Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na bağlı kalacağına “yemin eden” Cumhurbaşkanı RTE, Başbakan Davutoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve HDP’liler suç işlemektedir. O üzerine yemin ettikleri Anayasa’da “Türk milleti” denilmekte, devletin resmî dilinin “Türkçe” olduğu açıkça belirtilmektedir. Padişah ve Sadrazamı, hangi isimde olduğu belirsiz “tek millet” derken, “tek devlet, tek bayrak, tek vatan”dan bahsedip bizi “millet” yapan unsurlardan “Türkçe”yi yok farz ediyorlar! Türkiye Cumhuriyeti Devleti, egemen, laik, soysal, demokratik ve üniter bir devlettir, onu kuran halka Türk milleti denir ve dili de Türkçe’dir. Devlet kurumlarında Türkçe dışında dil kullanılamaz, Türkçe dışında eğitim verilemez! 76 milyonluk ülkede her isteyene ana dilinde eğitim, ana dilinde resmî işlem, ana dilinde yargılanma hakkı verilirse kaos meydana gelir. Dünyada hiçbir egemen devlet, ülkede yaşayan etnik gruplara ana dilinde eğitim, resmî dil dışında bölgelerde yaşanların ana diline göre resmî işlem hakkı vermez! 12 yılda AKP, ülkeyi garabetler diyarı yapmayı başarmıştır. Bataklığa saplanan ve gün geçtikçe teröristleri cesaretlendirip güçlendiren iktidar, “özel okul” yalanıyla Kürtçe eğitime göz yummakta, güya mühürlediği okulun mührü sökülüp sökülüp Kürtçe eğitim verilmesine ses etmemektedir. Bir faraziye geliştirelim... Hadi Kürtçe eğitimle çocuklar yetişti, üniversiteyi de zar-zor Kürtçe okudu, meslek sahibi yaptınız. O meslek sahibi Kürt, sadece Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak’ta mı görev yapacak? İzmir’de, Ankara’da, Antalya’da çalışırsa nasıl Türkçe konuşup intibak sağlayacak, hizmet verecek? Demirtaş’tan Kışanak ve Sakık’a kadar çoğu Kürtçe bilmez, Kürdü istismar eder. Şu iyi bilinmelidir. Kürtçe bir yerel ağızdır ve eğitim dili olarak zaten kullanılamaz. Kırmançi Kürdü ile Zaza anlaşamazken 76 milyonla nasıl anlaşacak? “Ana dili” ana kucağında, ailede öğrenilir, bu hak da Kürt ailesinde var. Kurslara da izin verildi. Alfabemizde olmayan “X, Q, W” harflerine göz yumuldu. Daha başka isteğiniz? Kürtçü HDP/KCK/PKK’nin derdi halkın eğitimi falan değildir! Anadolu’da Kürdistan’ın parçasını ilan etmek, bebek katili soysuzu hürriyete kavuşturmaktır. Şimdi durum bu iken... Bunca hoşgörüye, göz yummaya, suiistimale rağmen bölücü tayfası tatmin olmamaktadır. AKP, Güneydoğu’yu bölücülere teslim etmiştir. İsyancı ve teröristlerin heykelleri dikilmekte, mahalleler hendeklerle ayrılıp özerklik ilan etmekte, bölücüler asker ve polisi sokağın ortasında katletmekte, vergi toplayıp mahkeme kurmakta, devletin yatırımlarını dinamitlemektedir. “Türk milleti”nin kurduğu devlette, resmî dili Türkçe olan devlette, alfabesiz, tarihsiz, yazılı belgesiz Kürtçe diye uyduruk bir dil eğitimine bazı gafiller kapı aralamaktadır. Pervasızca memleketin Türkçe isimlerini değiştirme cesareti gösterenlere sessiz kalınmaktadır. İşte son olarak bölücüler, Şırnak’ta haddini aştı. İl başkanının adını caddeye vererek onları “adam” sınıfına sokacaklarını sanan AKP’liler gibi, bölücüler de uyduruk Kürtçe adlar koyarak adam olunacağını sanıyorlar. Şırnak'ta 12 mahalle ve 2 meydanın isimleri değiştirildi. Güya halkın yoğun isteği varmış! Adamların yiyecek ekmeği, işi aşı yok, meydanın adıyla yatıp kalkıyorlarmış! En komiği de, şu uyduruk “Kobani” adının Vakıfkent Mahallesi’ne verilmesi... Sorsanız “Kürtçe “ derler. Yahu senin Kürtçe dediğin, Türkçe-Arapça-Farsça karışımı bir yerel ağız! “Kobani” dediğin de “Aynel Arap”ta amelelik yaptıkları Alman demiryolu şirketinin İngilizce adıdır! Cumhuriyet Meydanı’nı Azadi Meydanı ve Ömer Kabak Meydanı’nı da Aşiti Meydanı yapmışlar! Bile bile Gazipaşa Mahallesi’ne Fereşin adını ve İsmetpaşa Mahallesi’ne de Herekol adını vermişler! Bugün horozlandıkları toprakların özgürlüğünü sağlayan insanların adına bile tahammülleri kalmamış bölücülerin! Sahte bir dil maniplasyonu yapmaktadırlar. Barzani itlerinin Kerkük’te yaptığı tapu kaydı, Türkçe isim hilelerini şimdi Güneydoğu’da PKK/HDP/KCK yapmaktadır. Tapu ve kimlik kayıtları, hatıralar ile oynanıyor. Şimdilik Şırnak’ta iki meydan ve mahalle isimlerini değiştirmişler. Kürtçü Belediye Başkanı, isim değişikliğinin çözüm sürecine katkısı olacağını söylüyor. Batıda halk nasıl kendi isimlerini veriyorsa Güneydoğu’da da Kürtçe isim verilmesi çok tabii imiş! Yapılanların tamamı anayasaya aykırıdır ve tepeden aşağı hepsi suç işlemektedir. Bakalım şimdilerde milliyetçiliğe soyunan Sadrazam hükümetinin Şırnak Valisi bu yeni uyduruk Kürtçe isimleri onaylayacak mı? Valinin bir “Cumhuriyet Valisi” olup olmadığını göreceğiz! Mustafa ÖNDER mustafaonder35@gmail.com