Ey Ülkücü Hareket, Hukuk, kanun, yasak tanımazların; gözyaşı, din, iman tacirlerinin değirmenine su taşımayacağınıza inanıyorum. Kamu imkânlarıyla yürütülen bu seçim, Türk milletinin dönemecidir. Bir bakın, YSK, her türlü anket açıklamasını yasakladı mı? Yasakladı! İyi de tek başına NTV’de program sunan Tayyip niye anket sonucu açıklıyor? Onun bu ülkede “padişah” gibi dokunulmazlığı mı var? Herkes boşuna uğraşıyormuş, “Yüzde 55’le” ipi göğüslemiş! Üç hilalimizi, bozkurt işaretimizi kullanan sahte türedi Ülkücüler, yalaka devşirmeler ne derse desin, onlar bu davanın lağım atıklarıdır! Başbuğ’un yolcuları, Tayyip yine NTV’de diyor ki, “Ben Türküm, Rize kökenli, doğma büyüme İstanbulluyum. Bana iftira ettiler, Gürcü dediler hatta afedersiniz Ermeni dediler!” Yahu onu ya ecinniler sarmış, ya da akıl tutulmasında... “Ben Gürcüyüm, karım Kürt kökenli” diyen Rusyalı Putin miydi? Şimdi yine her zamanki “seçim maskesi”ni takmış, Ülkücü avında, bu sahtekârlığı yiyecek misiniz? Ülkücü düşmanı ama seçimden seçime “MHP’li kardeşlerim” diye başlıyor masala... “Bizim milliyetçiliğimiz icraat milliyetçiliğidir” diyor. İcraatı ne? Kürtçü taşeron Barzani ve Şivan’ı Diyarbakır’da ağırlamak! 7 ilde terörist mezarlığı yapımına müsaade etmek! Memlekette Kürtçe tabelalar astırmak! Türk milliyetçileri, İhsanoğlu’na “Mısır doğumlu, nerden bu toprakların çocuğu oluyor?” diyen Tayyip’in hükümetindeki Yunanistan doğumlu ve iltica etmiş Sağlık Bakanı’ndan haberi yok... Diyeceksiniz ki, 12 yıl hükümette olup “paralel devlet”ten de haberi olmadı! Çıkmış ekrana, “Benim için bir ara neler dediler. Afedersin daha çirkinini söylediler, Ermeni dediler. Ama ben Türküm” nutukları atıyor! 11 Ağustos 2004’teki Gürcistan seyahatinde “Ben de Gürcüyüm, ailemiz Batum’dan Rize’ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir.”diyen o. Kendini reddeden bir kimlik, cumhura baş olmaya kalkıyor! Çevresindeki dalkavuk takımından bir Allah’ın kulu da “Tayyip bey, durun” diyemiyor. Güç zehirlenmesi ve kibrine karşı kimse ağzını açamıyor. Allah Allah! Kiliseleri millet parasıyla restore ettirip Ermenilere açan Tayyip, Ermeni’den utanıyor! “Kılıçdaroğlu sen Alevisin ben Sünni. Bunu söyle. Demirtaş sen de Zazasın. Bunu söylemekten korkma”. 77 milyonu ayrıştıra ayrıştıra bıkıp usanmadı. Malatya’da da “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet!... Vatanın üzerinde kimse operasyon yapamaz!” diyor... Amaaaa “Türk milleti” diyemiyor. “Rabbim kimseye kıblesini şaşırtmasın” diyor... Diyor da, kendine “peygamberlik” niteleyenlere, tanrılaştıranlara, halife ve padişah ilan edenlere dönüp de tek kelime etmiyor! Döndürmüş kıblesini Katar’a, Suud’lara, “Allah şaşırtmasın” diyebiliyor! İhsanoğlu’na “Koltuk tatlı değil mi?” diye soruyor. Bu sorunun cevabını vermesi gereken kendisi... Hırsının, tamahının sınırı olmayan o! Cumhurbaşkanı olsa krallık isteyecektir! Bakın, hükümet olmayı belediye yönetmek sanan yamağı Zeybekçi,“Türkiye’de bundan sonra başbakan olmaz, Bakanlar Kurulu başkanı olur. Bakanlar Kurulu’na başkanlık eden, toplantıya çağıran, bunu rutine bindiren bir kişi olur” diyerek onun cumhurbaşkanlığında olacakları haber veriyor! 13 yıldır iktidarda ama muktedir değil... “Şantajlar kumpaslar yapılıyor. İşadamlarından haraç alınıyor. Kusura bakmayın birçok iş adamı bu konuda konuşmuyor, konuşun, kimden ne aldılar, konuşun” diyebilen bir adam... Allah Allah! Havuzu kuran, oğluna “o paraya olmaz, kucağıma düşecekler” diyen kim? Yalanın, talanın, inkârın, rüşvet ve yolsuzluğun çukurunda herkese iftira atmakta mahir... “Biz terör örgütü ile hiçbir zaman masaya oturmadık, oturmayacağız. Bunu söyleyen şerefsizdir.” diye şeref pazarlamıştı, ağlayıcı Arınç da “o namussuz ve ahlaksızlardan değiliz” demişti, görüştüklerini sonra ikisi de itiraf etti... Utanmadan,“Eski Türkiye'de terör anarşi hâkimdi, şimdi 2 yıldır ölüm olmuyor. Güneydoğu'da, doğuda vatandaşım dualar ediyor. Geleceği tamamen geçmişte arayan onunla kendini aldatan Türkiye vardı. Biz seçilme yaşını 25'e indirdiğimizde MHP karşı çıktı. Biz gençliğimize güvenmiyoruz. MHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Size güvenmeyen bir zihniyet var. Gelsin gençlerimiz dinamik bir yapıyı parlamentonun içinde oluştursun. Yeri geldiğinde Fatih ile övüneceğiz” diyebilen bir adayla karşı karşıyayız. Seçime 2 gün kala TOBB’a “Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası” düzenletip orada propaganda yapan bir diktatörle karşı karşıyayız. “Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile seçilmiş hükümet el ele gelmek suretiyle Türkiye'yi çok daha hızla uçuşa geçirecektir.” Evet, uçuşa geçirir ama Ortadoğu uçurumuna doğru ve hızla! SON SÖZ... Bu kalem, 10 Ağustos akşamı bütün Ülkücü Hareket’in yekvücut Tayyip’i alaşağı ettiğini duyuncaya kadar yazmayacak! Ülküdaşlar, milliyetçiler, Bütün kırgınlıkları bir yana bırak, bu hayalperestin 11 Ağustos’ta ne yapacağı belli değil! Vatanı tehlikeye atmayın, Türk milletini maceraya sürükleme! Bu hırsızlara geçit verme! Ne ırkçılığın, ne kafatasçılığın, ne mafyalığın, ne eşref-i mahlûkattan olmadığın kaldı! Ayaklar altına alınan gururunu kurtar! Seçimden seçime Ülkücüleri, MHP’lileri hatırlayan bu sahtekârlığa dur de! Ülkücülük bir şereftir ve şerefin tavizi olamaz! Vebal sizin omuzlarınızda!
Mustafa ÖNDER