Önce bir açıklama getireyim: Bu fakir, ille Bahçeli tutturusunda bir Ülkücü değildir, şu anda Devlet Bey, MHP delegesinin iradesiyle iş başındadır ve başım üzeredir. Olağan bir demokratik kongrede seçilecek lideri de başım üzre taşırım. Üç-dört gündür aklı başında haberiniz.com.tr yazarları uzun uzun yazıyor. Bahçeli üzerinden MHP’ye saldırılar ve yapılması gerekenleri anlatıyorlar. Biz de MHP’nin iktidarı için aklımızın erdiği, kalemimizin yazdığınca iki gündür yazıyoruz. 17-25 Aralık lekesini yemiş AKP ve işbirlikçileri yatıp kalkıp MHP ile uğraşıyor. Hedef, 2015’te bütün planları bozacak MHP’nin baraj altında kalmasıdır. Bu uğurda her şey denenmiş, sıra Ülkücü Hareket’in içine fitne ekmeye gelmiştir. İşi kasten genel başkanın seçildiği kongrede MHP’den transfer yaparak kafa bulandırmaya kadar götürdüler. Eğri oturup doğru konuşalım, Finike’de MHP’den yapılan transfer, aday seçimindeki isabetsizliğe çarpıcı bir örnektir. Mart’ta seçilip Temmuz’da ihraç edilen Çiftlik ve Karpuzlu belediye başkanlarının ihaneti yanında onu listeye sokanların vebali ne olacak? Fethiye Belediye Başkanı Saatçi’nin Kürtçe afiş yüzünden ihracı soru işaretleri ile doludur. DP’den aday olup 4.defa seçilen Saatçi, bu kez Başbuğ Türkeş’li afişler astırarak aşkını dile getirmeye devam eden bir arkadaşımızdı. Ülkücülerin bu ihraç olayının perde arkasını bilme hakkı vardır. Isparta'da AKP'den meclis üyesi olarak gösterildiği halde MHP’den belediye meclis üyesi yapılan kişinin seçimi nasıl açıklanabilir? Antalya milletvekili İrbeç’in partide yol açtığı sıkıntı unutulabildi mi? Ama akıl tutulması ve ihanet içinde, “Bahçeli'nin siyasi olarak, tavrını, tarzını ve söylemlerini sevmediği için parti tüzüğünün kuralları çerçevesinde başka adayı destekleyen” Rize il başkanının ihracı geç bile kalınmış bir karardı. Seçimde başarısız olup çekilmeyen teşkilatların görevden alınması da isabetlidir. Devşirme adaylarla teşkilat itibar, zaman, para ve güç kaybetmektedir. Mahalle kahvelerinde, muhalif dedikodularıyla MHP’ye “irade” tayin edilemez. Herkese bir soru: Bahçeli size hiç yalan söyledi mi? Dilinize ve beyninize yerleştirilmiş bir “kabadayıdan Ülkücü ve mafya olabileceği” hikâyesine, bir “ABD’ye gitmeyen iktidar olamaz” hikâyesine, bir “birilerinin dizinin dibine çöküp biat etmedikçe dindarların oyunu alamaz” hikâyesine hâlâ inanıyorsanız bu dava yanmış demektir! Ülkücü Hareket’in Bozkurtları Allah’tan başka güce biat edebilir mi? İl ve ilçe teşkilatında bir çay içmeye bile gitmeyip ahkâm kesen çokbilmişlere tavsiyemiz, beklemeden hiç olmazsa partiye kayıt olmaları, görev istemeleridir ki, medenî görevi olan sandıkta oy kullanmaya bile üşenenlerin kimseyi eleştirmeye hakkı yoktur! Türk milliyetçisi, Ülkücü olmak başlı başına bir şereftir. Şerefin de asla tavizi olmayacağına göre, Türk milletinin istiklal ve istikbalinde “benlik” söz konusu olamaz! Kurultay’da MHP’li iradenin belirlediği lideri eleştirmek başka şeydir, MHP’ye ve liderine çamur, iftira atmak başka şeydir. Kimin kim olduğu belli olmayan İnternet âleminde MHP üzerinden küresel komplo teorileri üretmek marifet de değildir, erkeklik de... Günün 24 saati BOP’çu çözülme bombardımanının, Türklüğe kan doğrayan “Yeni Türkiye” ihanetinin şırınga edildiği medya yaygarasına bakarak seçim sonuçlarını hezimete çevirenler vebal altındadır. Çok önemli kıstas görülen yerel seçimlerde MHP’nin kazandığı şehirlerdeki Tayyip’in cumhurbaşkanlığı zaferi neyle açıklanacak? İhsanoğlu’nun Türk olmadığı(!), Akşener’in aday gösterilmeyişi ile mi? İkinci bir milliyetçi partiden utanmadan söz edenler, kime hizmet etmektedir? Türk siyasetinde gövdeden kopmuş hiçbir oluşum yaşayamamıştır. MHP, terör ve kandan beslenen ırkçı bir parti değildir. Bu mesele halka iyi anlatılmalı, demokrasi, hürriyet, adalet ve eşitlik ilkeleri iyi işlenmelidir. Genel Merkez, çok önemli 2015 seçiminde daha önceki hataları tekrarlamamalı, tepeden inme adayları listeye sokmamalıdır. Ali Alparslan Beyin yazdığı gibi yanlış adam ve yanlış adresten tavsiye, Ülkücü iradeyi kızdırıp yanlışa sürüklüyor. Seçim bölgelerindeki listelerin ilk sıraları Ülkücülere ait olmalı, ibrelerin yükseldiği devirde partide boy gösterip adaylık yarışını kimseye bırakmayanlara karşı dikkatli olunmalıdır. Seçimden seçime bölgesine gelenlere taviz verilmemeli, adaylar sürekli halkla iç içe olmalıdır. Genel merkez, eskilerle, türedilerle, bağımsız şarlatanlarla vakit geçireceğine, genç nesile odaklanmalı, Türk gençliği üzerinden program ve propaganda geliştirmelidir. Siyasî çalışmalarda göze, kulağa ve beyne hitap edecek malzeme kullanılmalı, özellikle gençlik için özel promosyon malzemesi çalışılmalıdır. Partide “kadın” figürü yoktur. Teşkilatların kadın kollarında ciddi bir atılım yapılarak il ve ilçe başkanının vesayetinden kurtarılmalı, Anadolu kadını milliyetçi siyasette aktif rol almalıdır. 2015’te sandığın neticesini gençlik ve kadınlar oluşturacak! Ülkücüler internet üzerinde örgütlenerek onu iyi kullanıp ülke gündemini oluşturabilmeli, medyada zorunlu olarak yer almalıdır. Ülkücü ekonomiden, teknolojiden, internetten, çevrecilikten, sanattan, dünya siyasetinden uzak kalamaz. MHP’li belediyeler düzenledikleri organizasyonlarda “aşık” tarzı sanatçılardan vazgeçmelidir. Modern, tüm kitleye hitabeden yeni sanatçılar desteklenmeli, partinin tanıtım müziği ve sloganları için Ülkücü camiada yarışmalar açılmalıdır. Bunlar para ile olur. MHP, 2015’e müthiş ekonomik çözümlerle girmeli, kömürle bulgurla vesayet altına alınan halk tabakalarına ümit aşılamalıdır. Ülkücü Hareket destekleme, dayanışma, birbirinden alışveriş yapma alışkanlığı edinmelidir. Ülkücü Hareket mensupları zengin insanlar değildir. MHP camiasında yapılması gereken, ekonomik bir organizasyondur. Mesela bir marketler zincirinin faaliyete geçirilmesi Ülkücüye özgüven verir, ekonomik politikayı sergiler. Teşkilatın her biriminde milliyetçi ilim adamı, sanatçı ve hukukçulara yer açılmalı, üretilen projelerin halka ulaştırılması sağlanmalıdır. Gerek Ortadoğu Gazetesi ve gerekse Bengü Türk televizyonu, “Pravda” türü yayından kurtarılmalı, tüm kitlelere ulaşarak milliyetçi mesajlar verebilecek kapasiteye kavuşmasına destek verilmelidir. Medyasız seçim kazanmak mümkün değildir. MHP son kaledir ve Bahçeli üzerinden MHP ve Türkün savunması düşürülmek istenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve dolayısıyla Türk dünyasının, yani hedeflediğiniz Turan’ın, istikbali MHP’ye bağlıdır. Gelelim Sayın Bahçeli’ye... Ziyaret ettiği yerlerde yediden yetmişe milliyetçilerin elini öpmesine Sayın Genel Başkan bir kıstas getirmelidir... Bu “ketum” devlet adamı, mademki havuz medyasında yer bulamıyor, Bengü Türk’e düşen bir vazife vardır. Bu camiada sağlam romancı, hikâyeci ve senaristler var, inanın. İtinalı özel bir senaryo içinde doğumundan bu yana Bahçeli’nin hayatı, tarih, siyaset, belgesel ve mizah karışımı çekimlerle ekrana getirilmeli, hükümette yaşadığı önemli anekdotları, hatta neden istifa ettiğini ve ufak “sır”ları anlatmalıdır. Aklı başında gazetecilerin sorularına cevap alacağı canlı bir program serisi yapılmalıdır. Takım elbiseleri dışında millet onu hiç görmedi, neden evlenmediği bile merak konusudur. Lider, insanî vasıflarıyla bir günlük özel hayatı, yediği içtiği, doğduğu ev, ailesi, köyü, çiftliği halka açılmalıdır. Hatta bir kuruş haram bulaştırmadan yaptırdığı genel merkez binası medyada açılmalı, binanın özellikleri, birimleri, günlük trafiği sergilenmeli, Ülkücüler genel başkanını makamında bir kez olsun görmelidir. Ama ne olursa olsun, Kasım’da yapılması gereken kongre 2015’e ertelenmelidir. Genel seçimlere ve Tayyip’in “başkanlık sistemi”ne geçmek istediği genel seçimlere çok az bir zaman kaldı. Dere geçilirken at değiştirilmez. Farz edin ki yeni lideri seçtiniz 10 ayda nasıl bir strateji uygulayacak, kadrolarını nasıl yenileyip seçime saldıracaktır? Memleket darda, halk zordadır, dedikodu ve parti içi kavga ile kaybedilecek zaman hainlerin ekmeğine yağ sürmektir. Başbuğ’un dediği gibi “Bizans hastalığından kurtulduğumuz” an MHP iktidar yolundadır! Saçılım ve çözülme kıskacında Türkiye’nin başka alternatifi yoktur! Mustafa ÖNDER [email protected]