Bugün 18 Mart 2018 Pazar…
Ey Ankara’yı inleten yüz binlerce Bozkurt…
Bugün yeni bir asrın başlangıcına şahitlik ettiğinin farkında mısın?
Ey Türkmen Beyimizin çağrısına koşan yiğit…
O’nunla “muhteşem” ama “meşakkatli” bir devre imza attığının farkında mısın?
Omuzlarındaki “yük”ün, Türklüğün “vebali”nin farkında mısın?
O’nunla “çıkılan yol”da…
“Durmak, düşmek, yılmak, yanılmak, aldanmak, aldatmak, şikâyet etmek” yok…
Hele hele “dönmek” hiç yok!
Bunların şuurunda mısın?
*
Ey Ülkücü Hareket…
Aileni, köyünü, mahalleni, ilçeni, ilini, devletini “tavizsiz Ülkücü şerefiyle” temsile hazır mısın?
Binlerce şehidin kanı üzerinde yükselen bu “kutlu dava”yı yüceltmeye hazır mısın?
“Ego”ndan, “bencil ihtirasları”ndan arınarak Balgat’taki “kale”de “Ülkücü kimlik”e teslim olmaya hazır mısın?
O “zerresinde bile haram olmayan kale” kolay inşa edilmiş, “kahpeliklere” karşı kolay savunulmuş değildir, “nefer” olmaya hazır mısın?
Yancılığa, yalakalığa, kalleşliğe, kahpeliğe, ikbal şeytaniliğine taviz vermeden sadece “lider”in, “teşkilatlar”ın ve “davanın emri”ne girmeye hazır mısın?
Bak, bugün 18 Mart 2018, Çanakkale’de “Akif’in övdüğü Mehmetçik olmaya” yemin etmeye hazır mısın?
Yeminimiz var, vazgeçilmez; dönersen “gök girsin, kızıl çıksın” mı?
Bunların şuurunda mısın?
*
Ey Türk milliyetçisi…
Şühedanın ve Bozkurt bakışlı Atatürk’ümüzün emaneti Türkiye Cumhuriyeti’ni, “hiçbir pespaye dünya nimetine değişmeyeceğine” emin misin?
Türklüğün istikbali için Anayasa’nın ilk dört maddesinden “asla vazgeçmeyeceğine” emin misin?
“Vefa”ya ve “liyakat”a inancın tam ve “sadakat” yolunda dersler aldığına emin misin?
“Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diyebildiğinden emin misin?
“Ne mutlu Türk’üm diyene!” vecizesinin “engin manası”ndan emin misin?
“İhanetlere aldırmadan” Beyimizin daima yanındaki “Adsızlar”dan olabileceğinden emin misin?
“İkbal, refah, şöhret, zevk ü safa ile döşeli olmayan” bu yolda “yalnız” da kalsan yürüyebileceğinden emin misin?
Bunların şuurunda mısın?
*
Ey Türk dünyasının ümidi…
Afrin’de sen bekleniyorsun, Kudüs’te, Karabağ’da, Kıbrıs’ta, Kerkük’te sen bekleniyorsun, Türkistan’da, Bosna’da sen bekleniyorsun, hazır mısın?
Yeni “Kutlu Asır” için “İslam” seni bekliyor, hazır mısın?
İnsanlığın kurtuluşu yeni bir “Medeniyet” seni bekliyor, hazır mısın?
“Yedi başlı canavar”ın korktuğu da, “Gül Cenneti”nin umudu da sensin, hazır mısın?
Katıldığın “Toy” bile “Şüheda”ya adandı, hazır mısın?
Bugün 18 Mart 2018…
Yörende “Çanakkale’de arşa yükselmiş bir imanın temsilcisi” olmaya hazır mısın?
Yüreğin güm güm mü?
Bunların şuurunda mısın?
*
Ey Kutlu Dava’nın yolcusu, Türkmen Beyimin yoldaşı…
“Mütevazı teşkilatlar”da bir bardak çay yudumlamanın, Türklük derdiyle yanmanın huzuruyla yıkanıp geldiysen…
“Vatan yanarken nasıl ikbal peşinde koşalım?” diyenlerle birlikte olmakla gururluysan…
İmkân bulduğun her fırsatta “hoşgörü, tevazu, vicdan, sevgi ve saygın”nla, Ülkücü olmanın şerefini tadıyorsan…
Bozkurt bakışlı Mustafa Kemal’in, çilelerle yol açan Başbuğ Türkeş’in, demokrasi ve istiklal kahramanı Türkmen Beyi’nin yolunda “üç hilal”i taşımak sevdasındaysan…
Dış mihraklar ve içerideki taşeronları hangi tuzakları kurarsa kursun…
“MHP giderse Ankara gider, Ankara giderse sen gidersin, Türk dünyası gider”, bunu çok iyi kavramışsan…
Allah ile arana “irticanın iblisleri”ni hiç sokmadan, sadece Allah, Kur’an ve Hazreti Peygamber aşkıyla haşırneşir olmuşsan…
İçeriden ve dışarıdan her türlü fitne, fesat, tuzak, kumpas, baraj, şantaj, sandık tehditlerine aldırış etmeyen; feraset, liyakat, ileri görüşlülük, dürüstlük, cesaret, inanç, sorumluluk sahibi, adil, demokrat, millete sevdalı bir devlet adamına, Türkmen Beyimize inanmışsan…
Hangi şartlarda olursa olsun, ihanete, taşeron medyaya, sermayeye, emperyaliste direnecek ve “Türk Asrı”nı inşa edecek kadrolar için yanıp tutuşuyorsan…
“Ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun” dediğin vatanın ve Türklüğün Kızılelması için planların varsa…
İşte önünde 18 Mart… Sonrası 2019, 2023, 2053, 2071...
“Yürü!” diyor Türkmen Beyin…
Bunların şuurunda mısın?
*
Ey büyük Türk milletinin asil Bozkurtu…
Selam olsun sana Devlet Bey!
Selam olsun size kutlu yürüyüşe katılan Bozkurtlar!
Selam olsun başlayan “Türk Asrı”na!
“Tabutlukta işkence, boynumuzda yağlı urgan, sırtımızdan vuran kurşun” olsa…
Dönersek yolundan…
Gök girsin kızıl çıksın!
Gazan mübarek olsun Beyim!