Dermansız Bahçeli düşmanı Fitneçağ, Hurriyet, Sözcü ve Cumhuriyet ağız birliğinde…
“Partili yargı!”
Vay be…
Bu ülkede bu “demokrasi”, “tarafsız” ve “bağımsız” laflarını nasıl da yutturuyor bu çıkar çevreleri…
16 Nisan sonrası AKP ile MHP ittifakı yargıyı ele geçiriyormuş!
Hangi hükümet zamanında cumhurbaşkanı tarafsız oldu, hangi AYM başkanı, hangi HSYK başkanı, hangi Yargıtay ve Danıştay Başkanı tarafsız oldu?
Yıllarca sol kökenli, Alevi kökenli yargıçlar işbaşındaydı, uzaydan mı geldiler?
Adaletin diğer kefesindeki avukatların kuruluşu Barolar’ı yıllarca ve hala nasıl CHP’nin yan kuruluşu gibi yönettiklerini unuttuğumuzu mu sanıyorlar?
Bunu da bir Allah’ın kulu sorgulamıyor!
İşlerine gelmiyor çünkü…
Y-CHP’li Gök, “Adli ve İdari yargı organlarında hâkimlik yapacak avukatlardan 107’sinin, iktidar partisi ile organik ilişkisi var” diye ağlaşıyor!
CHP’li Moğultay’ın atadığı adamları unuttuğumuzu mu sanıyorlar?
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, uzaydan mı gelmişti?
DP’li Celal Bayar, ANAP’lı Turgut Özal, DYP’li Süleyman Demirel, AKP’li Abdullah Gül sokaktan gelme siviller miydi?
Cevdet Sunay, Cemal Gürsel, Fahri Korutürk, Kenan Evren kimlerin adına işbaşındaydı?
İkide bir öve öve bitiremedikleri, “seçilmiş Başbakana kitap fırlatacak nezaketi” gösteren Sezer kimin temsilcisi idi?
Milletin aklıyla alay mı ediyorsunuz?
AYM’ye başkan yapılan Kılıç, yargıdan mıydı?
Kerameti kendinden menkul Yekta ağabeyleri bile, “Adalet Bakanlığınca atanan 900 yargıcın 800’ünün AKP ilgisi ürkütücüdür” diyebiliyor.
“367 mucidi” Kanadoğlu ağabeyleri, kanal kanal hukuk dağıtır, o zaman bağımsızdır, MHP söz konusu olunca sıkıntı!
Baro Başkanı CHP’nin başına oynar, o zaman bağımsız ve tarafsızdır, MHP’li olunca partili!
Adalette tarafsızlık ve bağımsızlık, ancak devletin kanunları, yargıçların vicdan ve namusuyla ilgilidir.
Bu her şeye “kirli” demeye alışmış “kirli ittifaklar”, Y-CHP, PKK/HDP, Perinçekgiller, MHP’nin safra atıkları ve kripto FETÖ’cülerden ibaret işbirliği, düştükleri çukuru HSK seçimleri ile perdelemeye çalışıyor.
Onların derdi ne Türk milletidir, ne adalet ne de hukuk…
Mesele yenilgiye doymamaktır.
Mesele krizlerden beslenip ayakta kalabilmek, düzeni muhafaza edebilmektir.
Ellerinden oyuncakları alındı, mızmızlık etmekten başka bir şey değil yaptıkları.
Bilmedikleri şey şu:
Devlet Bey, artık hiçbir şeyi olayın seyrine bırakmayacak, devletin kurumlarındaki şer odaklarının bir bir temizlenmesi için elini taşın altına sokmuştur.
Devamlı “Devlet”in eli olmaya devam edecektir!
Son 10 gün içinde olan biteni tahlil etseler, hakikati öğrenecekler…
Korkuyorlar…
Bahçeli nereye parmak bastıysa neticesi alınmakta, millet de gelişmeleri canlı canlı seyretmektedir.
Hürriyet’in sırça köşkteki kalemşörünün “ceberut devlet”ten bahsetmeye başlamasının sebebi de budur.
Bu adama bir soru sorsak ne cevap verir acaba:
“CHP’nin gücü olsa, HSK’ye kendi adaylarını seçtirmez mi?”
Koşa koşa!
Bu HSK üyelerini “milletin seçtiği” vekiller seçecek, milletin iradesine itirazınız neden?
Onlardan olunca bağımsız, tarafsız, MHP’li olunca partili…
Geçin kardeşim geçin!
*
VE… SİZ FETÖ’NÜN TAPINICILARI!
Açın gözünüzü de beyninizi, kalbinizi, bedeninizi, paranızı köle ettiğiniz FETÖ’nün maşası Emre Uslu denen hainin attığı mesaja bakın:
“Denizli Başsavcısı binlerce masum kadın çocuk genci içeri tıktı. Üstüne kamyon devrilmiş ölmüş. Yaşasın zalimler için cehennem...”
“Yaşasın zalimler için cehennem deyince saray köpekleri havlamaya başladı. Havlamakla cehennemin ateşini söndüremeyeceksiniz...”
Bu ihanet tetikçisi adam sizce “Müslüman” mı, Yahudi köpeği mi?