En son sözümüzü, en başta söyleyelim. Bütün dünyanın koronavirüs girdabında kıvrandığı bir dönemde, akıl ve ruh sağlığı yerinde olan herkesin görüp takdir ettiği Türkiye’nin başarısını karalamaya çabalamak, ülke ve millet düşmanları ile işbirliği yapıp saldırıya geçmek, ne siyasetle, ne ahlakla, ne de insanlıkla izah edilebilir. Bu yapılan düpedüz alçaklıktır, ihanettir ve hatta siyasi cinayettir.
BU DÜŞMANLIK NİYE?
CHP ve yancıları bu milletten, bu devletten ne istiyor? Ne alıp veremedikleri var? Neyin peşindeler ve nereye varmak istiyorlar? Bu soruların cevabını Türk milletine namusluca vermek zorundadırlar. Bu neyin öfkesi, bu neyin azgınlığı, bu neyin arsızlığı, bu neyin düşmanlığı? Kimi darbe çağrısı yapıyor, kimi teröristlere selam gönderiyor, kimi silahtan, kandan, savaştan bahsediyor. Biz CHP’nin Türk milletinin iradesi ile iktidar olmaktan çoktan ümidini kestiğini, olağanüstülük aradığını, bunun için çabaladığını, buna zemin oluşturup ülkeyi bir kaos ortamına sürüklemenin sinsi planlarını yaptığını biliyoruz. Bunları bu köşeyi takip eden herkes şahittir ki, defalarca yazdım. Ama bu kadar arsızlığı, zıvanadan çıkıp artık Anayasa ve kanunlarımıza göre suç teşkil eden bir yola girmelerini anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir.
YEREL SEÇİMLERİ YANLIŞ ANLADILAR
Aslında niye bu kadar saldırganlaştıklarının sebebi bellidir. Son yerel seçimlerle birlikte ümitlenmişlerdi. Bu sonuçların konjonktürel olduğunu görememiş, aldıkları rüzgarla iktidara yürüyeceklerini zannetmişlerdi. Kurdukları kirli ittifakı bunun için her ne pahasına olursa olsun diri tutmaya, her şeye, her ihanete rıza göstermeye başlamışlardı. Bir ucunda Kandil, bir ucunda İP kaçkınlarının olduğu bu zillet ortaklığı, sözde kamuoyu şirketi görünümlü şarlatanların da dolduruşu ile coştukça coştular. Proje Ekrem’i öne çıkarıp, asıl sahiplerinin oluşturacağı kriz ortamının da etkisi ile iktidara yürüme hayalleri kurdular. FETÖ ile bekledikleri sonucu alamayan, ama Türkiye üzerindeki karanlık hesaplarını zillet üzerinden hayata geçirme planları yapan ağababaları önlerini açabilmek için her kalleşliği yaptı. Terörü azdırmak mı dersiniz, dövizle oynayıp ekonomimizi çökertmek için kirli tuzaklar kurulmasını ararsınız, açık ve aleni tehditlerle Türkiye’yi köşeye sıkıştırma alçaklıklarını mı sorarsınız, ne arasanız hepsi devreye sokuldu. 7 düvel birden üzerimize geldi.
OYUNLARI BOZULDU
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı ve sorun da buradan çıkıyor. Cumhur ittifakı kararlı ve azimli bir şekilde Türkiye’nin bekası üzerindeki bu pis oyunu bozmak için büyük bir mücadele veriyor. Terörle mücadelede olağanüstü başarılara imza atıldı. Topraklarımızda ve sınır ötesinde ne kadar eli kanlı katil varsa alayı birden tepelendi ve kaçtıkları yere kadar kovalandı. Türkiye’nin elini kolunu bağlamak için alınan kararlar boşa çıkarıldı. Savunma Sanayimiz tarihi başarılara imza attı ve kendi yaptığımız İHA, SİHA, Tank, Helikopter, Top ve silahlarla teröristlere de, onların arkasındaki kan emicilere de hadlerini bildirip, Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik bütün tehditleri ortadan kaldırdık. Akdeniz’de, Kıbrıs’ta hak ve hukukumuzu korumakla kalmadık, tarihi kazanımlar elde ettik. Ekonomimiz üzerindeki bütün tezgahlar bozuldu, bütün oyunlar boşa çıkarıldı. Dövizle oynayarak milletimizin ekmeğine uzatılan eller kırıldı ve bu yolla siyaseti şekillendirme planları yerle bir edildi. Bugün ekonomi yönetimini, Savunma Sanayi’nin destan yazan kahramanlarını hedefe koymaları bu yüzdendir.
VİRÜSE SEVİNDİLER
Koronavirüs salgını CHP ve yancıları için yeni bir heyecan oluşturdu. Bu defa aradıkları imkana kavuştuklarını düşündüler. Hesaplarına göre salgın Türkiye’yi teslim alacak, hastaneler yetersiz kalacak, insanlar perişan bir şekilde sokağa dökülecek ve bunun doğuracağı sosyal patlama ile birlikte CHP ve yancılarına kaos, kriz ve yıkım fırsatı çıkacaktı. Yine olmadı, yine sükutu hayale uğradılar. Türkiye milletiyle, devletiyle, sağlık çalışanlarıyla tarihi bir sınav verdi. Zamanında alının ve hızla uygulanan tedbirlerle birlikte salgını en kısa sürede ve en az hasarla kontrol altına alan ülkelerin başında geldik. Hastanelerimizin kalitesi, sağlık çalışanlarımızın performansı ve başarısı dünyada kendinden söz ettirdi. İhtiyaç duyulan malzemeyi üretmekle kalmadık, 57 ülkeye de yardımda bulunduk.
KURSAKLARINDA KALDI
Türk milleti bu zor süreçte birlik ve beraberliğin muhteşem örneklerini verip, devletine yardımcı olurken, CHP ve yancıları gerek ele geçirdikleri belediyeler marifetiyle, gerek yaptıkları yıkıcı açıklamalarla engel çıkarmanın, moral bozmanın ve nifak sokmanın zirvelerinde dolaştılar. Yalan, iftira, tehdit, karalama ve akla gelebilecek ne kadar şeytanlık varsa devreye soktular. Ne yaptılarsa olmadı ve bütün hesapları, bütün beklentileri, bütün heyecanları kursaklarında kaldı. Daha da önemlisi yerel seçimlerdeki sonucun tamamen konjonktürel olduğu, CHP ve yancılarına bu milletin bırakın iktidar vermeyi, bazı belediyeleri teslim ettiğine de pişman olduğu, çok net olarak ortaya çıktı.
CHP ve yancılarının bütün ümitleri tükenmiştir. Millet iradesi ile asla sonuç alamayacaklarını artık kendileri söylüyorlar. Tek ümitleri terörün azması, yeni ve büyük felaketlerin yaşanması, ağababalarının yeni tezgahlar kurması ve ülkenin bir darbe ortamına sürüklenmesidir. Bunun için çırpınıyor, bunun çağrılarını yapıyorlar. Unuttukları şey, milli irade dışındaki her girişimin bedelinin çok ağır olacağıdır.