Bunlara belediye nasıl teslim edilir?

Orhan KARATAŞ

Yerel seçimlerin anlamı ve önemini iyi kavramak, doğru anlamak ve ısrarlı şekilde anlatmak gerekiyor. Zira, bu seçimler herhangi bir seçim değildir. Türkiye ile ve bu milletle meselesi olan içeride ve dışarıda her kim varsa, alayı bütün hesaplarını bu seçimler üzerinden yapıyor, ümitlerini Cumhur ittifakının yenilmesine bağlıyor.

KRİZ VE KAOS PEŞİNDELER

Cumhur ittifakının 24 Haziran seçimlerinde alınan oy oranının altına düşmemesi şart olmuştur. Bu ittifakın geleceği için değil, ülkemizin bekası için gereklidir. Zira, yüzde 52’nin, özellikle de yüzde 50’nin altında bir oy oranı kasıtlı biçimde başka yerlere çekilecek, bir sistem tartışması başlatılacak, bunun üzerinden bir kriz ve kaos ortamı oluşturulmak istenecektir. Bir öngörüde bulunmuyoruz, zillet güruhunun artık gizleme gereği dahi duymadığı beyanlarının ve yaptıklarının ortaya koyduğu bir gerçeği hatırlatıyoruz. Açıkladıkları adaylar her ne kadar sureti haktan görünüp, geçmişle hesaplaşma içinde olmayacaklarını, genel siyasetin dışında kalıp aday oldukları şehrin meselelerini odaklanacaklarını söyleseler de, onları aday yapanlar tam tersini beyan ediyorlar. Yüksek Seçim Kurulu’na güvenmediklerini dahi söylüyor, bırakın siyasetin konusu olan alanları, ülkenin çimentosu kurumları dahi tartışmaya açıyorlar. Açıkça bir yıkım siyaseti yürütüyor, ülkenin geleceğini alenen tehlikeye atıyorlar.

BEKA İLGİ ALANLARINDA DEĞİL

Belki en son söylememiz gerekeni, yeri gelmişken buraya not edelim: Zilletin Cumhur ittifakını başarısız kılabilmek için feda edemeyeceği hiçbir değer, kullanamayacağı hiçbir argüman yoktur. Ülkenin bekasından söz edilirken rahatsız olmaları, hiç böyle bir sorun yokmuş gibi davranmaları boşuna değildir. ABD Başkanı’nın aleni meydan okuması, güney sınırlarımız boyunca tüm ülkelerin Türkiye’ye karşı pozisyon ve cephe alması bunları hiç ilgilendirmiyor. 15 Temmuz FETÖ ihaneti bunların umurunda olmuyor. PKK’nın kahpeliklerini, PYD ve YPG üzerinden bir terör devlet kurdurulması girişimlerini görmezden, DEAŞ tehlikesini bilmezden, ekonomi üzerinden yapılan saldırıları duymazdan geliyorlar. Dört bir tarafımız kuşatılması, namluların teker teker üzerimize çevrilmesi, kuytularda yeni Sevr planlarının yapılması bunları hiç mi hiç rahatsız etmiyor. Böyle bir güruha bekayı nasıl anlatacaksınız? Bekanın bunlar için masalarında bakla kadar önemi yok.

CHP’Yİ KİM İDARE EDİYOR?

Hiçbir kural ve ölçüye uymayan, gözlerini karartarak ne pahasına olursa olsun Cumhur ittifakını hedef alan bir siyaset anlayışı ile karşı karşıyayız. Sadece bu kadarı dahi, bunlara “zillet” demek için fazlasıyla yeterlidir. Bu bir yakıştırma değil, oluşan ittifakı tam olarak anlatan bir tanımlamadır. Bu tanıma kızmak yerine, dönüp aynaya bakmaları çok daha isabetli olacaktır. Buna cesaretleri var mı bilmiyorum, ama biz kendilerine ayna tutmayı sürdüreceğiz. CHP’yi bir kenara bıraktık, onlar zaten zillete gırtlaklarına kadar gömülmüş durumdalar. Partiyi kimin idare ettiğini bile bilmiyorlar. O kadar ki, Genel Başkan yardımcılarının özel sohbetlerinde bu konudaki yakınmaları, televizyonlardaki tartışma programlarının ana konusu olabilmiştir. Grup Başkanvekili sıfatıyla Özgür sallama yapan muhterem, başkalarına bir şey söylemeden önce, bu Özel durumu mutlaka dikkate almalıdır. CHP’nin PKK uzantısı HDP ile gönül bağı zaten ortadaydı, şimdi en küçük bir itirazı kabul etmeyecek şekilde tescillendi.

İP’İN HDP’Lİ ADAYI

Zilletin diğer ayağı İP’in durumu çok daha vahimdir. Özellikle, zaman zaman MHP’ye milliyetçilik dersi vermeye kalkışan, hatta bununla da yetinmeyip “bozkurt” nutukları atan İP’in aynadaki aksi, gazetelere haber olmaktadır. Selahattin Demirtaş güzellemeleri, PKK jargonu ile yapılan açıklamalar artık geride kalmıştır. HDP ile ortaklıkta çok daha ileri hamleler yapıyor, çıtayı çok daha yukarı koyuyorlar. HDP’nin İP’le ilgili paylaşımlarına hiç ses çıkarmamaları boşuna değilmiş. Şimdi sıra İP’e geldi. PKK uzantısı HDP’nin bir önceki dönem milletvekili olan Celal Doğan’ın, CHP ve İP’in ortak tercihi ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağı gazetelere yansımıştır. Böylece CHP’den sonra İP’in de HDP ile kurduğu ortaklık yeni bir boyut kazanmakta, ete kemiğe bürünmekte ve daha da önemlisi millet huzuruna çıkmaktadır.

KENDİNE YAKIŞANI YAPIYOR

Bizim için şaşılacak hiçbir şey yoktur. İP kendine yakışanı yapmakta, varlık sebebine uygun davranmaktadır. Kendilerinden isteğimiz ve beklentimiz, artık aklımızla daha fazla alay etmemeleridir. İşlerinin kolay olmadığının farkındayız. Siyasi ömürlerinin son seçimini yaşıyorlar. Denize düşen yılana sarılırmış. HDP’ye sarılmak, bu sonu çok daha hızlandırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. Asıl şaşılacak şey, bunların millet karşısına çıkıp oy isteyecek olmalarıdır. Milletin bunlara teslim edilecek belediyelerin HDP’ye verilmiş olacağını, zilletin her belediyesinin terör örgütleri için yeni bir ümit oluşturduğunu bilmediğini mi zannediyorlar?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.