Vatan millet düşmanlarının bütün engelleme, bozma, yıkma gayretlerine rağmen, Türkiye “lider ülke” olma yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor. Halledilmesi gereken çok meselemiz, görülecek çok işimiz var ama çözülemeyecek, üstesinden gelinemeyecek hiçbir sorun yoktur. Cumhur İttifakı kararlıdır, azimlidir ve sorumluluklarının farkındadır. Bugüne kadar büyük badireler atlatıldı, çok mesafe alındı, bundan sonra daha hızlı ve etkin şekilde ilerlenecek ve hedefe mutlaka ulaşılacaktır.
BAŞARILI İKİ YIL
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin moralini yükseltmiş, önünü açmış ve hızını arttırmıştır. İki yıllık uygulama son derece başarılıdır ve yeni sistemin isabetini net olarak belgelemiştir. İstisnasız her alanda ayak bağlarından kurtulma imkânı bulunmuş, doğrudan sonuca odaklanan bir icraat dönemi başlamıştır. Şu anda yaşadığımız ve daha ne kadar süreceği belli olmayan koronavirüs salgını meselesinde bile, Türkiye dünyada öne çıkan, en az hasar alan ve herkesin yardımına koşarak etkin ve aktif bir politika izleme imkânı bulabilmişse bunda en önemli faktör yeni hükümet sistemidir. Sistem bürokratik karmaşayı ortadan kaldırmış, hızlı karar almayı ve uygulamayı kolaylaştırmıştır. Güvenoyu doğrudan Türk milletinden alındığı için hükümet üyelerinin işlerine yoğunlaşmaları mümkün hale gelmiştir. Hesap doğrudan millete verilmektedir. Yürütmenin bu hızlı ve etkili performansından rahatsızlık duyanların meseleyi çarpıtıp, tek adam noktasına götürmeye gayret etmeleri asla iyi niyetli değildir ve açık bir bozgunculuktur.
SİSTEM DAHA DA YERLEŞECEK
Yeni sistemin yargıya etkisi de son derece isabetlidir. Hak ve adalet duygusu yerleşmiş, yargı hem FETÖ yükünden, hem de siyasetin tasallutundan kurtarılmıştır. Kararlar daha hızlı alınmakta, hukuk daha etkili biçimde işlemektedir. Görülen eksiklerin giderilmesi, aksaklıkların ortadan kaldırılması için de yoğun bir gayret gösterilmektedir. Barolar düzenlemesi ile birlikte hukuk sistemimiz daha da gelişecek ve yerleşecektir. CHP ve yancılarının feryadı boşunadır. Bunları rahatsız eden şey, kurulmuş bulunan saltanat düzeninin bozulmasıdır. Kaldı ki milletin faydasına, ülkenin hayrına olacak bir şeye destek verilmesi CHP’nin genlerine aykırıdır. “İstemezük” dayatması tek bildikleri ve uyguladıkları siyaset yöntemidir. Kemal Kılıçdaroğlu, peşin olarak yasayı Anayasa Mahkemesine götüreceklerini açıklamıştır.
ANAYASA’YA AYKIRILIK YOK
Yetkin ve saygın bir hukukçu olan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız, CHP’nin bu hazırlığına peşin bir cevap verdi. Kanun teklifiyle ilgili değerlendirmelerinde, “istemezük” cephesinin yanlı, yanlış ve maksatlı çabalarını çürütüp, kanun teklifinin kamuoyunda anlaşılması ve kabul görmesinde önemli bir rol üstlenen Sayın Yıldız’ın bize yaptığı açıklama aynen şöyledir: Kanun bize göre Anayasa’ya aykırı hiçbir düzenlemeyi bünyesinde barındırmamaktadır. Teklifin, Anayasa’nın 2, 9, 10, 11 ve 135’inci maddelerine aykırı olduğu iddiası hukuki temelden yoksundur ve beyhude bir zorlamadır. Yine delege sayısı bakımından Anayasa’nın 13 ve 67’nci maddelerine aykırılık iddiası temelsizdir.
SIRADA SOSYAL MEDYA VAR
Temelsiz iddialar CHP ve yancılarının tek ve değişmez siyaset yöntemi olsa da, sonuç değişmiyor. Yeni sistem yasamaya da ivme kazandırmış ve millet iradesinin gereğinin çok daha etkili biçimde yerine getirilmesinin yolu açılmıştır. İhtiyaç duyulan kanunlar teklif olarak titizlikle hazırlanıp gündeme getiriliyor. Cumhur İttifakı’nın uyumu, gayreti ve samimiyeti işleyişi daha da kolaylaştırıyor ve sonunda kazanan Türkiye oluyor. Barolar düzenlemesinden sonra mutlaka ve ivedilikle bir çare bulunması gereken sosyal medya bataklığı için de harekete geçileceği anlaşılmaktadır.
DIŞ POLİTİKA İVME KAZANDI
Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Yeni sistem sadece içeride değil, dışarıda da saygın ve belirleyici bir konum kazanmamızı hızlandırmıştır. Terörle mücadelede tarihi başarılar elde ediliyor ve bu ihanetin tamamen kurutulması için kararlılıkla hareket ediliyor. Etrafımızı saran ateş çemberi önemli ölçüde yarılmıştır, ama dikkatli ve kararlı olma gereği de ortada duruyor. Akdeniz’de bize karşı oynanan bütün oyunlar bozulmuş, bütün hesaplar yerle bir edilmiştir. Libya’da haklıyız ve etkiliyiz, bunun dönüşü olmayacaktır. Kıbrıs’ta kimin ne dediğine bakmadan biz kendi varlığımızın gereğini yerine getiriyoruz. Suriye ve Irak’ın huzuru için dünyada en yoğun gayreti gösteren, aynı zamanda en ağır bedelleri ödeyen ülkeyiz.
AYASOFYA KARARI ÇOK YERİNDE
Yazıyı bitirirken, Danıştay 10’uncu Dairesinin Ayasofya’yı müzeye çeviren Bakanlar Kurulu kararını oy birliğiyle iptal ettiği haberi geldi. Karar Türk milletinin beklentilerine uygundur, yerindedir ve son derece sevindiricidir. Aziz milletimiz, zaten Ayasofya’yı kutlu fethimizin simgesi, minber ve mihrabından, duvarlarından çınlayan tekbir seslerine kadar tertemiz alınların secdeye geleceği bir cami olarak görüyordu. Yargı kararlarına herkes saygı göstermek zorundadır. Ayasofya’nın aslına rücu edip, Fatih’in vasiyetinin yerine getirilmesinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. Kimin ne dediği, ne yaptığı bizi ilgilendirmez. Egemenlik haklarımıza hiçbir şekilde müdahale edilemez, bu söz konusu bile olamaz. Ayasofya zaten camidir ve ebediyen cami kalacaktır.