamalı bohçaya dönen “parlamenter sistem”e son vermek ve “Cumhurbaşkanlığı sistemi”ne geçmek için teklif MHP lideri Bahçeli’den geldi ve kanun Ocak-2017’de kabul edilince 16 Nisan 2017’de yapılan referandumda yüzde 48,8 oya karşılık yüzde 51,2 oyuyla halk yeni sisteme evet dedi.

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri 3 Kasım 2019’da yapılacaktı ama yine Devlet Bahçeli’nin girişimiyle seçimler 24 Haziran 2018’e çekildi ve Erdoğan oyların yüzde 52,6’sını alarak Cumhurbaşkanı seçildi.

Devamlı muhtıra ve darbe girişimlerine adı karışan TSK, yeni sistemle asli görevine geri döndürüldü, Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlandı. O şanlı ordu şimdi içeride ve dışarıda başarılarıyla tarih yazıyor.

15 Temmuz’dan sonra binlerce asker ve general ordudan ihraç edildi, bazıları yargılandı. Birçok FETÖ’cü yargıç, savcı ihraç edildi, tutuklandı.

Elbette AB-D ve ilgili komisyonları bu devrede hep Türkiye’yi karalama çabası içinde oldu; yargının siyasallaştığını, TBMM’nin yetkisizleştirildiğini falan iddialarına devam etti. Bu minvalde Y-CHP’nin kaset kumapasıyla işbaşına gelenleri de Batı’nın borazanını çalmaya, yargı, asker, bürokrat mensuplarını tehdit ederek, iktidara geldiklerinde hesap soracaklarını söylemeyi sürdürdü.

15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra kamudaki 130 binden fazla kişi KHK’lerle görevden uzaklaştırıldı. Şimdi Bay Dersimli Kemal, seçim vaadi olarak bu KHK’larla görevine son verilen insanları geri döndürmekten bahsediyor. Üstelik hâlâ tespit edilen FETÖ’nün hücreleri çökertilip yargıya gönderilmekte iken…

*

“Cumhur ittifakı”nın en büyük başarısı, “yerli ve millî hedefler”e süratle yönelmesidir. 2023, 2053 ve 2081 politikaları çizilmiş, Türkiye bölgesinde ve dünyada ses getiren müthiş millî savunma hamleleriyle 2023’e, “Yeni Türkiye Yüzyılı”na girmiştir.

Cumhur ittifakı Kızılelma’yı strateji olarak belirlemiş, Türk dünyasının ağabeyi olarak muazzam bir siyasî ve askerî organizasyona girişerek yavaş yavaş ortaya çıkan sonuçlarını görmeye başlamıştır. Artık Türk dünyası “Bir millet, yedi devlet” şiarıyla hareket halindedir ve ilk sonucu Azerbaycan-Ermenistan savaşında görülmüş, Karabağ esaretten kurtulmuştur.

Dersimli Kemal’in Y-CHP’si ve yoldaşları ise, Azerbaycan savaşında Türkiye’nin silah ve cephane gönderdiğini, Suriye’yi işgal ettiğini, PKK/YPG’nin terör örgütü olmadığını, Mavi Vatan için Libya’da işimiz olmadığını ihbar edecek ve TBMM’de ordunun sınır dışı operasyonlarına karşı çıkacak kadar ihanet içindeydi.

Canını dişine takarak ülkesi için savunma sanayinde başarılı çalışmalar yapan Baykar’ı karalamaya ve devletten beslendiğini söyleyecek kadar ileriye gittiler. Oysa Baykar, Türkiye’nin millî savunma sanayiini ateşleyen, İHA’ları, SİHA’ları, Bayraktar KIZILELMA’yı yapan millî ve yerli kuruluşumuzdu. Bu Y-CHP kafası Aselsan, TUSAŞ, TÜBİTAK; Havelsan, Roketsan, Otokar ve BMC gibi şirketlerimizi de hedefine koymuştu.

Aynı kafa, helikopterimizi, tankımızı, gemimizi, millî otomobilimiz TOGG’u yaparken de dalga geçti, sanayinin hevesini kırmaya çabaladı, başaramadılar. TOGG yollarda…

Şu iyi bilinmeli ki; MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin teklifi ile “Cumhur İttifakı, 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve millî bir duruşun tabii bir sonucudur.”

Nereden nereye geldiğimizi yazmaya devam edeceğiz…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.