“Biz onuruna düşkün, adam gibi adam bir milletiz. Biz bağımsızlığına tutkun ve bağlı bir ülkeyiz. Hiç kimse fıtrat değişti zannetmesin, kan yine o kandır.”
Program muhteşem bir mehter gösterisi ve ardından Mustafa Yıldızdoğan’ın yüreklere işleyen nağmeleriyle başladı. Yıldızdoğan’ın seçim şarkısı olarak bestelediği, sözleri son derece anlamlı, müziği coşkulu “Milliyetçi Hareketiz, ülke için bereketiz” şarkısı, yeni bir “Türkiyem” destanı olmaya adaydır. Milliyetçi Hareket bekanın teminatı, ülkenin bereketidir.
Belediye Başkan adayları tanıtım toplantısı, Türkiye’nin her yerinden gelen ülkücü ve milliyetçilerin hasret gidermesi ve coşkulu kucaklaşmasına dönüştü. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin kürsüye çıkmasıyla birlikte coşkuya, heyecan ve gurur da eklendi. Sayın Bahçeli, yine çok veciz, çok anlamlı, haine, zillete haddini bildiren, ülkücü ve milliyetçilere, belediye başkan adaylarına yol gösteren, ufkunu açan, hedef koyan bir konuşma yaptı. Bu konuşma bütün belediye başkan adayları için bir rehber olduğu gibi, siyaset yapan, takip eden, yorumlayan ve değerlendiren herkes için de bir mihenktir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin tarih sahnesine çıkışının, şanlı ve şerefli geçmişinin, bugünkü varlığının, gelecek hedefinin bir özetini teşkil etmektedir.
SINIRDA NÖBETE İHTİYAÇ VARSA BİR SELA YETER
Sayın Bahçeli’nin dediği gibi, öyle bir dönemdeyiz ki, hem tarih yazıyor, hem de yazılan tarihe şahitlik ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi 50 yıllık birikim ve tecrübesiyle, 50 yıllık ilke ve tutarlılığıyla, 50 yıllık siyasi ahlak ve ağırlığıyla Türkiye’nin önünü açıyor, serpilip gelişmesine destek veriyor.
Herhangi bir çıkar gözetmeksizin, herhangi bir pazarlık veya al-ver sürecine dahil olmaksızın milli bekamızın haklarını savunmak için fedakarlıksa fedakarlık, mücadeleyse mücadele, bedelse bedel, kısacası ne gerekiyorsa onu yapıyor. Bütün dünya, özellikle de Türk milletiyle meselesi olanlar, sayın Bahçeli’nin şu sözlerini hiç unutmasınlar: “Hiçbir zalim, hiçbir hain aklından çıkarmasın ki, sınırda nöbete ihtiyaç varsa, bir sela yeter bu aziz ve necip millete. Ateş bacayı sarmışsa, ne gam ne tasa, söndürecek cesaret vardır. Belalar kol geziyorsa silip atacak dirayet vardır. Zalimler toplanıp yıkım için fırsat kolluyorlarsa hepsini def edecek hamiyet vardır, heyecan vardır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket kahramandır, korkusuzdur, fedakârdır, sabırlıdır, vicdanlıdır, tutarlıdır, akıl doludur, nitekim vatan ve millete sevdalanmış yüreklerin muhteşem mecmudur. Bir Türk dünyaya, inanmış bir Ülkücü asırlara bedeldir.”
BEKAYI ZEKA SORUNU GÖREN MANKURT
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyice yerleşip kökleşmesi ve bekamıza yönelik tehdidin bertaraf edilmesi için 31 Mart seçimleri hayati önemdedir. Nitekim, sayın Bahçeli’nin bekayı öne çıkarması özellikle zilletin sözcülerini çok rahatsız etmektedir. Bekayı zeka sorunu olarak gören zavallı ve onun gibi düşünenlere sayın Bahçeli’nin verdiği şu ders, ömürleri boyunca yetecektir: “Vay densiz vay, bekayı zekâ sorunu olarak görmek ancak senin gibi mankurtların işidir, ancak senin gibi sabah başka akşam başka konuşan çarkı feleklerin üslubudur. Zillet beğenmedi, zillet sevinmedi, zillet takdir ve tebrik etmedi diye bekamızı yok mu sayacağız? Kaldı ki, CHP-İP-HDP-PKK-FETÖ’den oluşan, arkalarında Türk düşmanlarının bulunduğu zillet koalisyonu 31 Mart’ı beka görseydi biz kendimizden şüphe eder, acaba doğru mu yapıyoruz diye kendimizi sorgulardık. Bekayla bozguncu emeller hiç yan yana gelir mi? Be hey cahil, be hey zalim, be hey zillet ittifakı, hakla batılın, doğruyla yanlışın, caniyle şehidin, aynı safta toplandığını, aynı hizaya geldiğini bir kez olsun gördünüz, bir kez olsun duydunuz mu?”
KONTROL TÜRKİYE’DE OLMALI
Çevrenize, huzurlu bir tek coğrafya, iç denge ve barışını tesis etmiş bir tek ülke bulmak imkansızdır. Balkanlar sarsılmakta Makedonya kaynamaktadır. Arupa sancılı, Kafkasya sallantıdadır. AB’de kanama vardır, Londra-Brüksel ilişkisi karmakarışıktır. Güney sınırlarımız boyunca kanlı ve karanlık bir hesap görülmektedir. Her yer karışık, her taraf karanlıktır. Sayın Bahçeli, bu tespiti yaptıktan sonra, ülkemize yönelik tehdit ve tehlikelerin ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri de sıraladı: “ABD’nin Suriye’den çekildim çekiliyorum iddiaları her geçen gün anlam ve inandırıcılığını kaybediyor. Menbiç’te, Afrin’de ABD’li askerlere yönelik peş peşe manidar saldırılar gerçekleşiyor. Ve Türk milleti Fırat’ın doğusuna girilmesini, teröristlerin imha edilmesini sabırsızlıkla bekliyor. Kaybedilen her gün, her saat, her an aleyhimizedir. Fırat’ın doğusu hainlerden temizlenmedikten sonra vatan tehlikededir. Sınırlarımızdan başlayarak 30 km’lik derinliğe kadar bir güvenli bölge kurulacaksa, bunun denetim, kontrol ve yönetimi kesinlikle Türkiye’de olmalıdır. Başkalarının stratejik türbülansına kapılırsak tedavisi çok zor yaralar alırız.”
CESUR OLACAĞIZ
“Biz onuruna düşkün, adam gibi adam bir milletiz. Biz bağımsızlığına tutkun ve bağlı bir ülkeyiz. Hiç kimse fıtrat değişti zannetmesin, kan yine o kandır.” Sayın Bahçeli’nin bu sözleri bütün vatan millet düşmanlarına bir ikazdır. “Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar” konusunda yapılması gerekenlerle yazımızı bitirelim: “Cesur olacağız, özgüven içinde hareket edeceğiz, umutsuzluğu, yanımıza, yöremize sokmayacağız. Cumhur İttifakı’na bağlı kalacağız, bu kapsamda Milliyetçi Hareket Partisi adaylarının olduğu yerde partimize, AK Parti’nin adaylarının olduğu yerde AK Partiye oy ve destek vereceğiz. Beka mücadelemizi gölgelemeyi aklından geçirenleri hep birlikte engelleyeceğiz.”