Adına "millet ittifakı" dedikleri 5 benzemezin, neyin peşinde olduğunu ve sonuç alabilmek için neler yapabileceklerini ibretle izliyoruz. Bu curcuna ittifakının merkezinde PKK'nın uzantısı HDP'nin, olduğunu biliyor ve söylüyorduk. Fakat şimdi bu kadarla da yetinmiyorlar. Terör uzantısı HDP'nin barajı aşabilmesi için sinsi planlar yapıyorlar.
ARAŞTIRMA DÜZENBAZLARI BAŞI ÇEKİYOR
Cumhur ittifakı karşısında, mutlaka ittifak kurulması, Cumhurbaşkanı adaylarının da ayrı ayrı seçime katılması fikrini televizyonlarda, gazete köşelerinde kimlerin piyasaya sürdüğüne dikkat edin. Sözde araştırma şirketi görünümlü bazı düzenbazlar başı çekiyor. Her akşam bir televizyon kanalında ahkam kesip bir taraftan algı operasyonu yürütüyor, diğer taraftan da bir yerde hazırlandığı anlaşılan planlarını, güya bir siyasi teklif olarak gündeme sokuyorlar. 5 benzemez ittifakını da, Cumhurbaşkanı adaylarını ve ayrı ayrı seçime görme planını da bu yöntemle oluşturdular. Kısa süre öncesine kadar hakarete varan eleştirilerle yerden yere vurdukları ittifak düzenlemesine sahiplenmekle kalmadılar, bir de bunun adına "ilke" dediler. Abdullah Gül'ün etrafında toplanmayı beceremeyince (b) planını devreye sokup, kıvrılmanın yeni bir versiyonuna başvurdular. Bunu da "ilke" diye millete yutturmaya kalkıştılar. Tutarsızlığın, savrulmanın, çark etmenin adı "ilke" oluyorsa, "ilkesizlik" nedir diye, bu güruha sormak lazım.
DEMİRTAŞ NİYE HASİPSTE?
Bunların bir başka ilkesine de daha önce söylediklerinde rastlamıştık. FETÖ ile ilgi ve alakalı daha önce birbirleri hakkında yakıştırmaları televizyon ve gazete arşivlerinde mevcuttur. İmza toplama sırasında sayın Bahçeli'nin FETÖ'nin seçmen ayağı ile ilgili uyarısı karşısında nasıl telaşlandıklarını da unutmamak gerekiyor. Bu sicillerine PKK'yı da eklediler. HDP'nin bu 5 benzemez ittifakı için anlamını ve önemini daha önce defalarca yazdım ve anlattım. Muharrem İnce'sinden Kemal Kılıçdaroğlu'na, Temel Karamollaoğlu'ndan İP'in başına sıra ile Selahattin Demirtaş'a boşuna selam çakıp güzellemeler yapmadılar. Bütün ümitleri ve hesapları bu teröristten Cumhurbaşkanı adayı ile birliktedir. Bu muhteremlere daha önce defalarca sorduğumuz, ama bir türlü cevap alamadığımız soruları bir defa daha hatırlatalım: Selahattin Demirtaş niye hapiste? Kader kurbanı olduğu için mi? "PKK sizi tükürüğüyle boğar", "PKK/PYK özgürlük savaşçısı", "Biz PKK'yı terör örgütü olarak tanımlamıyoruz", ''TSK kaybedecek, PKK kazanacak'', "PKK'lıların cenazesine gitmeyen HDP'li milletvekilleri hakkında soruşturma açacağım", "Kürdistan'ın yönetim modelini tartışacağız. Artık gelecek yüzyılda Kürdistan kurulacak", "Başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz" diyen birisi terörist değil de nedir? Devlete meydan okumanın, ihanet etmenin, terör örgütü sözcülüğü ve savunuculuğu yapmanın Anayasa ve kanunlarda bir karşılığı yok mudur? İhanet etmek, devlete meydan okuyup terör örgütlerin sözcülüğünü yapmak dünyanın neresinde demokrasi kapsamına giriyor?
BİZİ YANILTMADILAR
18 Mayıs tarihinde yazdığım ve Ortadoğu Gazetesi'nde manşet olan yazım arşivlerde mevcuttur. O yazının bir paragrafı aynen şöyledir: Adına "millet ittifakı" dedikleri şey, üst aklın bir araya getirdiği bir programdır. Bu programın merkezinde de HDP vardır. HDP olmadan ne Cumhurbaşkanı seçtirme, ne de mecliste çoğunluğu ele geçirme iddiaları olabilir. Siyasi hesaplarının tutma ihtimali bize göre yüzde bir bile değildir ve o da ancak HDP ile kurdukları ortaklıkla mümkündür. HDP'nin baraj altında kalması bütün araştırmacıların hemfikir oldukları bir durumdur. Ama göreceksiniz, bunun için de tedbir alacaklar ve CHP tıpkı 15 milletvekili olayında olduğu gibi, HDP'nin barajı aşabilmesi için bazı seçmenlerine özel görev verecektir. Buna ittifak içindeki diğer partilerin de katkı yapmaları ihtimal dahilindedir. Demirtaş'a güzelleme yapıp serbest bırakılmasını isteyenler HDP'ye seçmen kaydırmakta da sakınca görmeyeceklerdir.
GEREĞİNİ YAPIYORLAR
Bu yazının üzerinden 20 gün geçti. Cumhur ittifakı karşısında, mutlaka ittifak kurulması, Cumhurbaşkanı adaylarının da ayrı ayrı seçime katılması fikrini televizyonlarda, gazete köşelerinde dile getirip zemin hazırlayan sözde araştırma şirketi görünümlü bazı düzenbazlar, şimdi bizim iddiamızı aynen haklı çıkarıyorlar. Televizyon ekranlarında HDP'nin baraj altında kalabileceğini, bu sebeple her 5 CHP'liden birinin mutlaka HDP'ye oy vermesi gerektiğini büyük bir yüzsüzlükle dile getiriyorlar. Zaten bunun alt yapısını daha önce CHP yönetimi oluşturdu. HDP'ye gidebilecek veya oy verme ihtimali yüksek olan isimleri özellikle ayaklayıp, o tarafa ittiler. Şimdi de gereği yapılıyor. Kamuoyu araştırmacısı görünümlü düzenbazlar üzerinden mesaj verilmiştir.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCILI VERECEK MİSİNİZ?
Şimdi burada dikkatlerden kaçan başka bir husus daha var. Bir an için hesaplarının tuttuğunu, bu milletin bu zokayı yuttuğunu ve bunlara Cumhurbaşkanlığı ve mecliste de çoğunluk verdiğini düşünelim. Nasıl bir hükümet kurulacağını, nasıl bir meclis yapısının ortaya çıkacağını ve seçilen Cumhurbaşkanını bu şartlarda kime ve neye hizmet edecek? HDP neyin karşılığında bu ittifakın gizli ortağıdır? Bu 5 benzemezin ihtimal dışı olsa da, hedefine ulaşması durumunda, Kandil'den işaret edilen biri Cumhurbaşkanı yardımcısı yapılacak mıdır? Kurulacak hükümette yine bu terör örgütü uzantısına kaç bakanlık ve hangileri verilecektir? Bir iddiada bulunmuyoruz, sadece gelişmelere bakarak sorular soruyoruz. Bu sorulara önce herkes kendi vicdanında, sonra da eğer üzerine alınan varsa millet önünde cevap vermelidir.