Bu ülke, özgürlüğün dibine kadar zorlandığı bir ülke…
Kimse benim özgürlüğüm yok demeye kalkmasın sakın!
Tele 1 denen Y-CHP yandaşındaki Merdan Yanardağ denen adam meselâ..
Yanardağ, TCG Anadolu'yu hedef aldı: "Bir milli gemi projesinde üretilen bir çıkarma gemisi, İHA-SİHA gemisi diye bir kavram yok. Biz amirallerle konuştuk, böyle bir şey yok diyorlar. Literatürde yok diyorlar, bu bir çıkarma gemisi ve tamamlanmamış bir gemi
Daha önce de, "Türkiye'deki SİHA ve İHA üreten bunlar planör. Oyuncak uçak gibi düşünün yani bir uçak teknolojisi filan değil böyle ileri teknoloji filan deniliyor ama yüzde 70'i zaten dışardan gelmiş montajla sağlanıyor" demişti.
Bay Yanardağ, hasedinden çatlayacaksın neredeyse! Lütfen TCG Andolu’yu hangi amirallerle konuştun, bir açıklayabilir misin?
*
Bakın başka bir zırvayı Sözcü atıyor: “Merkez Bankası Kapalıçarşı'dan el arabasıyla dolar topluyor!”
İnsana bu kadar olmaz dedirten olayın aslı şu: Söz konusu araçlar, gün sonunda Kapalıçarşı'da kuyumcu ve döviz bürolarının kasalarında tutmak istemedikleri nakit veya altınların taşınması için kullanılan özel şirket araçlar…
Özgürlük kısıtlı ya, istediklerini yazamıyor ya yandaşlar… Zıvanadan çıkmış Sözcü!
*
Adam güya ilim(!) adamı… Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu “Özgürlük”ün tadına nasıl şeytanca varıyor:
Oturup AKP’li Özlem Zengin, Derya Yanık ve Çiğdem Erdoğan Atabek’in resimlerinin altına “Listenin neresinde olurlarsa olsunlar, Kabe'nin örtüsüne sarılı olsalar bile, cehennem soğuyuncaya kadar cehennem soğuyuncaya kadar cehennem soğuyuncaya kadar...” yazacak kadar zıvanadan çıkanlardan biri daha!
Tanrı mısın mübarek!
*
Gelelim yine Sözcü’nün yandaş kalemşörü Rahmi Turan’a… Oturup Yedili masanın gerçek amacını itiraf etmiş: “14 Mayıs’ta Türkiye’yi yönetecek en ideal kadroyu seçmiyoruz. ‘Tek adam’ sistemine son vererek Türkiye’yi yeniden demokratik düzene taşıyacak Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçeceğiz”
Demek ki neymiş, “yeni baharlar” ileride imiş… Önce Erdoğan ve Cumhuru devrilmesi gerekiyormuş, soğan moğan hikâyeymiş! Özgürlük bu işte, istediğin kadar yalan söyleyip, Dersimli Kemal Bey gibi “Kul hakkı yiyene oy vermeyin!” diyebileceksin!
*
Ya şu ekranların Cumhurbaşkanı aday adayı Prof. Ersan Şen’e ne demeli…
Özgürlüğü bilime bulayıp bolca konuşuyor ve tepki görünce öyle kolay çark ediyor ki…
Geçenlerde televizyonda attı tuttu: “Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, nasıl propaganda yapıyorlar, izin mi aldılar; bunlar kamu görevlisi, siyasetçi değil, istifa etmediler" Şükür dedik, Hoca bir yaraya parmak bastı hukukçu olarak…
Nerdeee? Kısa süre sonra bir açıklama: “Sözlerim çarpıtıldı!”
Hani adaletin ve hukukun dili tekti Hoca?
Peki soralım, neydi demek istediğiniz?
*
Şimdi asıl bombayı görün…
Adam sosyal medyada özgürlüğün zirvesine çıkmış…
Takvim Gazetesinin haberine göre, bunca marifetiyle gitmiş Gaziantep’ten İP’in birinci sıradan adaylık koltuğuna kurulmuş…
Bu aralar onun haberinin yapan gazeteci arkadaşlarımızı tehdit etmeye başlamış…
M.Mustafa Gürban adlı bu İP’in adayı, daha önce SPK tarafından ceza kesilmiş.
Adam dur durak bilmiyor ya, sosyal medyadan gözüne kestirdiğine verip veriştirmiş:
“Senin… 18 yaşından büyük kızının… karının… annenin… s….m”
“Hadi başka yok mu.. oğlunuza kızınıza s…..m gözünüzün önünde… hadi bir adım öne çıkın!”
“Karnabahar çiçeği gibi. Hamam tası gibi g… lazım. Kapat gözünü hayal et bir an, o pozisyonda olduğunu düşün, kalpten gidersin.”
Özgürlüğe bakın beyler… Ve bu adam İP’te aday! Ama şaşırmadık, Lütfü Türkkan yine aday yapıldığına göre…
*
Ey bu ülkede özgürlük yok diye yırtınanlar! Siz neyin kafasındasınız?
14 Mayıs akşamı bu millet sizin ağzınızın payını verecek, azıcık sabır!