Biliyorum, bu yazıdan sonra bizi taşlamaya kalkacaklar…
Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için yazmak zorundayız…
Ülkücü Hareket’in dikkatini bu tehlikeye çekmek zorundayız…
Mesele kılık kıyafet değil, zihniyet!
Mesele ifrat ve tefrit meselesi!
Konuya geçelim…
Hiç kimse 15 Temmuz’u demokrasi bayramı falan ilan etmesin…
Yılanın başı ezilmiş değil…
Allah ile aldatan iblis, başka kılıklarda hayatta…
Bunun dindarlıkla, milliyetçilikle, Atatürkçülükle, Kemalistlikle, devrimcilikle, laiklikle alakası yok…
Bu, İslam, inanç hürriyeti, dini yaşamak falan da değil…
Başka şeyhler, şıhlar, hocalar, efendiler hala nemalanıyor, hala kadrolaşıyor.
İşte canlı örnekleri…
Dün gece Yeni Şafak, bir video yayınlıyor…
İbretlik! Ürkütücü!
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=a1tS2RTFKYc )
Başlığı da, “Darbeye karşı Mekke’nin fethi marşıyla yürüyorlar”…
Mekke’nin fethi sırasında Peygamberimiz ve ashabı söylemiş bu marşı!
İstanbul-Fatih’te…
Yüzlerce cüppeli, sarıklı, şalvarlı, sakallı adam, asker nizamında caddede yürüyor…
Sanırsınız ki İran, sanırsınız ki Afganistan’dan bir görüntü…
Başka birileri de demokrasi meydanında zikir çekiyor!
Cüppeli biri meydanda oturduğu sandalyeden vaaz veriyor…
İrtica ve dini alet eden siyasetin, ülkeyi getirdiği son nokta…
Cumhuriyet’in hoşgörüsüyle, Müslüman Türk milletinin inanca saygısıyla beslenen irtica…
Türkiye’nin en büyük belası irtica…
15 Temmuz’da FETÖ’nün cinleri işbaşındaydı…
PKK ile işbirliği yapacak kadar da alçakça!
Bu görüntülerden anlaşılıyor ki, yeni cinler bir güzel palazlanmakta…
Ana müsebbiplerden biri siyasetçiler…
Siyasi ikballeri için göz yumdular, destek olmaya devam ediyorlar..
Buzdağının görünen kısmı FETÖ idi…
Memleket tarikat ve cemaat cenneti…
İmam-Hatipler arka bahçe…
Diğer müsebbipler ise…
Bütün anayasa ve kanunlara rağmen kılını kıpırdatmayan savcılar…
Ve siyasetçilere kapı kulu olan medya…
Din ticaretinden nemalanan devlet uydusundan yayın yapan TV kanalı…
Mesela, manşetine, “Tarihi buluşma” manşeti çekip yazarına “Bahçeli’yi Yenikapı mitingine gitmekle” suçlatan Yeniçağ gazetesi… Nasıl bir fitnedir bu?
Ve hala ders almamış iktidar beslemeleri…
Mesela emrindeki FETÖ okullarını hiç denetlemeyip, darbeyi yiyince girdikleri binaları ilk defa görmüş gibi şaşıran Eğitim Bakanlığının gafleti…
Mesela darbe gecesi halkın “abdest alıp şehadet özlemiyle darbecilere karşı çıktığını” söyleyebilen üniversite rektörü…
Mesela dün gece Rio Olimpiyatları açılışında kortejde yer alan Spor Bakanlığı Genel Müdürünün Rabia işareti ile geçişi… Bir elinde de Türk bayrağı!
Kafilesinde de birçok devşirme Kenyalı, Etiyopyalı Türk!
Utanacağı yerde Rabia işareti yapıyor…
15 Temmuz gecesi Köprü’de “Hey yer 3 metre yüksekliğinde yeşil sarıklı ermişlerle doldu. Mezarından kalkan o gün demokrasi savaşına katıldı….. Ve bir vatan haininin başını kesip öldüren Hz. Muhammed’di” şizofrenisinde evlatlarını linç eden adamlar…
Merhamet, şefkat, adalet, kanun, devlet yerle bir…
Ve 15 Temmuz akşamı TBMM’yi, milli iradeyi, Müslüman Türkü bombalayan, okunmuş Amerikan banknotları ile darbeye kalkışan İsevi Müslümanlık!
Türkiye’nin baş belası irtica ve cehaletin eseridir hepsi de…
Bu yılanı Patrona Halil’den, Kabakçı Mustafa’dan, 31 Mart vakasından beri bilir, Şeyh Eşref’ten, Düzce ayaklanmasından, Dersim isyanından, Şeyh Sait isyanından tanırız. Menemen’de Kubilay’ı katleden Derviş Mehmet’ten ve şimdi FETÖ’den tanırız.
Şu haliyle bile dünyada en iyi Müslümanlığı yaşayan Türk milletinin imanına musallat olmuş bu uru temizleyip atmadıkça, akıl ve ilmin ışığında eğitime sımsıkı sarılmadıkça bize huzur yok…
Kur’an ve Peygamber dururken şeyhten medet bekleyenden, Anayasa ve hukuk dururken siyasetçiden emir bekleyenden kurtulmadıkça bize huzur yok…
“Hâkimiyet milletindir” narası atan Yeni Şafak’ta “demokrasi kılıflı” yobaz yürüyüşünün videosunu şaşaa ile yayınlamak neyin özentisi acaba?
Yoksa…
Türk milliyetçiliğinin Türkiye Cumhuriyeti’nin “fabrika ayarlarına” dönme hedefinden mi korkuyorlar?