“ŞEYTAN”IN DENSİZLİĞİ…

Mustafa ÖNDER

 

Bozkurt bakışlı Atatürk, solun sömürüsünden kurtulunca, geriye kala kala bir anarşist Deniz Gezmiş’leri kalmıştı…

Bugünlerde “Filistin-Kudüs” gündem de ya, yine Deniz’in adıyla gündemde olacaklar…

Köşesi, programı olan ne kadar solcu devşirme varsa Gezmiş’in gölgesinde “yurtseverlik” oynamaya, “AntiAmerikancılık” filmi çevirmeye soyundu.

Kudus’ü ve Gezmiş’i kutsayalım derken, o dönemde nasıl anarşinin, komünist örgütlerin oyuncağı olduklarını ifşa ettiklerinin farkında değiller!

1971 ve 12 Eylül 1980 öncesinin ne kadar katil terör örgütü varsa Filistin kamplarından çıkıp gelmiş…

Deniz dedikleri anarşist de FDHKPC’de eğitim görenlerden…

Yeniler bilmez, Mahir Çayan, Hüseyin İnan, Yusuf Arslan, Yusuf Küpeli gibi teröristlerle…

Şimdilerin Kürtçüsü Ertuğrul Kürkçü de o devrin samanlık kaçkınlarından…

Türkiye İşçi Partisi(TİP) ve Fikir Kulüpleri Federasyonu(!)FKF, Dev-Genç, Dev-Yol, DHKP-C, TKMLP gibi örgütler falan…

Filistin kutsaması, kaş yapayım derken göz çıkaran cinsten!

Hele hele topa giren Fatih Altaylı’nın “Sağdan birini bulamadığı için mi Gezmiş’i örnek gösterdi?” lafıyla işin üstüne tüy diken cehaletiyle…

Gezmiş’in yoldaşı bile tepki gösterdi…

Sosyal medyanın “sosyal erozyon gelen seli” ise başka bir hengâme!

*

Konumuza gelelim…

Bu memlekette “futbolculuk”, “fizik âlimi” olmaktan daha önemli ya…

Babalar çocuklarını “topçu” yapıp yıldızlar kervanında cukkayı götürsün, “biz de nimetlenelim” diye küçük yaşta top peşinde koştururlar ya…

Koca koca adamlar, baş olmak, “marka kulüp”le ad ve şirketlerine ün katmak için çevirmedik dolap bırakmazlar ya…

Bizim “futbol şeytanı” da…

Artık Kapitalizmin oyuncağı “profesyonel futbol”un aktörlerinden biri…

*

Nazilli “Sümerspor”dan “25 futbol topu karşılığı” Muğlaspor’a transfer edilen…

1987-88’de Fener’e geçip 1989-90’da sakatlandıktan sonra bir türlü dikiş tutmayan ve 1994’te Ali Şen’in Fener’iyle yolları ayrılan “Şeytan” lakaplı…

Teknik direktörlük deneyip beceremeyen…

Şimdi ekranda mır mır “yorum” yapan bir topçu…

Sabah’ta spor(!) yazısı yazan, iddia tahminleri yapan “Şeytan”

NTV’deki programının adı aynen “%100 Futbol” olan dil fakiri…

“Erdoğan ailesiyle 15 Temmuz gecesini Huber Köşkünde geçirdiğini” açıklayacak kadar görgüsüz gazetecilik örneği veren…

            Türkiye’de “gölgesi boyunu aşan” tiplerden biri…

Emrine verilmiş bir mikrofon ve kameradan ahkâm kesmekle mükellef…

Fener’i kurtarır, milli takımı dünya kupasına sokar, onu bunu beğenmez…

TFF’ye 2019’da başkan olmaya kalkar…

“Oynanan maçta” Ahmet böyle vurmalıydı, Hasan şöyle tutmalıydı, Hoca filancayı çıkarmalıydı… Mır mır asar keser!

*

Geçen gün Habertürk’te şişkin egosu ve zıvanadan çıkmış yancılığıyla “top”u bırakıp Filistin üzerinden Cumhurbaşkanı’na güya yağ çekiyor:

“Ben Tayyip Erdoğan Beye baktığımda parkasız bir Deniz Gezmiş görüyorum!”

Haydaaa!

Neden öyle görüyormuş? İkisi de “Kahrolsun emperyalizm!” dediği için…

Topa paldır küldür giren yoldaşı Y-CHP’li Kök’e ne demeli:

“Deniz Gezmiş´in parkasının altında gemicikler yok, villalar yok, dolarlar yok. Kısa ama onurlu bir hayat var.” Ya soydukları bankalar?

Kürtçü HDP’li balıklama atlamış:

“Bizler Denizlerden, Mahirlerden aldığımız devrimci geleneği, direnişi geleceğe taşıyacağız.” Breh! Breh!

*

Ve Devlet Bey’den hepsine şaaak diye kapak:

“Deniz Gezmiş ifadesi ne Türk milletine yakışır ne Cumhurbaşkanı'na yakışır ne de Cumhurbaşkanlığı'na yapılan bir yalakalığa yakışır. Şiddetle reddediyorum ve Türk milletinden özür dilemesini istiyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı bir dönemin teröristi ile özdeş kabul edilemez!”

Ekran gülü ya… Topçu Instagram’dan Bahçeli’ye densizce laf yetiştiriyor:

“Partisinin bölünmesini göze almak pahasına vatansever duruşuna saygı duyduğum Sayın Bahçeli’nin, Sayın Cumhurbaşkanımızı bir teröriste benzettiğimi belirtip yalakalık yaptığımı düşünmesini anlamış değilim!”

“Ben ne şeytanım, ne de yalakayım, onurlu bir Türk vatandaşıyım.”

            Devlet Bey, cımbızla çektiği cümleleriyle onu “halkın önüne” atmışmış!

            Kimseden özür dilemeyecekmiş!

*

Bakın hele ekranın futbol dedikoducusuna…

Medya maymunluğu ve Saray yağdanlığından “15 Temmuz gecesi Huber Köşkü’nde kalmanın, şu anda ekranda bulunuşunun teminatı”nın Bahçeli olduğunu öğrenememiş…

“MHP’nin her türlü emperyalizme direnen tek parti” olduğundan…

“MHP’nin parçalanmayıp safra atıklarından kurtulduğu”ndan habersiz…

“TİP’li babasının kemiklerini sızlattığı”nın farkında olmayan…

“Anarşist Gezmiş kadar delikanlı değil, yağdanlık olduğunu” haykıran omurgasızlık…

“Atatürk’ün Sümerbank’ıyla beslenip Türkiye Cumhurbaşkanı’nı Komünist teröriste benzeten” sözde “Türk vatandaşı” cehalet anıtı topçu!

Türk milliyetçileri, Türkiye’yi temsil eden makamlara saldırılara karşı koymaya devam edecektir!

*

Bu densizliğin şeytanına en güzel cevabı yoldaşı Özdil vermiş:

“(Ey Erdoğan) Şu yalaka şeytanı futbol federasyonu başkanı mı yapacaksınız, milli takım hocası mı yapacaksınız, ne yapacaksanız bir an önce yapın, siz de kurtulun biz de kurtulalım!”

*

Ve siz Beştepe’nin anlı şanlı basın danışmanları…

Dut mu yediniz?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.