Y-CHP üzerine düşeni yapmaya devam ediyor…
Terörist cenazelerine gitmekle ünlü bu PKK sevicileri, PKK, DHKP-C, TKMLP yerine Türk milletinin milli iradesiyle cebelleşiyor.
Aslan Don Kişotlar, “Evetçi”leri denize dökeceklermiş!
Bu denize dökme yarışına akıl tutulmasında olduğunu düşündüğümüz Baykal Abileri de katılmış: “Referandumda 'hayır' çıkması durumunda İzmir'de Yunanı denize dökmüş kadar sevineceğim!”
Yaşasın aslan sosyal demokratlar!
Çok yaşa demokrasi, yaşasın halkların kardeşliği!
*
Don Kişotların medya maydanozu bir Y-CHP’li de “MHP’yi Barzani’yle birlikte gösterme gayretine girişmiş.
Eh, ellerine ayaklarına dolanacak ya, Bay Özgür birader de MHP ve Bahçeli’nin önünü kesme derdine düşmüş.
Hem de postal yalayıcı Barzani üzerinden!
Ne geçen Mart’taki bayrak krizinde, ne Barzani'nin sözde bağımsızlık referandumu açıklamasında, ne de Kerkük'teki sözde peşmerge bayraklarına hiçbir tepki göstermeyen aslan Don Kişot, Barzani'yi değil, “Barzani'den asla dost olmaz” diyen Bahçeli’yi hedef almış.
Türk milletinin hafızasında kayıtlı… Aralık 2010'da CHP Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer ile Adıyaman Milletvekili Şevket Köse, Erbil'e giderek Barzani'nin partisi KDP genel kuruluna katılırken Barzani'ye selam ve tebrik götürdüklerini açıklamışlardı. Aynı programın dönüşünde Barzani, CHP'li heyet aracılığıyla Kemal Kılıçdaroğlu'na selam göndermişti.
Tam bir komedi… CHP’nin kimlerin elinde olduğunu bir düşünün artık!
*
Y-CHP’nin Kemal Abisi, sanatçılarla bir araya gelmiş. Orada da referandumda kullanmak istedikleri şarkıyı kendilerine vermediği için bir besteciyi kınamış!
Bunların demokrasi, sanat, eşitlik, kardeşlik anlayışı bu kadar işte…
Herkesi Akşener sanıyor galiba bu Kemal Abileri… İstediklerini alır, istedikleri yerde kullanır, karşı çıkanı da kınarlar!
Kına yaka yaka bir hal oldular!
*
Ama kapak olacak cevabı şarkının bestecisi, “Şarkılarımın politik farklılıklar dışında kalmasını tercih ederim. Kimin sanatçı olduğuna tarih karar veriyor” diye vermiş.
Anladıklarını sanmıyoruz!
Durup durup “seçilen Cumhurbaşkanı muhtarlıkları kaldırdım diyecek” dediklerine göre!
*
Sıkıştıkça “Atatürk’ün partisi” olmakla övünüp ne kadar bölücü, Kürtçü, Kemalist, FETÖ’cü, fırıldak, müzmin muhalifi varsa barındıran Y-CHP’nin halini partinin abilerinden Haluk Koç özetlemiş, daha üstüne laf etmeye gerek var mı?
“2007'den sonra genel başkanımızın partiyi yanlış yönettiğini düşündüm, Samsun Milletvekili olarak çıktım, mertçe genel başkan adayı oldum. Önüm kesildi bir şekilde. Kendi partim eğer 'evet diyelim' diye bir karar alsaydı. Tek başıma basın toplantısı yapar Meral Hanım gibi, Ümit Hoca gibi, Yusuf Halaçoğlu gibi tek başıma CHP'li Haluk Koç olarak 'partim yanlış söylüyor, gerekirse beni ihraç edin, bu işte hayır çıkmalı. Evetin bize faydası yok' açıklamasını yapardım.”
Yürü be Haluk Abi, seni de Esenboğa tarlalarında kurultay çalışmaları paklar!
*
Bu Dersimli Kemal Abi’ye Devlet Bey ne demişti:
"Cahil desen değil, bildiğim kadarıyla okuma yazması var ama okuduğunu anlamakta zorluk çekiyor. Sürekli gaf yapmaktadır, pot kırmaktadır. Sayın Kılıçdaroğlu hadi anayasa kitapçığını okumadın da tarihimize de mi hiç bakmadın? Baktın da hiç mi anlamadın, Türk milleti diktatöre boyun eğer mi? Bu ülkeyi Suriye, Irak, Libya ile bir tutmak nasıl bir şuursuzluktur. Kılıçdaroğlu'nun ağzından bir kez olsun PKK'ya YPG'ye tepki çıkmış mıdır? CHP'nin dili yalan, öğüttüğü yalan savurduğu hezayandır. Evet çıkarsa felaket olurmuş! Asıl felaket CHP'dir!”