Yangın yerinde gül yetişmez Bay Serok Ahmet!
Otel lobisinde Berdan Mardini’ye türkü çığırtmakla kan güle dönmez!
Soma’da gariban işçiyi tekmelettiniz, yatak odalarındaki paraları sahiplerine iade ettirdiniz de ne oldu?
Ne oldu Bay Serok Ahmet, orduyu içeri tıktırdınızda?
Habur’da eşkiyaya bayram ettirdiniz, Diyarbakır meydanında Türk düşmanı Şivan’la koro tuttunuz da ne oldu?
2 yıl çözüm çözüm çözdüğünüz millet, 2 yılda hendek hendek kazılan şehirler, ev ev silahlanan sokaklar, barış barış sesiyle özerkliğe giden ilçeler gül mü açtı Serok Ahmet?
Analar ağlamasın riyakârlığına değer miydi 3-5 oy?
Değer miydi, Gezi’de savurduğunuz yalanlar, Taksim’e döktüğünüz beton, gül mü açtı Serok Ahmet?
Mardin’de karşına almışsın yardakçılarını, bütün TV kanalları da canlı yayında saatlerce nutuk…
“Yangın yerinde gül yetiştireceğiz!”
Hiç yanan orman gördün mü sen Serok Ahmet? Cayır cayır yanarken ağaç, ot, börtü böcek, bir uğultu kaplar toprağı, ağlar için için… Duydun mu hiç? Sonra ateş söner, kara duman dağılır, kapkara bir toprak kalakalır…
Ne tohum atsan çimlenir, ne gül diksen filizlenir Serok Ahmet!
Devletin uçağıyla, helikopteriyle çıkıp gelmişsin Mardin’e… Etrafında onlarca koruma, asker, protokol…
Oralar yangın yeri, ellerinizle yaktınız memleketi, gözleriniz görmedi, kulaklarınız duymadı dağdaki eşkıya düze inerken… Söyle, ne içindi Serok Ahmet?
Memleketin dört yanına yüzlerce al bayrağa sarılı tabut gidiyor…
Ateşin düştüğü ev sıvasız, badanasız Ahmet! Ateşin düştüğü yürek Tanrı dağı kadar asil, ateşin bayrağa sardığı Bozkurtlar Türk…
Ama sen hala “Türk milleti” bile diyemiyorsun… Bu nasıl Türkmenlik Serok Ahmet?
Bir bak Bay Serok Ahmet, sosyal medyada dolaşıp duran Cizre’deki bir polisin mesajına bir bak:
“12yıldır yoldan geçeni çevirip aratıp 5cm çakı bulduğunda tutanak tutturan zihniyet, Doğu’da elinde keleş ve roketle gezenlere sustu. Şimdi bize bu köpekleri temizleyin diyorlar. Temizlerken şehit düşen yaralanan polis ve askere de evine gönderirken bir uçak biletini çok görüyor….Yaralı olan arkadaşımız ilk tedavisinden sonra uçak biletini borçla alarak evine gitti. Ne acı durum yazıklar olsun diyorum. Yaralına bile bilet alamayacak kadar acizsin be… Bu arada THY senin Allah belanı versin yaralı polis gönderecez diyoruz ve 430 TL’den bilet satıyorsun, sana da yazıklar olsun…”
Senin devr-i iktidarında “Cumhur”dan, hem de yaralı polisten 430 liralık uçak bileti parası istediler…
Senin devr-i iktidarında Cumhur’un “başı”nın seyahati için zırhlı makam aracını askeri kargo uçağı ile Güney Amerika’ya gönderdiler Ahmet!
Meydan boş, almışsın yandaşlarını karşına stratejik çukurdaki siyaseti anlatıyorsun...
Dilinde riya, gönlünde ihtiras, ikbal uğruna “Mezopotamya” diyorsun, “İdris-i Bitlisi” diyorsun da, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk demiyorsun!
Müzakereye oturduğun bölücü kafanın, “Bin yıllık yurdun sahibi Türk”e, “Ben 400-500 yıldır burada oturuyorum, sen nerden çıktın?” diye sormasını alkışlıyorsun Serok Ahmet!
Bir Tek Kürtçe eseri olmayan, Akkoyunlu’dan Osmanlı sarayına gelmiş ve 40 bin Aleviyi Kürtlere kırdırdığını yazan Molla İdris’i zorla Kürt temsilcisi sayana barış diyorsun…
Artuklu Üniversitesinde Kürtçe Enstitüsü kurmakla övünüyorsun…
Senin devr-i iktidarında Anadolu’nun Güneydoğusunu “Mezopotamya” etiketiyle pazarlayıp Ankara’daki “Hitit Güneşi”ni belediye logosundan çıkaran kafa hortladı!
13 yıl boyunca aldatılan sen, Mardin’de “çözüm süreci”ni “milli birlik ve kardeşlik” adıyla sürdüreceğini ilan eden sen, Hz. Ömer ile başlayıp Sultan Alparslan’ın birleştirici ruhuyla Anadolu kültürünü Kürtler, Araplar, Ermenilerle kurduğunu söyleyen sen…
Türk kimliği taşıyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bakanlarını Türkmen, Kürt, Laz, Rumelili diye ayıran ve Selahattin-i Eyyubi’den bahseden sen...
Sen, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk milleti” denir düsturundan bihaber Serok Ahmet…
Kut’ül Amara’dan bahsedip askerine “Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum” diyen Halil Paşa’dan habersiz Ahmet!
Saraya katrilyon, Diyanete milyar yollayıp “ayıbını temizlettiği” yaralı polisinden uçak parası isteten sen…
Sen “Dersim faciası”ndan bahseden, “Türk milliyetçiliği”ni “Arap ulusçuluğu ve Baas rejimi” ile mukayeseye kalkan şuursuzluk…
AKP’nin siyaset sahnesine çıkıp “birleştirici ruh” olduğunu iddia eden tarih yalancısı!
Milleti parça parça eden ikiyüzlülük…
Bu yangın yerinde hangi gül açar söyle bana?
14 yıldır başkası mı vardı ki, ülkeyi yaktınız, hangi devlet kendi şehrinde bir apartmana 100 metre yaklaşamaz, işgal edilen hangi sokağını yerle bir edemez?
AKP dışında hiçbir Türk, Türk milletini 36 etnik yapıya bölmeye kalkmadı, terör meselesini Kürt meselesi saymadı…
Bay Serok Ahmet, bu ne yüzsüzlük, bu ne arsızlıktır ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran 1920 ruhunu anlatırken bir kere olsun Mustafa Kemal demedin; nasıl bir ilim adamısın ki dünya dili Türkçe’yi yerel ağız Kürtçe ile bir tutuyorsun?
Utanmadan diyorsun ki, “Bizim için Rize’ye, Konya’ya hizmet etmekle Mardin’e hizmet etmek arasında fark yoktur”. Bre, bu Cumhuriyet ilkesidir ve Cumhuriyet hükümetinin görevidir, hizmet vazifen değil mi Serok Ahmet?
Hele gençliğinde “Şivan dinlediğin için sorguya çekildiğine” nasıl inansın bu millet? Bu kadar iftira yeter! Kürtçe dinlediğin için değil, bölücünün propagandasını yaptığın için ifadeni aldılar! Çünkü Şivan, amansız bir Türk düşmanıdır!
Bu vatanda yaşayan hangi Türk, “Kürte hayat hakkı yok” dedi?
PKK’nin niyetini 6-7 Ekim olaylarında anlayabilmişsin bravo! Ferasetiniz, ilminiz, harika… Hala Türkiye’de “bütün halklar”dan bahsedip bir kere olsun Türk milleti demedin ya, al bayrağa sarılı evlerine dönen şehitlerin vebali yutacak sizi Serok Ahmet, yutacak!
Terör yıksın, siz harcayın ama şehidin gazinin uçak parasını verme!
Yangın yerinde gül yetişmez Bay Serok Ahmet!
Mustafa ÖNDER