Önce medyayı elden ele gezen orospu yaptılar…
Adalet, sokağa düştü…
Ahlak, kutu kutu paralarla takas edildi.
Namus, “Yönettiği hanımlar Reis-i Cumhura helaldir” sapıklığına teslim!
Şeref zaten Oslo’da rehin bırakılmış…
Eeee, ne kaldı geriye?
Hukuk dediğin güçlünün kurallarına dönüşmüş…
Ettiği yemin, anayasa hükümleri, tarafsızlık ilkesi ayak altında…
Günün yirmi dört saati meydanda ve ekranda…
Kamu malı araçlar parti propagandasında..
TRT Tırları kanuna aykırı olarak iktidar hizmetinde…
Padişah, mitingte “Onlar konuşur, AKP yapar!” diye bağırtıyor milleti…
Tarafsız olacağına yemin eden Cumhurun başı…
AKP’li bakan diyor ki, “Asgari ücretin artması çocuklarımızın geleceğini çalmaktır”
Aklımızla alay ediyor, saray katrilyona, uçak 350 milyara, diyanet reisinin arabası milyara, asgari ücret artarsa geleceğimiz kararır!
Allah, Bismillah lafzı miting meydanlarında -haşa- siyaset metaı…
Hangi ile gitseler, oranın ne kadar ereni evliyası varsa adları siyaset ve din tüccarının dilinde…
Ne milletin derdi dert, ne fakirliğimiz fakirlik, ne işsizliğimiz işsizlik…
13 senedir yaptıkları yol ve havalimanından başka ne var?
İstihdam yarattık diyorlar, yol bitince, inşaat bitince amele halk sokaklarda, kendileri saraylarda, onu demiyorlar…
Yeni bir şey yok, Mevlana’yı dillerine dolamışlar, “yeniye dair” dillerinde bir şey yok! Başkanlık, saray, itibar!
Namus, şeref ve haysiyeti bozuk para niyetine kullanan bu zihniyetin tezahürü, “Biz sana oy verdik” diyen vatandaşa “Vermeseydin lan şerefsiz!” diyen AKP ahlakıdır!
Namus ve şerefi, “Ben güzel bir hanımın kocasıyım. Eğer Sn. Cumhurbaşkanım isterse ona da karılık yapabilir. Helaldir!” münafıklığına indirgeyen erkek müsveddelerini üreten AKP’nin İsevi dindarlığıdır!
Şeref, namus, vicdan, haram ve adaleti aldığı ihaleler uğruna “Anam babam çocuklarım ona feda olsun” dalkavukluğunda savuran yandaş işadamı fabrikası AKP’dir!
Türkiye Cumhuriyeti anayasasını askıya ve parlamenter sistemi beklemeye aldığını sananlar, Türk milletinin istisnasız bütün değerleri ile alay ediyor.
Şeref işportaya, mertlik hurdacıya, namus sokağa düşürülmüş, mübarek dinimiz şarlatanların oyuncağı olmuştur.
Türk ve Müslüman “cumhur”un kendi eliyle seçtiği “reis”, milyonlarca vatandaşın oy verdiği MHP’ye durmadan iftira ediyor, kendini protesto edene saydırıyor, demokrasiyi sarayın üç paralık klozetine soktu, aziz millete hakaret ediyor!
Biz bir Türk milliyetçisi olarak katlanamayacak noktaya geldik!
Daha önce yazmıştık, AKP Genel Başkanı gibi davranarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na sevgimizi de saygımızı da tüketti.
Kendisinden başka kimseye saygısı olmayan bir devlet başkanı olamaz, böyle bir demokrasi de olamaz!
Beni temsil eden sayın Devlet Bahçeli’ye ispatı mümkün olmayan itham, inkâr ve iftiraları, milyonlarca Ülkücü, Türk milliyetçisi gibi kendimize yapılmış saymaktayız!
MHP lideri, kim olursa olsun, “HDP Meclis’e girmezse ülkede kaos olur, erken seçime gidilir” demez, diyemez, varlığına aykırıdır!
Bu tahrik, MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye “Böyle bir beyanatım varsa ve sen bunu somut şekilde açıklayamıyorsan, alçaksın, şerefsizsin. Sende şeref ve mertlik işportaya düşmüş, hurdaya çıkmış.” diyebilme hakkını verir… Hem de Türk milletinin huzurunda…
Şimdi bunca hakaretin, iftira ve yalanın ispatını bekliyoruz!
Padişah, “hain”, “alçak” “şeref”, “namus” kavramlarını çok sık kullanarak muhaliflerine saldırmaya devam etmektedir.
Ve biz Türk milliyetçileri ve MHP’liler olarak sayın Bahçeli’nin yönelttiği şu beş soruya günde beş vakit çıktığınız meydan ve ekranlardan cevap bekliyoruz:
“1- İmralı canisiyle mektuplaştın mı? Öcalan canisinin İmralı Adası’ndan günübirlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi? Ve şahsen temas kurdun mu?”
“2- Kandil’deki PKK’lılara dinlenmesin diyerek kriptolu telefon gönderdin mi? Terör baronlarıyla telefon görüşmeleri yaptın mı?”
“3- Bülent Arınç’a yönelik düzmece suikast iddiasından sonra, girilen kozmik odalardan gasbedilen devlet sırları, en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti? Şu anda Türkiye’nin güvenlik kartları hangi mihrakların elindedir?”
“4- KCK’nın kuruluşunda katkın ve dahlin var mı?”
“5- PKK ve HDP’ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdin mi?”
Evet, zatıâlileri, cevap bekliyoruz!
Mustafa ÖNDER