Dün olana bitene bakıp Hürriyet ve Ahmet Hakan konusunda haklı çıktık.
Hürriyet’in sakallısı, ceviz kabuğunu doldurmayacak dandik bir Türkoğlu röportajıyla Bahçeli düşmanlığını sürdürmüş. Burada “kullanılan” düşünsün...
“Başbuğ 1977’de CHP ile uzlaşmışmış!” diyo Türkoğlu...
“Osmaniyeli Bahçeliyi istemiyormuş!” diyo Türkoğlu!
Eee be mübarek, 1 Kasım’da lideri Bahçeli’yi ve peşindeki fişek gibi Ruhi Ersoy’u seçen MHP’den seçen Burhaniyeli mi? Bu nasıl bir nabızdır Türkoğlu?
“O donla gezerken Bahçeli partideymiş!” Öyle diyo... “Osmaniyeli bugün seçim olsa yüzde 6 alır diyormuş!” Ve Hasan Hüseyin Türkoğlu, “Gitmezlerse tabanın gözyaşları onları götürür” diyo...
Ülkücü Hareket, idam sehpasında ağlamamıştır ki milletin kararına niye ağlasın be adam! Aday olamayınca çok gözyaşı dökmüş anlaşılan...
Endişesinden “Partinin başında kimi görmek istiyorsun?” sorusuna cevap veremiyor...
MHP’nin şereflendirdiği bu tipler vefa ve sadakati unutuveriyor.
Alın Nazif Okumuş’un ekranlardaki kinini, alın Namık Kemal Zeybek’i, Hürriyet’in sakallısından farkları ne sizce?
“Başkanlık” ihtirası gündeme oturunca medyanın Bahçeli ve MHP üzerine yoğunlaşmasını yadırgamayın.
Partiye yapıştırdıkları “hayırcı” yaftası, şimdi “başkanlık” önünde tek engel!
Türk milletinin ümidi ve geleceği o kemik yüzde 12’lik Ülkücü oyla kaleleşmiş MHP, tezgâhlanan komploları kıracak demokrasi ve hukuk olgunluğuna sahiptir.
İşte gazeteler MHP Genel Başkan adayları haberleri ile dolu...
Önce Başbuğ’un doktoru etiketli Kaptanoğlu çıktı sahneye...
Ulusal TV ve Aydınlık’ta Önkibar adlı biri sövüp sapanlamaya devam ederken...
“AKP, Anayasanın ilk dört maddesini değiştirecek" manşetini atan Sözcü’yü vatansever sanan okuyucu, Bahçeli ile aklını bozan Rahmi efendi ve Çölaşan’ı okuyunca da AKP/HDP’li olduğuna inanıveriyor.
“‘Çoktan siyâset müzesindeki yerini almayı hak eden’ Milliyetçi Hareket Partisi'nin nasıl olup da ayakta kalabildiği”ni uzun uzun düşünen ve Ülkücüleri “adanmış çaresizler” sanan dangalakların yazdığı...
Abdullah Gül’ün özel kalem müdürü etiketiyle birden Ülkücü camiaya düşüveren Takan’ın MHP saplantılı yazılarının yayınlandığı...
Güya birleştikleri Akşener’i sahneye süremediklerini anlayınca Destici ve BBP üzerinden Bahçeli’ye saldıran Yeniçağ, yeni ufuklara yelken açarken...
Yani Hürriyet’te Ahmet Hakan ve Yeniçağ’da Ahmet Takan biraderler, ağız birliği etmişçesine yaylım ateşindeler!
Önceki gün, dün Hürriyet’te çıkan Ahmet Hakan’ın röportajına dikkat çekmiştik.
Tahmin ettiğimiz gibi röportaj, “Bahçeli” üzerine kurulu, “yavan” ama sinsi bir Hasan Hüseyin Türkoğlu açıklaması çıktı.
Hem de Osmaniyeliler adına fetva doluydu!
Arkasından kimlerin olduğu dün anlaşıldı. Önümüzdeki günlerde Sinan Oğan adaylığını açıklayacakmış!
Yani Hürriyet’te Türkoğlu, Ahmet Hakan’ın eliyle Sinan Oğan’a alan açıyordu!
Anladık ki, AKP’nin ve bilhassa sarayın önündeki tek engel ve “kaya” gibi duran MHP’yi saf dışı etmenin oyunu!
Saray-medya-MİT sarmalındaki güç, başını referandumda ağrıtacak bir MHP istemiyor.
“Dava adamı” olduklarını söyleyip Hürriyet’te parti içi hesabı sokağa dökenlere Osmaniyeli gereken cevabı verecektir!
Üç günde Bahçeli’nin ellerinden tutup vekil yaptığı gençler –hadi çocuklar demeyeyim- partide “yeniçeriliğe” soyunuyor!
Merhum Başbuğ da çok çektiydi bu kazan kaldırıcılardan. Kopup gidenler asla iflah olmadılar!
Ama medyanın cilaladığı şöhretlerin bir partiden önce bir “kutlu dava”ya “reis” olacaklarının farkında bile değiller! Acı olan da bu...
Şu Bahçeli’nin hiç sevmediğim ketum ve sır tavrını atıp bu gençlerin oynadığı oyunları, hafta sonu yapılacak toplantılarda Ülkücü iradeye birer birer açıklamasını çok istiyorum.
Hukuk gereği partiye dönecek olan Oğan, perde arkasında birilerinin ağzından 16 Kasım’da adaylığını açıklayacağını fısıldıyor.
O birileri Hasan Hüseyin Türkoğlu gibilerse, Oğan’ın “Başkanlık Divanı'nda alanlarında çok tanınmış ve kamuoyunun yakından tanıdığı isimler görev alacak” sözleriyle partinin ikinci bir ANAP veya AKP olacağının işaretidir! Haydi Ülkücü Hareket yallah!
2019’da MHP’yi yüzde 30’a taşıyacakmış, 500 delege arkasındaymış! Ülkücü iradenin dediğine boynumuz kıldan ince... Ama niye 500 delege? 499 değil 501 değil? Senet mi verdi bu delege? Neden 16 Kasım’ı bekliyorsunuz?
Şu soruları da sormak isteriz: “1 Kasım’da Iğdır’da MHP’li adaylara destek verdiniz mi vermediniz mi?”
Azeri olarak, HDP’li adayın Iğdır’da cirit atmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Bilge lider”in hangi direktiflerini yerine getirmediniz Bay Oğan?
MHP’de “demokrasi” isteyip yazımıza tahammül edemeyen antidemokrat küfürbaz işbirlikçiler, aracılarla yazının kaldırılmasını rica edenler neleri perdelemenin derdindeler?
Bu kumpasları açıklasınlar yeter!
Eh, şimdilik bize kemik yüzde 12’lik Ülkücü oyu ve 40 Bozkurt yeter!
Mustafa Önder