Adam, işini gücünü Erdoğan üzerinden kurguluyor…
“Dostlarının projesi” olarak “stratejik çukur”da üzerine düşeni yapma derdinde…
‘Gelecek’siz Serok Ahmet, yancısı Karar’da konuşuyor:
“Sayın Erdoğan’ı ve AKP’de hâlâ kaldığına inandığım kitleleri uyarıyorum. Sayın Erdoğan tasfiye edilecek ve bundan sonra muhafazakârların başı dik biçimde dolaşamayacakları otoriter rejim kurulacak. Gelecek Partisi bunun için engellenmeye çalışılıyor… Bundan sonraki seçimi kazanmış olsa bile etrafı öyle bir kuşatılmış olacak ki bundan sonra Türkiye’de demokrasiden bahsetmek mümkün olmayacak.”
Stratejik derinlik ustası ya, kâhinliğe de başlamış komplo teorileriyle…
Erdoğan’ın “dostu ve arkadaşı olarak” uyarıyor ama nedense “Böyle bir bağ kalmadı aramızda ama...” diye sitem etmeyi de ihmal etmiyor!
“Bir dikta rejimi kurulacak, o zaman Erdoğan’ın yanında olacağız. Çevresindeki hiç kimse yanında olmayacak.”
İyi de Bay Serok, bu “dikta”yı kim kuracak, Erdoğan’ı kimler tasfiye edecek, bu etrafındaki kuşatmayı yapanlar kim, muhafazakârları kim rahatsız edecek, bir söylesen de bilsek?
Zilletçilerle stratejik çukurda hangi provokasyonları planlıyorsunuz?
*
İşiniz gücünüz halkın arasına torpil yollamaktan mı ibaret Bay Serok?
Siz Erdoğan’ın dostu ve arkadaşıysanız, düşmanları nasıl acep?
GP’li Özdağ ve bazı gazetecilere yapılan saldırıları istismar etmekten çekinmediğiniz ortada iken hem de…
Yardımcınız Özdağ, olay üzerine Cumhurbaşkanı’nın kendisini arayıp olayın nasıl oluştuğunu sorduğunu ve “Geçmiş olsun” dediğini uzun uzun anlatırken…
Siz neden ondan farklı ve kafa karıştıran açıklama yapıyorsunuz?
Günden güne çözülüp, boşalan teşkilatınıza hâkim değil misiniz yoksa?
Üstelik Özdağ ile Erdoğan’ın telefonun ardından görüştüğünüzü ve neler konuşulduğunu öğrendiğinizi bilmenize rağmen…
Kalkıp “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özdağ’la telefon görüşmesinde “geçmiş olsun” demediğini” söylüyorsunuz? Neden?
Egonuz yüksek ya, sizi arayıp geçmiş olsun demediği için mi?
Acaba AKP ve Erdoğan’a ihanete yeltenip, iktidarın altını oymak için çabalamanız, kirli iş birlikleriniz olabilir mi, hiç düşündünüz mü?
28 Şubat kafalı Y-CHP ile kol kola yürürken ve aynı ayrıştırıcı dille Erdoğan’a cephe alırken…
Bunca “uyarı”nın amacı ne ağam? Olayın zanlıları yakalanmış, zatınıza özel ne açıklama bekliyorsunuz?
“Zillette istikbal görmüyor musunuz” yoksa?
*
Hele bir söyleyin, “diktayı kim ilan edip, Erdoğan’ı saf dışı” edecek?
Dilinizin altında ne var? Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mucidi Devlet Bahçeli ve MHP mi?
Niye saldırıyı “siyasi terör” diye nitelediniz?
Nasıl bir arkadaş ve dostsunuz ki, aşı meselesinde bile “Halkı tehlikeye attılar” demagojisine giriştiniz?
Sizin hiç mi siyasi öngörünüz yok? Ne demek, “Seçim yaklaştıkça Cumhur İttifakı dağılacaktır”?
Bu klişe laflarınıza karşılık, Külliye, AKP ve MHP’den verilen mesajları yorumlayamaz mı oldunuz?
Siz bırakın Cumhur İttifakı için saçtığınız incileri de teşkilatlarınız dökülüyor; 2023’e kadar nasıl dayanıp ayakta kalacağınızın derdine yanın!
Yoksa, “dostunuz”dan Cumhur İttifakı’na dâhil edilmenizi mi dilersin?