Ucuz şöhretler

Mustafa ÖNDER

Son günlerde Türkiye güzeli olduğu söylenen bir kızcağız, ortalıkta dolaşıyor...

Türkçe yerine saçma sapan İngilizce kelimelerle cümle kuruyor...

Sosyal medyada alay konusu oluyor!

TV'de bir programda Sağlık Bakanı Koca'yı tanıyamıyor...

Kızcağız 2018 Türkiye güzeliymiş...

İngiltere’de yetişmiş, ana dili İngilizce imiş!

Konuk olduğu programda, “Atatürk’ün herhangi bir sözünü biliyor musunuz?”“İstiklal Marşı’nı biliyor musunuz?”“Türkiye’de kaç coğrafi bölge var” ve “Fahrettin Koca’yı tanıyor musunuz?” sorularına cevap veremeyince stüdyoyu terk etmiş..

*

Bunun gibi gençleri kısa yoldan şöhret yapıp para kazanmaya alışık organizatörler ellerini ovuştuyordur o öyle yaptıkça..

Zira Türkiye’de reklâmın kötüsü olmaz!

Hele şimdi “sosyal medya” denen algı canavarı varken, ohhh olan biten balkaymak!

Bu tiplerden 5-6 ay sonra eser kalmaz, silinir giderler...

Çoğu bir şarkı bir klip ile gündeme düşürülür, eğitimi, sesi, kulağı yoktur, fotoğraflar, dandik aşk haberleri ile ortalıkta dolaşır, kaybolup giderler...

Çetrefilli ve Türk aile yapısına dinamit koyan dizide başrole koyarlar, özel hayatlarında olmadık haberlere konu olur, kendilerini bitirirler...

Ana dili İngilizce olan ve ne hikmetse Türkiye güzeli seçtirilen kızcağız da böyle bir kumpasın içinde!

*

Serok Ahmet’in gazetesinin bir yazarı, kızı sosyal medyaya şöhret yemi edenlere kızacağina, ona soru soranları paylamaya kalkmış...

Vay efendim, “Sosyal medyayine yanlışzayıf bir insanı linç ediyormuş, 6 yaşında İngiltere’ye gitmişanadili İngilizceymişyeni Türkiye’ye gelmişmiş, Onun yerine cehalet avcısı edasıyla bu durumdaki genç bir kıza bunları soran ukala arkadaşı linç etmeliymiş...”

Bunun bağlı olduğu ajansa, organizatöre hiç lafınız yok mu ağallar?

“Ucuz şöhret ve bol para uğruna” o kızcağızı medyanın önüne atanlara...

Hele hele Türkçe bilmeyen birini Türkiye’yi temsil etmek üzere “seçtirenlere” hiç lafınız yok mu ağalar?

*

Yapımcıların, sadece reyting kaygısı güden, son zamanlarda hem toplumu, hem gencliğimızi ve hem de aile yapımızı yerle bir etmeye çalışan dizi ve yapımlarını azıcık didikleseniz...

Zırt pırt RTÜK'ü eleştirip birilerine yağdanlık olmaktan vazgeçseniz...

Türk gençliğinin ideal ve hayallerini çalmalarına göz yummasanız...

Kolay şöhret yerine, alınterini, sanatı, estetik ve bilimi teşvik etseniz...

Para babalarınız, akşamları dedikodu eşliğinde keyf ettiğiniz dostlarınızı kaybedeceğinizden mi korkuyorsunuz?

Sizler, hayal ve ümit tacirlerinin beslediği kalemşörlersiniz...

Her Türk gencinin hayalleri de, istikbali de kıymetlidir...

Ama ne millet umurunuzda, ne de gençlik.. Sırça köşklerinizde viski yudumlamaya devam!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.